• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
10 Kasım 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Demokratik siyaset ve emekçiler-Aziz Ferman

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
21 Temmuz 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

31 Mart seçimleri AKP-MHP ittifakının iktidarının sona yaklaştığını göstermişti. Can havliyle sarılan 23 Haziran’daki trajikomik İstanbul seçimleri ise bu durumu çok güçlü bir şekilde tekrardan tescilledi. Bu, toplumsal tüm farklılıkları bastırmayı amaçlayan politikaların iflas ettiğini, toplumun akıldışı çarpıtmalarla körüklenen şovenizm ile yanıltılamayacağını bir kez daha herkese gösterdi. Muhalefetin elde ettiği, aslında büyük oranda Kürtlerin ve demokrasi güçlerinin çabaları sonucu gerçekleşen başarı sadece iktidarın duvara tosladığını değil, aynı zamanda toplumun demokratik siyasete ne kadar ihtiyacının olduğunu da gösteriyordu. Bu sonuç ardından iktidarın kaybettiren politikalara daha da sıkı sarılması ve CHP ve İP’in ise seçim sonucunu yeterli gören anlayışı-atıllığı, Demokrasi İttifakının demokratik siyasetin yaratıcı özüne dayanarak toplumda ciddi bir güç haline gelebilme olasılığını arttırdı. Ve aslında demokratik siyaseti tanımlama ve onu pratikleştirme çabalarının çok önemli olduğu bir döneme girildi. Bu nedenle demokratik siyaset üzerine kafa yormanın oldukça güncel ve pratik anlamı vardır.

Demokratik siyaset kavramını kabaca iki başlık üzerinden ele alabiliriz. İlki toplumun doğal yaşam tarzı olan politikanın yani sorunlara çözüm bulma ve bunu pratikleştirmenin canlanmasıdır. Devletin çarpıtarak kendine mal ettiği siyasetin toplumsallaştırılması demokratik siyasetin temel dayanağıdır. Bu da toplumun en alt biriminden başlanarak yaşamda aktif siyasi birimler haline getirilerek kendi kararlarını kendisinin vermesinin sağlanmasıdır. Bu topluma zaten içkin olan bir pratiğin geliştirilmesidir. Yeni bir toplumsal mühendislik denemesi değildir. Toplumun tümünün örgütlü politik birimler olarak demokrasi, eşitlik ve özgürlük temelinde örgütlü kılınma eylemini demokratik siyaset olarak ifade edebiliriz. Aynı zamanda demokratik siyaset toplumsal özgürlük açısından da temel bir nirengi noktasıdır. Toplumsallık kendi olma durumunu yaşadığı oranda özgürleşir. Ahlaki ve politik toplum gerçeği özgürlük ile doğrudan bağlantılıdır. Bu bağlamda demokratik siyasetin öznesi tüm toplumdur. Bununla birlikte özgürlük sorununu en yakıcı biçimde yaşayan kadınlar, gençler ve emekçiler demokratik siyasetin en temel öznesidir.

Demokratik siyaset aynı zamanda stratejik bir mücadele alanına da işaret eder. Devletin toplum üzerindeki baskısını sınırlamak ve toplumun özgürlük alanının genişlemesi anlamında mücadeleyi öngörür. Toplumsal mücadele yüzyılların direniş birikimi ışığında devletin tahakkümünü sınırlamada mevziler kazanmıştır. Evrensel hukuk olarak adlandırılan başta seçme ve seçilme hakkı olmak üzere siyasal ve toplumsal haklar bu çerçevede ele alınabilir. Kapitalist modernite döneminde devletlerin kendi iktidarlarını meşrulaştırmak için hukuku araçsallaştırdığı açıktır. Fakat bu durum özellikle evrensel hukukun toplumsal güçlere mücadele alanları açtığı gerçeğini yok sayma anlamına gelmez.

Bu açıdan parlamenter mücadele veya anayasal zeminde yürütülen çalışmalar demokratik siyaset ışığında anlam kazanır. Bu açıdan sadece siyasi partiler değil aynı zamanda tüm toplumsal yasal örgütlenmeler demokratik siyasetin unsurları olmaktadır. Emekçilerin son iki yüzyılda tarifsiz bedeller vererek açığa çıkardığı sendikalar da bu çerçevede demokratik siyasetin ana öznelerindendir. Kuşkusuz burada kast edilen devlet mekanizmasında emekçileri denetim altına alma aracı haline getirilen “sarı” sendikalar değildir. Emekçilerin kendi demokratik örgütleridir. Demokratik siyaset sadece parlamenter zemine indirgenemeyeceği gibi salt siyasi parti ve oluşumların pratiği olarak da görülemez. Siyaset tüm toplumla yapılırsa “demokratik” olarak nitelenebilir ve mevcut siyaset anlayışlarından ayrılabilir.

Bu açıdan ülkenin bugün en fazla ihtiyacı olan demokratik siyasetin gelişmesinde emekçilere ve demokratik emek örgütlerine önemli görevler düşmektedir. AKP-MHP iktidarı özellikle Kürt sorununa inkar ve imha politikaları nedeniyle ülkeyi derin bir ekonomik krize sokmuştur. Hükümet hala halkın olanaklarını sadece kendi iktidarını sürdürebilmek için dış güçlere sunmaktadır. Savaş politikalarına onay ve destek alabilmek için elinde halkın birikimlerinden sunduğu tavizlerle neredeyse her kapıya koşmaktadır. Öte yandan ekonomik krizin faturasını emekçilere çıkarmak istemektedir. Buna rağmen sadece adı sendika olan bazı oluşumlar eliyle emekçileri yanıltmaya çalışmaya da devam etmektedir. Ekonomik sorunlar toplumun diğer sorunlarından ayrı görülemeyeceği gibi ayrı bir çözümün olabileceğini de düşünmek mümkün değildir. Demokratikleşme zaten bir bütünen tüm sorunlara çözüm mekanizmaları yaratma anlamına gelir.

Ve demokratikleşme birilerinin insafına bırakılacak ya da dışarıdan izlenen bir süreç olarak görülemez. Özellikle emekçiler daha fazla yoksullaşmaktan da öteye iktidarın ekonomi politikaları nedeniyle “iş kazası” şeklinde basitleştirilen katliamlarda neredeyse her gün can verirken demokratik emek örgütlerinin sadece talep eden konumda kalması çok etkisiz olur. Oysa yaratıcılıkla harmanlanan eylemler, geniş örgütlenme çabaları yani demokratik siyaset emekçilerin hem kendi sorunlarının hem de toplumun sorunlarının çözümü için öne çıkmaları anlamına gelecektir. Bu emekçilerin tarihsel mirasına da layık düşen konumdur.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

İçinden geçtiğimiz veya geçmeye çalıştığımız çözüm ve barış dönemi, bütüncül açıdan bakıldığında birçok şeyi dayatan, nasıl ve ne yapmalı sorularına...

2026 tarım bütçesi: Çiftçiyi değil faizi besleyen bütçe

2026 tarım bütçesi: Çiftçiyi değil faizi besleyen bütçe

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
9 Kasım 2025

Tarım sigortası, “Ba’de harabi’l-basra”dır. Yani Basra harap olduktan sonra soruna el atma işidir. Esas olarak bunun öncesinde olası afetleri önlemek...

İmralı’da bir selfie rüyası

CHP’ye 2. Uyarı: Sakın çözüm sürecinde geri adım atmayın

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

Geçtiğimiz günlerde CHP’yi uyaran bir yazı yazdım. Şimdi ikinci uyarım tamamen farklı bir cepheden, elbette gizli bir enformasyona dayalı değil,...

Heykeli dikilecek adam! Öyle mi?

Heykeli dikilecek adam! Öyle mi?

Yazar: Heval Elçi
9 Kasım 2025

Bazı suçlar, aradan yüz değil, bin yıl geçse de kabul edilebilir hale getirilemez. Siyah köle kadınları kesip biçerek 'Jinekolojinin Babası'...

Acılı bir sürecin sona erdirilmesi  

‘Kurt ile kuzu hikayesi’

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

Barış ve demokratik toplum sürecinin gidişatına dair olumlu değerlendirmeler yazmak, demokrasi isteyen herkesin temel arzusudur. Ne yazık ki iyi niyetli...

Süreç ve HDK davasında adalet arayışı

New York, Mamdani ve halkın zaferi

Yazar: Heval Elçi
8 Kasım 2025

New York, kapitalizmin kalbi olarak bilinen o devasa metropol, 4 Kasım 2025 gecesi tarihi bir dönüm noktasına tanıklık etti. Demokrat...

Sonraki Haber

‘Atlantik Sendromu’ ya da Kolektif Paranoid Şizofreni-Zafer Yörük

SON HABERLER

Valiliğin sessizliği talanın önünü açıyor

Valiliğin sessizliği talanın önünü açıyor

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Mekânın demokratik örgütlenmesi: Kimlik, mekân, varlık

Mekânın demokratik örgütlenmesi: Kimlik, mekân, varlık

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Humus’ta 2 kişi katledildi

Humus’ta 2 kişi katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
10 Kasım 2025

Kürtlerin Welat’ı ve resmi ideoloji ile zehirlenen ülke kavramı

Kürtlerin Welat’ı ve resmi ideoloji ile zehirlenen ülke kavramı

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Zamana yaymak, güveni zedeliyor

Zamana yaymak, güveni zedeliyor

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Ankara’da trafik kazası: 4 kişi yaşamını yitirdi

Ankara’da trafik kazası: 4 kişi yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

Dilovası’ndaki yangını protesto eden 4 genç tutuklandı

Dilovası’ndaki yangını protesto eden 4 genç tutuklandı

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır