• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
30 Aralık 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Forum

Demokratik Toplum sürecinin öznesi olabilmek

30 Aralık 2025 Salı - 00:00
Kategori: Forum, Manşet

Toplumumuzda Mehmet Tunçlar vardır, Asya Yükseller vardır. Aynı ruhu demokratik siyaset inşası için, demokratik toplum inşası için, bunların temeli olarak da Önderliğin özgürlüğü için ortaya çıkarmak, aktif kılmak Onların mirasına sahip çıkmayı, layık olmayı ve yarım kalan çalışmayı tamamlamayı mümkün kılar

Dilzar Dîlok 

Önder Apo 2024 yılının sonlarına denk gelen günlerde “Koşullar oluşturulursa bir hafta içerisinde silahlı çatışma zemininden demokratik siyaset zeminine çekebilme kudretim ve iradem vardır” dedi. Bu söz, Türkiye tarihinde kimsenin söyleyemediği bir sözdü. Çokça sözü edilen ikinci yüzyılda da bunu söylemeye gücü yetecek kimse yoktu.

Önderlik dediği gibi yaptı, bir açıklama ile Türkiye’nin demokratikleştirilmesi önündeki en büyük engel olan Kürt sorununa yönelik tarihsel bir adım attı. Bu adımın karşılığı da hızla verildi ve işte geçen bir yıl içinde kimsenin öngöremediği gelişmeler yaşandı. Geçen bir yılın kazanımı Önderliğin Barış ve Demokratik Toplum Sürecini başlatması ve bir toplumsal mücadeleyi geliştirmesidir.

Bu mücadele sürecinin en önemli yanı Önderlik tarafından ortaya konulan iradenin büyük bir kitle gücü olan Kürt özgürlük hareketi nezdinde karşılık bulması ve Kürt halkının da milyonlarla birlikte bu süreci sahiplenmesidir. Bunlar az çok yazıldı, tartışıldı. Böyle bir süreçte karşı tarafın neler yapması gerektiği de az çok yazılıyor. Bununla birlikte demokratik ve sosyalist cephede neler yapılması ve nasıl yapılması gerektiğine dikkat çekmek istedik.

Öncelikle ne yapmalı sorusunu tekrar tekrar sorarak cevaplar oluşturmak gerekir. Her cevabın bir bireysel ve toplumsal karşılığı da olmalı ki söylemde oluşacak cevabın eylemde bir karşılığı olabilsin.

Neler yapılacağı ve nasıl yapılacağı konusu en fazla söz konusu Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin öncüsü, öznesi olanlar için geçerlidir. Doğrusu, toplumu bir bütün olarak ele almak, öyle görmek ve özne ya da öncü ayrımı yapmamayı tercih ederiz ancak mevcut kapitalist modernite saldırılarının sonuçlarına baktığımızda toplumun öznelere, öncülere ihtiyacı olduğunu ve bu ihtiyacın en temel varlıksal bir gereklilik olduğunu belirtmek durumundayız.

Toplum ve yaşam ilişkisinde öncü dinamizmi olmazsa, toplumun özgür yaşamından söz edilemez. Toplumun enerjisi, akışkan ve dönüşüme yatkın-dönüşümü sağlayan-gerçekleştiren yanı toplumun öncüleridir. Toplumu bir yerden başka bir yere taşıyan değil ancak toplumun bulunduğu yeri sorgulatan, doğru yerde değilse doğru yeri gösteren ve yürüme inancı, gücü ve azmi oluşturandır. Öncü toplumun yerine düşünen ve yapan değildir, ancak toplumun toplamı kadar da düşünebilen, görebilen ve en başta da hissedebilendir. Toplumun tüm acılarını, zorluklarını hissetmeyenler öncü olamazlar.

Bugün devletçi iktidar içindeki yöneticilerin topluma öncülük edemeyişleri, bilakis toplum tarafından seçilmelerine rağmen toplum karşıtı olmaları da bu anlayış sahiplerinin toplumun yaşadıklarını hissetmeyişle başlayan, giderek toplumdan kopuş yaşayan duruşlarıyla izah edilebilir. Gerçek öncü toplumu hissedendir. Toplum mozaiğini tanıyan, bu renkleri anlayabilen, sevebilen ve bu oluşumun doğasını hissetmekle birlikte bu toplum doğasının işleyişini, günlük akışını anlayabilendir. Gerçek öncü salt bir kişi olmaktan çıkan ve bu tek bir kişi olmaktan çıkışı da gerçek kendisi olmak olarak bilen kişidir.

Öncü kavramı da Kürdistan’da 52 yıllık mücadele ve gerilla ile özdeşleştirilmiştir. Kuşkusuz gerilla kendini toplumuna feda eden öncüdür. Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin en temel özelliği de öncü tanımının daha geniş bir yelpazeye yayılmasıdır. Barış ve Demokratik Toplum Süreci öncüsü demokratik siyaset sahasında çalışan, demokratik toplumsallığın inşası için kendi sokağını-mahallesini temiz tutma örgütlenmesini yapmaktan tutalım eko çevresine yönelik ekolojik kırımı protesto etmeye, gerektiğinde demokratik haklarını kullanarak ağacını, havasını, suyunu korumaya en önde yürüyendir.

Öncünün tam da bundan dolayı toplumu salt tek tek bedenlerin birleşmesinden ibaret görmeyen bir zihniyet sahibi olması gerekir. Toplumu bir canlı bütün ve hakikat parçalanamazlığında olan bir organizasyon olarak kavraması gerekir. Toplumu böyle kavrayan bir birey toplumun yaşam alanına yönelik saldırılara, orman kıyımını, havayı ve suyu kirleten maden şirketlerine karşı en temel yaşamsal tutum alır. Ekolojik kıyım insan kıyımının uzun vadeye yayılmış ancak derinleştirilmiş halidir. Toprağın ve suyun tüketilmesi geri dönüşü olmayan bir tükeniş getirir.

Madenlerin, barajların ya da ormansızlaştırmanın Kürdistan’da yarattığı zarar, Kürtlerin katledilmesinden az değildir. Dersim’in ormansızlaştırılması Dersim katliamının günceldeki halidir. Botan’ın ormansızlaştırılması aynı şekildedir. Kuzey batı Kürdistan’da barajlar, JES ya da HES’lerle yapılanlar Şark Islahat Planından, Maraş Katliamından ayrı değildir. Her bir ekolojik kırım, insan kırımın devamıdır, soykırımın devamıdır.

Öncünün bunun tarihsel toplumsal bilincinde olması ve bu bilince denk bir hissiyat içinde olarak öncelikle bu ekolojik katliamları durdurmaya odaklanması gerekir. Köyünün, kasabasının, şehrinin kirletilmesine, doğasının katledilmesine engel olamayanlar öncülük yapamazlar. Bunu yapmayıp devletten ya da başka toplum üstü güçlerden beklenti içinde olmak, özgür toplum duruşu değildir. Kendi doğasını, ormanını korumak da özsavunmanın yaygınlaştırılmış halidir. Kendi doğasını, ormanını koruyamayan, suyunun, havasının kirletilmesini engelleyemeyenin öncülüğünden söz edilemez. Böyle bir yapılanma da demokratik siyaset olmaz.

Bakurê Kurdistan’da birçok parti, STÖ, kurum kuruluş olmasına rağmen dar basın açıklamalarıyla sınırlı eylem tarzı yeterli değildir, yaptırım gücü olmaya yetmemektedir. Bu pasif eylem tarzını aşarak daha aktif eylem tarzları geliştirmek gerekir. Kuşkusuz bilinçlenme, toplumun kendini eğitmesi, örgütlemesi önemli ve anlamlıdır. Bunun için basın açıklamalarının da rolü vardır, ancak siyasal partiden gençlik örgütlerine kadar, edebiyatçılardan sanatçılara kadar her kesimin-kurumun basın açıklamasıyla birbirinin aynısı tutumlar almaları toplum mozaiği olamayışın da ifadesi oluyor.

4 Ocak Umut ve Özgürlük mitingine çağrılar oluyor. Böyle bir mitinge katılım yapmak ve güçlü geçmesini sağlamak için sanatçılar da metin okudu, gençlik örgütleri de şehit aileleri de benzer metin okuyor, tutuklu aileleri de. Benzer kurum isimleri çoğaltılabilir, çünkü çağrılar basın açıklamaları ardı ardına geldi. Toplumsal kesimler arasında farkın olmaması, üst siyasi akılla birbirinin aynısı tutumlarda olmak, toplumun canlı bir organizma olma gerçeğini zayıflatan bir tablo yaratmaktadır.

Doğrusu beklentimiz sanatçıların şarkılar söyleyerek, edebiyatçıların şiirler okuyarak, Önderliğimize özgürlüğü haykırmalarıydı. Eğer sıfat olarak sanatçı diyorsa kişiler kendilerine sanat icra ederek meramını anlatmalıdır. Gençliğin dinamik eylem tarzlarıyla yürüyerek marşlar söyleyerek çağrılar yapması beklenirken gençlik de aynı şekilde sabit durup yazılı metinler okuyarak çağrı yaptı. Kuşkusuz bir irade beyanı vardır, önemlidir ancak bu beyanların daha dinamik olması ve toplumsal çeşitliliği, renkliliği yansıtabilmesi gerekir. Kapitalist modernitenin toplumu tek tipleştirmesine karşı direniş olmalı ve bu renklilik ortaya konulabilmelidir. İşte bunu ortaya çıkaracak olan da en güzel şekilde icra edecek olan da öncüdür.

Öncü, kendi gücünü toplum için değerlendirendir. Toplumsal bilincin şekillendiği özgürlük çizgisi temelinde kendi gücünü ortaya koyan ve herkesin kılandır. Bunun için kendi gücünü de örgütleyen, büyüten, dinamik tutan ve süreklileştirendir. Süreklileşen mücadele ile sıradan insan olmaktan öncü olmaya geçilebilir. Toplumumuzda Mehmet Tunçlar vardır, Asya Yükseller vardır. Aynı ruhu demokratik siyaset inşası için, demokratik toplum inşası için, bunların temeli olarak da Önderliğin özgürlüğü için ortaya çıkarmak, aktif kılmak Onların mirasına sahip çıkmayı, layık olmayı ve yarım kalan çalışmayı tamamlamayı mümkün kılar. Kendini örgütleyen, bilinçli kılan ve eylemsel olan duruşlar olmadan, özgürlüğün ve demokrasinin kendiliğinden gelmeyeceği biliniyor. Öyleyse, bu bilme temelinde, özgür ve demokratik toplum için çalışmanın, özgürlük ve umut mitingine milyonları katacak bir performans göstermenin tam zamanıdır.

Önder Apo’nun 2024 yılının son günlerinde belirttiği şekilde koşullar çok sınırlı da olsa oluşmuş, Önderlik bir haftadan daha kısa bir süre içinde silahlı çatışmaları durdurmuş ve demokratik siyaset zeminine çekme adımlarını atmıştır. Önderlik iradesi budur. Bize düşen bu iradeye karşı milyonlarca tek yürek, tek duruş olup özgürlük irademizi Önderlik iradesine katmak ve demokratik siyaset inşasının örgütlü ve kitlesel bir adımını atmaktır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Gündem merkezde nasıl tutulur?

Sonraki Haber

İsrail, Şam’a adım adım yaklaşıyor

Sonraki Haber

İsrail, Şam’a adım adım yaklaşıyor

SON HABERLER

Lazkiye’de Alevilere saldırılar devam ediyor

Yazar: Yeni Yaşam
30 Aralık 2025

İsrail, Şam’a adım adım yaklaşıyor

Yazar: Bedri Adanır
30 Aralık 2025

Demokratik Toplum sürecinin öznesi olabilmek

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
30 Aralık 2025

Gündem merkezde nasıl tutulur?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
30 Aralık 2025

Rus edebiyatını Kürtçe okumak

Yazar: Aziz Oruç
30 Aralık 2025

Trump’tan ‘Türkiye, Gazze’ye asker konuşlandıracak mı?’ sorusuna yanıt: Erdoğan ile konuşacağız

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Amed’de yoğun kar ve buzlanma: Tüm uçuşlar iptal edildi

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır