• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
21 Eylül 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

DEM Partili Ayan: 1 Ekim Umut Hakkı’nın uygulanma tarihi olmalı

21 Eylül 2025 Pazar - 10:31
Kategori: Güncel, Manşet
DEM Partili Ayan: 1 Ekim Umut Hakkı’nın uygulanma tarihi olmalı

AK BK kararının değerlendiren Dilan Kunt Ayan; 1 Ekim’de yasama yılı açıldığında, ‘Umut Hakkı’ kararının uygulanmasının, ‘Barışa ve demokrasiye yönelik iradeyi ve güveni arttıracaktır’ dedi

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AK BK), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Emin Gurban, Civan Boltan ve Hayati Kaytan’ın ‘Umut Hakkı’nı kapsayan, “Gurban Grubu” dosyasına dair 15-17 Eylül tarihli  toplantının ardından ara kararını 18 Eylül’de açıkladı.

Kararda, Gurban grubu dosyasındaki kararların hızla uygulanmasını sağlamak için müebbet hapis cezalarına ilişkin inceleme mekanizması sağlayan yeni bir eylem planı çerçevesinde yasal değişikliklerin yapılmasını belirtti. Ayrıca Komite, Türkiye’nin bununla sınırlı kalmayıp, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun gerekli yasal düzenleme yapmasına işaret ederek Türkiye’ye Haziran 2026 sonuna kadar süre verdi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Dilan Kunt Ayan, AK BK’nin kararını değerlendirdi. AKBK’nin güncel kararına giden süreci hatırlatan Dilan Kunt Ayan, uluslararası mekanizmaların güncel siyasetten nasıl etkilendiğine dikkat çekti.

‘6 yıl boyunca Öcalan-2 Kararı gündeme alınmamıştı’

Dilan Kunt Ayan, “AİHM, 2014 yılında verdiği Öcalan-2 Kararı’nda ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olan tutsaklarla ilgili Umut hakkı düzenlemesi olmamasını sözleşmeye aykırı bulmuş ve ihlal kararı vermişti. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de 2015 yılında, Türkiye’ye yasal düzenlemeler ve uygulama değişikliklerinin sağlanması için denetim sürecini başlatmıştı.  2015 yılından sonra o dönem Çözüm sürecinin sona ermesi ve siyasilerin bu konuda adım atma iradelerini kaybetmesi, hukuken de bu kararın gereklerini yerine getirmeme şeklinde sonuç doğurdu. Tam 6 yıl boyunca hükümet adım atmadığı gibi Bakanlar Komitesi’de denetim sürecini başlattığı bu kararı gündemine almadı. Aslında bu sessizlik bir yandan uluslararası mekanizmaların Türkiye’deki siyasi süreçlerden ne kadar etkilendiğini de göstermiş oluyordu” diye belirtti.

‘3 yıl boyunca Türkiye yine hiçbir adım atmadı’ 

Bu süre içerisinde, Abdullah Öcalan ve diğer tutsakların avukatları ile sivil toplum örgütlerinin farklı tarihlerde Bakanlar Komitesine konuyu ‘acil’ gündemine alması talebiyle başvurularda bulunulduğunu söyleyen Dilan Kunt Ayan, “Bu başvuralar sonucu konu ilk kez 2021 yılında gündeme alındı. AK BK, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış olan Sayın Öcalan için AİHM’in ‘Umut Hakkı’ kararının uygulanması ile ilgili Türkiye’den ne tür adımlar atıldığı konusunda bilgi istemiş ve yalnızca Öcalan ve kararda adı geçenler için değil genel düzenlemelerin yapılması gerekliliğini de vurgulamıştı. Fakat 3 yıl boyunca Türkiye yine hiçbir adım atmadı ve aslında bu hem iç siyasette hem de dış siyasette Türkiye’nin bir hukuk devleti olmasına yönelik eleştirilere sebep oldu” dedi.

‘Kamuoyunun baskısıyla karar gündeme alındı’

“Yalnızca Umut Hakkı kararı değil AİHM ve AYM kararlarının da uygulanmayarak adeta hukuk dışı bir iktidar pratiği sergilendi. Dolayısıyla demokrasi de bu yönden derin yaralar almış oldu , Türkiye’de demokrasinin gerilediği daha geniş kesimler tarafından dile getirildi” diyen Dilan Kunt Ayan,  Bakanlar Komitesinin Eylül 2024’te gündeme aldığı kararın ardından Türkiye’ye verilen sürenin dolmasıyla birlikte  17 Eylül 2025 tarihinde toplandıklarını söyleyerek,  toplantının hem hukukçuların hem de sivil toplumun ısrarları sonucunda bir siyasi ve hukuki gerekliliğin sonucunda gerçekleştiğini belirtti.

‘Umut Hakkı düzenlemesi kaçınılmaz bir gereklilik’

DEM Parti olarak 2024 Eylül tarihi toplantının ardından yasal düzenleme için kanun teklifi verdiklerini  söyleyen Dilan Kunt Ayan şöyle devam etti:

“Yine pek çok vekilimiz belirli aralıklarla bu kanun tekliflerinin takibi yaptı, Komisyonlarda ve Genel kurulda dile getirdik. Özellikle siyasi ve toplumsal olarak yeni bir sürecin başladığı 1 Ekim’den bu yana Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı yapılmasıyla somutlaşan süreçte artık umut hakkına dair yasal düzenlemeler yapılması kaçınılmaz bir gereklilik olmuştur.  Kararda, ‘Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nda bu konuya yer verilmesi, TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ndan bu konuda da faydalanılması, umut hakkı konusunda milletvekilleri tarafından verilen kanun tekliflerinin gündeme alınarak kabul edilmesi’ belirtilmiştir. Bu aslında Türkiye’deki olumlu gelişmelerin uluslararası boyutta da takip edildiğinin, çözüme yönelik adımların olumlu karşılandığının da göstergesidir.”

‘Barıştan söz ediyorsak umut hakkı ilk elden uygulanmalı’

Meclis Komisyonu’nda haftalardır çok çeşitli kesimlerin dinlendiği ve burada AİHM ve AYM’nin verdiği kararlara çokça atıfların yapılarak Abdullah Öcalan’ın baş aktör olarak dinlenilmesi gerektiğine değinildiğini söyleyen Dilan Kunt Ayan, “Bugün barıştan ve demokrasiden bahsediyorsak kısa, orta ve uzun vadede atılacak pek çok adım var. 11 yıldır uygulanması beklenen ‘Umut hakkı’ kararı ilk elden uygulanması gereken adımlardan biridir. Bu yalnızca Sayın Öcalan’ın ‘Umut Hakkı’nı değil aynı zamanda sürece desteğini, katkısını daha özgür koşullarda sunabilmesinin önünü açmak anlamına da geliyor. Nitekim 17 eylül kararında da yalnızca yasal düzenlemenin yapılmasının yeterli olmadığı genel ve ek düzenlemelerin de olması gerektiği vurgulandı. Bu, tecridin tamamen kaldırılması demektir” diye ekledi.

‘Türkiye’nin önünde bir fırsat var’

“Sayın Öcalan bu sürecin baş aktörü ve mimarlarından biridir ve kendisinin görüşlerinin Meclis Komisyonu’na doğrudan iletmesi gerekmektedir” diyen Dilan Kunt Ayan şöyle devam etti:

“Sadece komisyon üyeleri değil, gazeteciler, akademisyenler, avukatlar, siyasetçiler de onunla görüşmek ve fikir alışverişinde bulunmak istiyor. Her ne kadar yıllardır devam eden mutlak tecrit kırılmış gibi yansıtılmak istense de bugün hala tam olarak tecrit kalkmış diyemeyiz. Türkiye’nin önünde çok önemli bir fırsat var. Bu kararın içeriğinde yer alan hukuki değerlendirmelerle birlikte içinde bulunduğumuz siyasi konjonktür paralellik oluşturmaktadır. Kürt sorunun demokratik çözümünde, barışın ve demokratik toplumun inşasında Sayın Öcalan’ın umut hakkı bu yüzden tarihsel bir önem arz ediyor.

‘Gecikme barış ve demokrasi için zaman kaybıdır’

Haftalardır onlarca şehirde yüzlerce eylem, toplantılarla halk ‘Sayın Öcalan’a ‘Umut Hakkı’ uygulansın, Sayın Öcalan bu sürece aktif ve sürekli katkı sağlasın’ diye seslerini duyuruyor. İmralı ziyaretleri yapan heyet ve avukat görüşmesinin çıktılarına baktığımızda da artık tek bir gün gecikme olmaksızın devletin hukuki aşamaya dair yasal düzenlemeler yapması gerektiğini görüyoruz. Demek ki artık geciken her gün bizler için Türkiye halkları için, barış ve demokrasi için bir zaman kaybıdır. Ayrıca şunu da eklememiz gerekir. Umut hakkına dair yasal düzenleme sadece Sayın Öcalan’ın ve başvuruda adı geçen siyasi tutsakların değil tüm ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerini ilgilendiren bir konudur. Yani hukukun üstünlüğü, hukuki güvenilirlik ve adalet sorunudur. Bu düzenlemeyi bekleyen yüzlerce kişi daha vardı.” 

‘AK BK’nin kararı çok ciddi bir tavsiyedir’ 

Türkiye’nin  yıllardır uygulamadığı AİHM ve AYM kararları sebebiyle gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde hukuk devleti olma niteliğini kaybetmeye doğru gittiğini söyleyen Dilan Kunt Ayan, ellerine geçen bu imkanın değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Dilan Kunt Ayan, “AK BK’nin kararı çok ciddi bir tavsiyedir. ‘Derin bir üzüntü’ ifadesi uluslararası diplomaside karşılığı olan bir ifadedir. Türkiye 10 yıldır bu konuda adım atmayarak Bakanlar Komitesi’nin ihlal prosedürü başlatması riskiyle karşı karşıya kalmıştır. Bugün atılacak adımlar hukuki itibarı kadar siyasi itibarını da geliştirmek için bir gerekliliktir. 2026 Haziran’a kadar verilen süre sembolik bir tarih olarak ele alınmalıdır. Ağustos başından beri hızlanan, çok değerli yasal çalışmalara hazırlık yapılan bir Meclis komisyonu sürecimiz var. Artık bazı çalışmalar doygunluğa ulaşmış görünüyor ve yine 1 Ekim’de Meclis yasama yılı açıldığında kamuoyunda artık hızlı adımlar atılması yönünde büyük bir beklenti var. İşte herkes için bir fırsat. 1 Ekim tarihinde ‘Umut hakkı’ kararının uygulanması, hem toplumsal hem siyasi hem de hukuki olarak oldukça değerli ve sembolik bir adım olacak, barışa ve demokrasiye yönelik iradeyi ve güveni arttıracaktır” diye konuştu.

Haber: Melek Avcı \ JINNEWS

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Tutsak annesi: Süreçten bahsediliyorsa hakikati yapmak zorundalar

Sonraki Haber

CHP kurultayı başladı: Tek aday Özgür Özel

Sonraki Haber
CHP kurultayı başladı: Tek aday Özgür Özel

CHP kurultayı başladı: Tek aday Özgür Özel

SON HABERLER

Avrupa havalimanlarında siber saldırı krizi

Avrupa havalimanlarında siber saldırı krizi

Yazar: Bedri Adanır
21 Eylül 2025

Trump’tan Taliban’a ‘Bagram Üssü’ tehdidi: Ciddi şeyler olacak!

Trump’tan Taliban’a ‘Bagram Üssü’ tehdidi: Ciddi şeyler olacak!

Yazar: Bedri Adanır
21 Eylül 2025

Barış Anneleri: Sürecin barışa evrilmesi için Öcalan özgür olmalı

Barış Anneleri: Sürecin barışa evrilmesi için Öcalan özgür olmalı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

Kayyım 7 ayda 100 taşınmazı satışa çıkardı

Kayyım 7 ayda 100 taşınmazı satışa çıkardı

Yazar: Heval Elçi
21 Eylül 2025

Adana’da 2 siyasetçiye dava açıldı

Adana’da 2 siyasetçiye dava açıldı

Yazar: Heval Elçi
21 Eylül 2025

Trump’tan Taliban’a tehdit

Trump’tan Taliban’a tehdit

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

Av. Cangı: Akbelen durdurulamazsa tüm zeytinlikler talan edilecek

Av. Cangı: Akbelen durdurulamazsa tüm zeytinlikler talan edilecek

Yazar: Heval Elçi
21 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır