Dêrsim Tertelesi’nde Xozat’ın Bargini köyünde katledilen 24 kişi, katledilişlerinin 88’inci yılında anıldı
Dêrsim Tertelesi’nde Dêrsim’in Xozat (Hozat) ilçesine bağlı Bargini köyü Sekasur mevkiinde katledilenler, katliamın 88’inci yıldönümünde anıldı. 24 kişinin toplu mezarının bulunduğu Sekasur’da yapılan anmaya Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dêrsim, Xarpet il örgütleri, Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Anma çeraxların uyandırılması ile başladı. Ardından Ağuçan Ocağı Piri İnanç Dolu, 24 kişinin nasıl katledildiğini anlattı.
Yaşamını yitirenleri anan İnanç Dolu, katliamı, “14 Ağustos 1938’de Baran ve Canan aileleri köyümüzün kuzeyinde bulunan Xane dediğimiz yaylada sabah uyandıklarında askerler köyü çeviriyorlar. 90 yaşında Xecê anayı da oğlunun sırtına vermek suretiyle ‘Sizi nüfus sayımına götürüyoruz’ deyip yola çıkarıyorlar. Turabi Baran’ın ailesinden 4 tane çocuk orada kalıyor. Ama Hasan Baran çocuklarını topluyor ve diyor ki ‘Bugün de bize Kerbela yolu gözükmüştür’ beraber buraya geliyorlar. Xozat yol ayrımının olduğu bölgede bir karakol var. Bu karakola getiriyorlar. Karakola yaklaştıklarında askerler diyorlar ki: Bu arada biraz dinleneceğiz. Xecê Ana’yı sırtlarında indirip, 23 kişiyi getiriyorlar. Yolda gelirken dönüp bakıyorlar. Xecê Ana’nın kafasını askerlerin taşla ezdiğini görüyorlar. Ondan sonra anlıyorlar ki burada bir katliam olacak” sözleriyle anlattı.
‘Duvarların altından kemikler fışkırdı’
Sekasur’da 23 kişinin yakıldığını aktaran Dolu, “Ben 50 yaşına geldim. Bu köyde doğdum. Sürekli anlatırlardı. Baran ve Canan aileleri Sekesur katledildiler. 2014 yılında bir Sekesur İnisiyatifi kuruldu ve burada bu alanı korumaya almak için çalışmalar başlatıldı. Çalışmalar sırasında bu duvarların taşlarının altında kemikler fışkırmaya başladı. Avukat aracılığıyla müracaat ettik. Hozat Cumhuriyet Savcılığı takipsizlik kararı verdi. Bir üst mahkemeye itiraz edildi. Burada kemikler çıkarıldı. Kemikler çıkarıldıktan sonra Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Adli Tıp’tan dönen kemikleri de hep beraber demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşlarıyla dostlarımızla beraber burada sırladık ve sonrasında bu mekanımızda bu anıtımızı yaptık” ifadelerini kullandı.
Demokratik İslam Kongresi’nden Emin Ay da, katliamda yaşamını yitirenleri andı. Ay, “Dêrsim ve Dêrsim halkı direndi, soykırıma rağmen Dêrsim coğrafyasını terk etmedi. Diline, kültürüne bağlı kaldılar” dedi.
‘Birlik olmalıyız’
Suriye’deki Alevi katliamına dikkat çeken DAD Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, “Katliam süreci ölümlerle başlamış, coğrafyayı boşaltmışlar. Bugün de bizler, Aleviler, Kürtler ve Türkiye’nin ötekisi olarak tabir edilen canlar yok sayılıyorlar” diye konuştu.
Suriye’de Arap Alevilerin katledildiğini hatırlatan Kadriye Doğan, “Dêrsim’de daha önce olduğu gibi orada da aynı şekilde binlerce kişi katledildi. Demek ki bizler bu coğrafyanın Anadolu’nun, Mezopotamya’nın, Ortadoğu’nun tüm halkları bu zulmün başından sonuna müsebbiplerinden çektiğimiz bitmiyor. Bunun için birlik olmalıyız” diye belirtti.
‘Yanı başımızdaki katliam bize uzak değil’
Kadriye Doğan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na” dikkati çekerek, “Ayrılıklarımızı değil, bizi bir araya getiren değerleri öne çıkarıp, birlik olmayı, örgütlenmeyi öne çıkarmamız gerekiyor. Yanı başımızdaki katliam bize çok uzak değil. Bu toplumu demokratik toplum yapmak için, önümüzdeki barış süreci dediğimiz süreçte birbirimize güç vererek, demokratik toplumun inşasında emektar olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Anma yaşamını yitirenler için 40 fidan dikimi ardından sona erdi.
Kaynak: MA
