DEM Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve MYK üyelerinden oluşacak heyet yarın İBB’yi ziyaret edecek
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ile Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinden oluşacak heyet yarın (20 Mart 2025) saat 14.00’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ziyaret edecek.
DEM Parti’nin bugün Amed’de yapılan olağanüstü toplantısından alınan karar gereği ziyaretin yapılacağı öğrenildi.
Tülay Hatimoğulları, yaklaşık iki saat süren MYK toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ekrem İmamoğlu’yla birlikte 100’ü aşkın kişinin gözaltına alınmasına Newroz alanlarında tepki gösterdiklerini söyleyen Tülay Hatimoğulları, gözaltıların yargı eliyle yapılmış siyasi bir darbe olduğuna vurgu yaptı.
‘Kent uzlaşısının kriminalize edilmesi kabul edilemez’
Kent uzlaşısına yönelik saldırıların Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasıyla başladığını ifade eden Tülay Hatimoğulları, HDK’ye yönelik tutuklamaları hatırlattı. “Kent uzlaşısı bir kentte bütün dinamiklerin bir araya gelerek, ortak bir şekilde oluşturdukları uzlaşıdır,” diyen Tülay Hatimoğulları konuyla ilgili şunları söyledi:
Bu uzlaşıya orada bir Kürt kendini temsil edemez, bir Diyarbakırlı, Wanlı kent uzlaşısında yer alamaz, yaklaşımını asla kabul etmiyoruz. Kent uzlaşısı hedeflenerek, Sayın İmamoğlu ile ilgili açılan dosyaların buraya bağlanmak istendiğini de bugün savcılığın yaptığı açıklamada gördük. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bir kent uzlaşısına dava açıldığını ilk kez görüyoruz. Hem Türkiye’de hem de dünyada uzlaşmaya dava açıldığını görüyoruz. Uzlaşmaya dava açan bir anlayış asla demokrasiyi temsil edemez. Böyle bir yargının demokratik ve bağımsız olduğundan bahsedilemez, bunu kabul etmiyoruz. Bunun karşısında olduğumuzu, olacağımızı mücadelemizi vereceğimizi ifade edelim.
‘Öcalan’ın çağrısı 85 milyon yurttaş içindir’
Sanal medyada ‘DEM Parti süreçten etkilenir mi?’ tartışmalarına ilişkin bir soruya da cevap Tülay Hatimoğulları sözlerini şöyle sürdürdü:
DEM Parti, Sayın İmamoğlu’nun dün diploma iptali ve bugün gözaltına alınmasına dair tepkisini ortaya koymuştur. Sizin söylediğiniz çelişki olsaydı; biz tepkilerimizi ortaya koymamış olurduk. Bu soru sorulmaması gereken bir sorudur. Sayın Öcalan’ın yaptığı çağrı ve kendisinin biz daha İmralı’da iken; bizlere bu çağrının ne anlama geldiğini ifade ettiğinde, ‘Bu çağrı en başta barışı, toplumsal barışı hedefler’ dedi. ‘85 milyon yurttaşımızı ilgilendirir’ dedi. ‘Kürde demokrasi başkasına ‘demokrasi yok’ diye bir anlayışı asla kabul etmem’ dedi. Bugün Kürde gelecek demokrasi, Ruma da, Türk’e de bütün farklı inançlardan insanlara da demokrasi anlamını taşır. Bu çağrının anlamını yine Sayın Öcalan’ın kendi ifadesiyle söylüyorum: (Çağrı) 85 milyon yurttaşımızın demokratik bir Türkiye’de yaşaması için, şu anda yaşanan antidemokratik uygulamaların son bulması ve demokratik bir toplumu inşa etmenin kapılarını açmayı hedefleyen bir çağrıdır. O nedenle biz ilkesel olarak, biz her daim demokrasi mücadelesinin sadece dayanışmacısı değil, içinde olduk, kalbinde olduk, olmaya da devam edeceğiz.
Kaynak: MA