Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasına ilişkin açıklama yapan DEM Parti, ‘Gece yarısı kayyım darbesi, halkın iradesine vurulmuş bir darbedir. Boyun eğmeyeceğiz’ dedi
Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a verilen hapis cezası gerekçesiyle bu sabah saatlerinde polisler biber gazları ve plastik mermilerle belediye binasına baskın düzenledi. Baskın sırasında gazetecilerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Baskının ardından İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Abdullah Zeydan’ın görevden uzaklaştırıldığı ve yerine kayyım olarak Vali Ozan Balcı’nın atandığını duyurdu.
Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasına birçok kesimden tepki geldi.
Bu bir darbedir
Kayyım atamasına dair yazılı açıklama yapan DEM Parti şu ifadelere yer verildi: “Bu bir darbedir. Van Büyükşehir Belediyemize yapılan gece yarısı kayyım darbesi, halkın iradesine vurulmuş bir darbedir. Belediye binamızın basılması, halka gaz bombaları ve plastik mermilerle saldırılması, çocukların, yaşlıların darp edilip gözaltına alınmasını lanetliyoruz! Bu hukuksuzluğa boyun eğmeyeceğiz. Van halkının iradesini gasp etmeye çalışan kayyımcı zihniyete karşı duracağız! Belediyeler darbecilerin değil, halkındır!”
Yerine kayyım atanan Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan: “Utanmaz hırsızlar Van halkının iradesini gasp ettiler. Darbeciler kaybedecek halk kazanacak” dedi. ‘Gaspa karşı hukuku savunalım’
‘Hukuku savunmaya davet ediyoruz’
Kayyım atanmasından sonra DEM Parti Wan İl Örgütü de sanal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Onurlu Van halkı iradesinin yanındadır! Kayyuma, gaspa, talana geçit vermeyeceğiz. Tüm halkımızı, sivil toplum örgütlerini, siyasi parti ve sendikaları bu gaspa karşı demokrasiyi ve hukuku savunmaya davet ediyoruz” denildi.
DBP: Tekçi zihniyetin devamı
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. AKP iktidarının Kürt halkının iradesini yok saymaya ve gasp etmeye devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Değişen, dönüşen dünyada değişmeyen tek şey devletin ve resmi ideolojisinin temsilcilerinin Kürt düşmanlığıdır. Bugün kayyım atayanlar, dün Şark Islahat Planı ve OHAL uygulamalarıyla Kürt halkının kimliğini yok sayan tekçi ve inkârcı zihniyetin devamıdır” denildi.
‘Çürüyen tabelalarına baksın’
AKP’nin “çözüm ve barış” tartışmalarının sürdüğü bir dönemde irade gaspı, baskı ve şiddet politikalarıyla Kürt düşmanlığını canlı tutarak, “şantaj siyaseti” yürüttüğü vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Yerel seçimlerde Wan Büyükşehir olmak üzere tüm ilçelerde yaşadığı hezimeti perdelemek için mazbatayı gasp etmek istese de Wan halkının direnişi karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Hiçbir dayanağı olmayan, asılsız suçlamalarla Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan’a verilen ceza bahane edilerek atanan kayyıma karşı Wan halkı günlerdir ayakta ve iradesini korumak için direniyor. Korsanvari toplantılarla alınan karar neticesinde sabaha karşı yapılan darbe ile halka saldıran kolluk gücü de bu kirli zihniyetin aparatı olmuştur. Siyasal iktidarın irade gaspına yargı eliyle kılıf uydurma çabası, Kürt halkının seçme ve seçilme hakkını ve demokratik kazanımlarını ortadan kaldırmaya yönelik bir çabadır. 3 dönemdir kayyım rejimiyle Kürt halkının iradesini gasp eden AKP, geleceğini görmek istiyorsa, tekçi ve inkârcı zihniyetin mirasına sahip çıkan; imha ve inkâr, baskı ve şiddet politikalarından medet uman partilerin çürüyen tabelalarına baksın.” Halkın iradesine dönük, darbeleri, gaspı ve hırsızlığı asla kabul etmiyor, bu kararları da tanımıyoruz. Bu minvalde darbecilere karşı direnişimiz de mücadelemiz de devam edecek.”
‘Dimdik ayaktayız’
Halkların Demokratik Kongresi Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş: “Van Büyükşehir Belediyemize yapılan gece yarısı darbesi, halkın iradesine karşıdır. Belediye binasının basılması, insanların üzerine gaz bombaları ve plastik mermilerle saldırılması, çocukların, yaşlıların darp edimesini ve insanların hukuksuzca gözaltına alınmasını kabul etmiyoruz; etmeyeceğiz! Bu hukuksuzluk karşısında hepimiz dimdik ayaktayız, darbelere boyun eğmeyeceğiz, haklı mücadelemizi savunacağız! Van halkı yalnız değildir bunu bilesiniz! Belediyeler kayyımcı, gaspçı zihniyetin değil, onu emeği ile ören halkındır!”
‘Birbiriyle çelişen politikalar’
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu: “Seçimlerden önce ‘kanunda gösterilen şartlara uygun’ olanların, her nedense seçildikten sonra çeşitli yargı kararları ve suçlamalarla görevden alınması ya da tutuklanması, demokrasi ile bağdaşmamaktadır. Son olarak Van Büyükşehir Belediyesi’ne de kayyım atanmıştır. Kürt kökenli vatandaşlarımızın seçme hakkına ve iradesine yönelik bu kötü uygulamalar ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin başlattığı çözüm odaklı süreçleri aynı anda değerlendirmek zorlaşmıştır. Birbiri ile çelişen bu politikalar milletimizin aklını karıştırmakta, ülke yönetiminde ikilik mi var algısı yaratmaktadır. Son seçimleri iktidar partisinin kaybetmesiyle meydana gelen öfke patlaması; muhalefetten, iş dünyasından, STK’lardan, sanatçılardan, işçilerden, emeklilerden, gençlerden, kadınlardan, asgari ücretlilerden hesap sormaktadır. Bir avuç insan 86 milyon vatansever yurttaşımıza hesap sormaktadır. Millet hesap vermez, hesap sorar. Makamlar kimsenin tapulu malı değildir. Kendini ülkenin sahibi, milleti de kiracı zannedenler artık kaybetmiştir. Ne kadar zulmetseniz de, bu son alenidir.”
‘Halk iradesinin gaspı’
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: “Kayyım sürecine Van da katıldı… Başkan’ın görevden alınma gerekçesi; ‘üye olmamakla birlikte yardım ettiği..’ Varsayalım ki, hiçbir adil yargılanma sorunu yok. Görevden alınan Başkan yerine belediye meclis üyelerinden neden seçim yaptırmıyorsun? Hukukun en temel ilkesi suç ve cezaların şahsiliğidir. Buna karşın, OHAL Yasası’na dayanarak, tüm meclis üyelerini peşinen suçlu kabul ediyor ve atanmış Vali’yi belediye başkanlığına getiriyorsun. Bu öncelikle Van halkının iradesinin gaspıdır. Ayrıca, Meclis’te temsil edilen 15 siyasal partinin 11’inin uzlaşmasıyla verilen ve idari vesayet düzenlemesini demokratik bir zemine çekmeyi öngören kanun teklifini görmezden geliyorsun. Aslında bütün olarak görmezden gelmeye çalıştığın demokrasi ve hukuk. Belirtmeliyiz ki Cumhur İttifakı’nın tutumu sürpriz değil. Önemli olan, demokrasi güçlerinin ve muhalefetin ortak tutumu ve yol haritası. Ülkenin geleceğini bu alandaki bilinç ve kararlılık belirleyecek”
Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak: “Van’ın iki güzel, onurlu ve seçilmiş belediye eşbaşkanı var! Van onları hep böyle görecek! Peki siz kimsiniz sahi? Siz kimsiniz? Gelo hûn kî ne?”
‘Halk iradesine darbeden vazgeçin’
Ekonomist Nesrin Nas: “Seçim kazanmak suç, kent uzlaşısı suç, DEM ve CHP yan yanalığı suç, cumhurbaşkanı adayı olmak suç… Bu suçların ceza kanununda yeri var mı? Yok! Türkiye bir hukuk devletidir ezberini sürekli tekrar eden iktidar mensuplarının bu umurunda mı?”
Barış Akademisyenleri: “Diğer bütün kayyum uygulamalarında olduğu gibi Van Büyükşehir Belediyesine kayyum atanması da hukuksuzdur, seçimini açıkça ortaya koyan Van halkının iradesinin gaspıdır. Kayyum uygulamasına son, tüm gözaltılara özgürlük!”
KESK Genel Merkezi: Ülke olarak güne ne yazık ki yine bir kayyum darbesi ile uyandık. Bir kez daha en demokratik haklardan olan seçme seçilme hakkı gasp edilmiş. Siyasal iktidar demokrasinin varlığının temel koşulu olan halk iradesine saygı duymak yerine, yine kayyum politikasına sarılmıştır. Biliyoruz ki, kayyum politikası ülkede demokrasiden, barıştan, emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Kimsenin kendini halkın iradesi ve yargının yerine koyma hakkı yoktur. Bu durum rejimin temel bir özelliği haline gelse de demokrasiye yapılan darbeleri kabul etmedik, etmeyeceğiz. Halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir.”
HABER MERKEZİ