Wan depreminin 14’üncü yılı dolayısıyla yapılan açıklamada, acil toplanma alanlarındaki yetersizliğe dikkat çekildi
Wan depreminin üzerinden 14 yıl geçerken, depremin yıl dönümünde kentte basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya, Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal ve DEM Parti Wan Milletvekili Gülderen Varlı katıldı.
Ardından Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Wan Büyükşehir Belediyesi ve Rêya Armûşê Belediyesi iş birliğiyle, Tuşba ilçesine bağlı Akköprü Parkı’nda bulunan deprem anıtı önünde anma programı ve basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya, DEM Parti ve DBP il, ilçe yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Düzenlenen açıklamada basın metnini TMMOB il kurumu koordinasyonu adına Engin Işık okudu.
Wan’ın Kürdistan ve Türkiye genelinde en aktif deprem kuşaklarından biri olan Doğu Anadolu Fay Hattı’na yakın bir konumda yer aldığı belirtilen açıklamada, “Yüksek deprem riski altındadır. Van Depremi sonrası ortaya çıkan büyük yıkım, özellikle yapı stokunun mühendislik hizmetleri açısından yetersiz olduğunu, binaların yeterli statik analizler yapılmadan ve gerekli malzeme standartlarına uygun olmadan inşa edildiğini ortaya koymuştur. Deprem mühendisliği disiplininin gerektirdiği analizlerin yapılmadığı, yer bilimleri verilerinin yeterince dikkate alınmadığı yapılar, maalesef çok sayıda can kaybına neden olmuştur. TMMOB İl koordinasyonu olarak, geçmişteki açıklamalarımızda da vurguladığımız gibi, deprem bölgelerinde inşa edilen yapıların mühendislik hizmeti almadan yapılmasının, plansız yapılaşmanın ve yetersiz denetimlerin yaratacağı risklere dikkat çekmiştik. Van depremi, yapıların inşa edilme süreçlerinde sadece teknik denetimlerin değil, aynı zamanda şehir planlama ve mühendislik hizmetlerinin bütünleşik bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini göstermiştir” denildi.
‘Acil toplanma alanları yetersiz’
Depremin sadece yapıları değil toplumsal düzeni de altüst ettiği kaydedilen açıklamada, “Bu nedenle, afet anında halkın güvenli bir şekilde toplanabileceği Acil Toplanma Alanları, afet yönetiminin kritik bir parçasıdır. TMMOB olarak geçmiş basın açıklamalarımızda da belirttiğimiz gibi, bu alanların korunması ve artırılması, deprem sonrası acil müdahale süreçlerinin başarısında hayati bir rol oynamaktadır. Van Depremi sonrasında ortaya çıkan gereksinimlerden biri de bu alanların yetersizliği olmuştur. Afet durumunda kişi başına 2 metrekareden az olmamak şartıyla belirlenmiş alanlar, şehir planlama süreçlerinde kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Ancak ne yazık ki, ülkemizde bu alanların imar baskısı altında kaldığını, bazı şehirlerde rant projelerine kurban edildiğini görmekteyiz. Bu alanlar, afet anında halkın güvenle bir araya gelebileceği hayati bölgeler olup, korunmaları için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması şarttır” ifadeleri kullanıldı.
‘Riskleri en aza indirgemek devlet mekanizmalarının elindedir’
Ardından söz alan Van Büyükşehir Eşbaşkanı Neslihan Şedal, “Ülkemiz aslında çok büyük afetlerin gerçekleştiği, şiddetli depremlerin yaşandığı bir ülke. Bu afetler, bu depremler sonucu büyük can kayıplarının yaşandığı bir ülke. Ancak bu can kayıplarının, dönemin iktidarlarına ve devletin mekanizmalarına aslında bir ders vermiş olmasına rağmen, hiçbir zaman önlemlerin ve çözümlerin geliştirilemediği bir ülkedir. Bizler elbette ki her fırsatta kentlerimizi dirençli kentler haline getirebilmesi, afetlere karşı korunaklı bir kent olabilmesi için politikalarımızı yürütmeye, bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Afetlerle mücadele etmek, afetlere karşı kentleri dirençli hale getirebilmenin en merkezi alanı yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimlerle bu sorunlara pekâlâ çözüm bulunabilir. Doğal afetler doğaldır, ancak bunun risklerini aza indirgemek, buna karşı çözüm üretebilmek biz insanların, iktidarın ve devlet mekanizmalarının elindedir” dedi.
Kaynak: JINNEWS
