• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
27 Haziran 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Forum

Demokratik siyasette hukukun önemi

27 Haziran 2025 Cuma - 00:00
Kategori: Forum, Manşet
Demokratik siyasette hukukun önemi

Yeni dönemin stratejisi demokratik siyaset iken taktiği (yolu) hukuk olacaktır. Bu nedenle hukuk önemli bir konu olarak gündemimize girmiş bulunuyor

Afşin Aybar

Çağın manifestosu olan ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın ardından yeni bir tarihsel eşikten adım atmış bulunmaktayız. Yeni dönemin stratejisi demokratik siyaset iken taktiği (yolu) hukuk olacaktır. Bu nedenle hukuk önemli bir konu olarak gündemimize girmiş bulunuyor.

Tarihte ilk kez şehir devletlerinin ortaya çıkması ile hukuk metinleri de tarih sahnesine çıkmaya başlamıştır. Şehir devletlerinin çoğalıp yayılması ile de farklı farklı hukuk metinleri ortaya çıkmıştır. Bilinen ilk hukuk metni olan Ur kralı Ur-Nammu’nun kanunlarının ardından en çok bilinen ve günümüz hukukuna temel teşkil ettiği söylenen Hammurabi kanunları bu dönemde ortaya çıkmıştır. Toplumsal yaşamın yaklaşık 5000 yıllık son döneminde ortaya çıkan bu hukuk metinleri ve kanunlar yokken toplum zora dayalı olmayan, gönüllülük temelinde oluşan ahlaki kurallara dayalı olarak varlığını sürdürüyordu. Ahlak kuralları, toplumun politika temelinde açığa çıkardığı, toplumun toplum olmaktan çıkarılmasını önleyen ve yaşamı güvenceye alan kurallardır. O nedenle hukukun yokluğu kuralın yokluğu anlamına gelmemekteydi.

Sınıflaşma-kentleşme-devletleşme ile birlikte ahlakın yerine hukuk kuralları geçirilmeye başlanmıştır. Ahlak ne kadar zayıflayıp hukuk ne kadar öne çıkmışsa, toplum o kadar zayıflamış devlet o kadar egemen olmuştur. Buna rağmen toplum var oldukça hukuk, ahlaki kurallardan beslenmek durumundadır. Ur-Nammu’nun kanunları da Hammurabi kanunları da nitelik olarak böyledir. Hz. Musa tarafından duyurulan ‘On Emir’ de içerik olarak ağırlıklı olarak ahlaki yargılar ve kurallar içermektedir. Benzer şekilde Kur’an-ı Kerim bir yönüyle ahlaki bir metin iken diğer yönüyle ayrıntılandırılmış bir hukuk metnidir. Ancak kapitalizmin sistemsel doğuşundan itibaren diğer dönemlerde rastlanmayan düzeyde ahlaki kuralların yerini hukuki düzenlemeler almıştır. Ulus devlet ile birlikte hukuk ile devlet birbiri ile sıkı sıkıya bağlı hale gelmiştir. Devlet zor aracılığı ile hukuku işlevsel kılarken, hukuk devletin yaptırım gücünü belirleyen çerçeve olmuştur.

Ahlaki kurallar toplumun kendi yaşam pratiğinden çıkardığı ve gönüllü temelde oluşturduğu kurallardır. O nedenle katı, değişmez değillerdir. Dıştan dayatılmadığı için toplumun hakikatine aykırı ve zorlayıcı da değillerdir. Hukuk kuralları dıştan düzenleyici bir güç tarafından topluma dayatılan kurallardır. Zorunlu olduğu kadar zorlayıcıdır. Ayrıca toplumun öz pratiğinden doğmadığı için gücü elinde bulunduran sınıfın ihtiyaçlarına göre toplumun düzenlenmesine dayanırlar. O nedenle sonuna kadar sınıfsal, dıştan toplumu biçimlendiren soyut ve genellemeci kurallardır.

Soyut ve genellemeci kurallar herkesi eşit kabul eden kurallardır. Bu durum eşitsizlikleri gizleyen bir rol oynar. Kural, gücü elinde bulunduranın lehine oluşturulduğu için eşitlik güçsüz aleyhine bir sonucun doğmasına neden olur. Türkiye hukuk sisteminde kanun önünde herkes eşit kabul edilmiştir. Ama bu dillerin, kültürlerin halklara eşit ulaşması anlamına gelmemektedir. Örneğin Kürtler dilini Türklerle eşit düzeyde öğrenip geliştirememektedir. Eşitlik Türkleşmekte sağlanmak istenmektedir. Yani baskı ve zor, diğer bir ifade ile pratikte inkâr ve imha böylece gizlenmeye çalışılmıştır. Kürtler bu eşitlikten yararlanarak çoğunlukta bulundukları yerlerde oyları ile seçimleri kazandığında bu kez egemenler siz eşit olamazsınız diyerek başka hukuk kuralları icat etmişlerdir. O nedenle hukuk önünde herkes eşit olsa da bazıları ‘daha eşit’ olmuştur.

‘Eşitsizlerin eşitliği’ temeline dayanan bir hukuk zeminine dönüş sağlandığında barış çağrısı yerini bulacak, barış iklimi hâkim olmaya başlayacaktır. Buna ‘kardeşlik hukuku’ demek de mümkündür. Barış, aynı zamanda kardeşlik hukuku anlamına da gelmektedir. Kardeşlerin farklı varlıklar oldukları, varlıklarının ve farklılıklarının kabul edildiği, kardeşlik paylarının eşit ve adilce belirlenip dağıtıldığı kardeşlik hukuku, birlikte barış içinde yaşamanın da formülüdür.

Çağrının diğer boyutunu oluşturan demokratik toplum devlet ile ancak ilkeli uzlaşmalar temelinde hukuk zemininde bir arada yaşayabilir. Demokratik toplumda hukuktan ziyade ahlak belirleyici olacaktır fakat devletçi toplumla ilişkileri hukuk ile belirlenecektir. Devletçi toplumla içine girilen uzlaşmanın şartlarının çerçevesinin belirlenmesi rolünü oynamak için hukukun varlığı devam edecektir. Devleti anayasal sınırlar içine çeken ve demokrasiye duyarlı hale getiren kuralların varlığı bu uzlaşı için gereklidir. Hukuk zemini demokratik siyasetin önünün açıldığı, toplumun öz örgütlenmesinin engellenmediği, aynı zamanda devletten çözüm talep edilmeyen, toplumun kendi çözümünü geliştirmesine yasak koymayan ilkeli uzlaşma zeminidir.

Demokratik toplum daha uzun süre devletçi toplum ile bir arada yaşayacaktır. Önder APO bu bir arada yaşama koşulunu şöyle ifade etmektedir: ‘Şimdiye kadar içine düşülen ‘ya hep ya hiç’ taktik yaklaşımlarından uzak durularak, sonuna kadar devrim veya savaş ile bunun karşıtı olan sonuna kadar Hz. İsa tavrı (barış), çok geleneksel ve komplike olan iktidar olgusu karşısında başarılı ve etkili olamaz. Direniş, isyan ve inşa çalışmalarını bir yaşam biçimi haline getirerek, özgürlük inisiyatifini elden bırakmadan, sistemin tüm güçleriyle yerinde ve zamanında uzlaşmalara varmak daha çok geliştirici ve kazandırıcı bir yöntemdir. Ama tekrar etmeliyim ki, demokratik uygarlığın kimliğimiz olduğunu, uzlaşmaya girebileceğini fakat devletli uygarlık içinde kendini asla eritip yitirmeyeceğini bilmemiz, yapılandırmamız ve korumamız ŞARTIYLA!’

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Önderlik

Sonraki Haber

Kerbela, vicdanlı yüreklerde bir acıdır

Sonraki Haber
Kerbela, vicdanlı yüreklerde bir acıdır

Kerbela, vicdanlı yüreklerde bir acıdır

SON HABERLER

Şirnex’te 5 bölge ‘özel güvenlik bölgesi’ ilan edildi

Şirnex’te 5 bölge ‘özel güvenlik bölgesi’ ilan edildi

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Tuncer Bakırhan İngiltere’de: Öcalan’ın fikirlerinin hayata geçmesi kritik önemdedir

Tuncer Bakırhan İngiltere’de: Öcalan’ın fikirlerinin hayata geçmesi kritik önemdedir

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Yahya Orhan: Artık kendimiz için çalışacağız!

Ahmet Bilge yazdı: Çiçekler solmadan

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Cilo Dağları’nın çığlığı: Festivalin gölgesindeki ekolojik ve toplumsal gerçekler

Cilo Dağları’nın çığlığı: Festivalin gölgesindeki ekolojik ve toplumsal gerçekler

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

El koyma, çökme, ele geçirme

Yaşamın sömürü-saldırı planlamaları ile sınavı 

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Kerbela, vicdanlı yüreklerde bir acıdır

Kerbela, vicdanlı yüreklerde bir acıdır

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Demokratik siyasette hukukun önemi

Demokratik siyasette hukukun önemi

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır