• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
22 Haziran 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Dêrsim Tertelesi: Yüzleşme onarıcı adalet ile mümkün

4 Mayıs 2025 Pazar - 10:17
Kategori: Güncel
Dêrsim Tertelesi: Yüzleşme onarıcı adalet ile mümkün

Prof. Dr. Bülent Bilmez, üzerinden 88 yıl geçen Dêrsim Tertelesi’yle yüzleşmenin onarıcı adalet ile mümkün olduğunu söyledi

Kürtlerin “Tertele” olarak isimlendirdiği, 4 Mayıs 1937’de gerçekleştirilen Dêrsim Katliamı’nın üzerinden 88 yıl geçti.

1924 Anayasası’nda kendini güçlü bir şekilde gösteren Türk ulus eksenli ulus devlet inşası amacıyla asimilasyon ve katliamlar öngören “Şark Islahat Planı”, bu sürecin çerçevesini oluşturdu. Adım adım uygulanan plan kapsamında 2 Şubat 1926’da Mülkiye Müfettişi Hamdi Bey tarafından hazırlanan raporda, Kürt Aleviliğinin merkezi Dêrsim, “çıbanbaşı” olarak tanımlandı.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak’ın 18 Eylül 1930’da Başbakanlığa sunduğu raporda da Dêrsim’e acilen askeri operasyon düzenlenmesi gerektiği ifade edildi. Hazırlanan raporlar, homojen ulus yaratma hayalleri sonucu 4 Mayıs 1937’de dönemin Bakanlar Kurulu karar aldı ve katliama başladı. Tarihte eşi benzeri görülmeyen katliam planı kapsamında 15 Kasım 1937’de Pir Seyit Rıza, oğlu Resik Hüseyin ve arkadaşları, Xarpêt’te kurulan özel mahkemede yargılanarak, idam edildi.

Seyit Rıza’nın idam edilişinin ardından Dêrsimliler için sürgün günleri başlarken, Dêrsim halkının “tertele” şeklinde dillendirdiği katliamda, resmi rakamlara göre 1937’de bin 737, 1938’da ise 6 bin 868 kişi katledildi. Ancak, tarih araştırmacıları ve birçok kaynağa göre, katliamda aralarında binlerce çocuk, yaşlı, kadın olmak üzere 70 bin civarında insan katledildi. Yine, on binlerce kişi sürgün edildi, ailelerinden alınan kız çocukları ise askerlere verildi. Aradan geçen 88 yılda katliamın izleri hala sürerken, devlet tarafından aydınlatılmasına ilişkin hiçbir adım atılmadı. İdam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yeri ile Dêrsim’in kayıp kızlarının adresi bilinmiyor.

‘Dönemin bir numaralı aktörü ordu ve bürokrasi, iki numaralı aktörü basın oldu‘

Bülent Bilmez

Kürtlerin inkârıyla başlayan katliamlardan olan Dêrsim Tertelesi’ni ve o dönem yaşananları değerlendiren Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Bilmez, tüm önemli “dönüm noktaları” gibi, 4 Mayıs 1937’nin de hem bir başlangıç hem de bir sonuç olarak görülebileceğini söyledi.

Bülent Bilmez, “Bir ‘sonuç’ olarak kabul ettiğimizde, Cumhuriyet’in başından itibaren bölgeyi modern Türk ulus devletine entegre etmek için ve hatta ondan önce yüzyıllar boyunca Sünni Osmanlı’nın bölgeyi merkezin dolaysız kontrolüne sokmak için sürdürdüğü ve kolektif hafızada ‘sel seferleri’ olarak yer eden mevsimlik kısa operasyonların sona erdiği gün olarak kabul edebiliriz 4 Mayıs 1937’i. Her şeyden önce 1935 yılının son günlerinde ve 1936 yılının ilk günlerinde yapılan yasal-idari düzenlemeler ile kurulan Tunceli Vilayeti ve IV. Umum Müfettişlik ile başlayan ‘hazırlık sürecinin’ tamamlandığına karar verilmesi anlamında bir sonuç olarak görülebilir. Nitekim bu düzenlemeler sonrasında adeta sömürge valisi yetkilerine sahip olan komutan-vali-müfettiş Abdullah Alpdoğan önderliğinde hummalı bir şekilde yürütülen askeri, bürokratik, altyapısal ve sosyo-ekonomik hazırlıklar 1937 baharında tamamlanmıştır. Bu operasyonun bir numaralı aktörü ordu ve bürokrasi ise iki numaralı aktörü adeta rejimin sözcüsü gibi davranan dönemin basını olmuştur” ifadelerini kullandı.

Dêrsim’in adeta yok edilmek istendiğini kaydeden Bülent  Bilmez, “Dili, inancı, çoğul yaşam biçimi ve özellikle merkezi otoriteye karşı direnci büyük kırıma uğratılan Dêrsim’den geriye bırakılan, ‘muti (itaatkar)’ ve ‘medeni’ Tunceli devlete, – en azından 1960’lara kadar  – büyük bir ‘zafer’ duygusu yaşatmıştır” dedi.

‘Yüzleşme onarıcı adalet ile mümkün’

Kürt sorununun demokratik çözümünün tartışıldığı bir dönemde “tertele” ile yüzleşme çağrılarını da değerlendiren Bülent Bilmez, “Yüzleşme, geçmişle olduğu kadar (ve hatta belki ondan daha ziyade) gelecekle ilgilidir. Bu nedenle yüzleşme veya hesaplaşma çabaları, intikam duygusuyla değil, ‘onarıcı adalet’ ve ‘bir daha asla olmasın’ gibi çok önemli iki amaçla yürütülmelidir. Ancak aylardır tüm dünyanın gözü önünde yaşanan ‘Filistin soykırımı’ bugün bu konuda kamuoyu ve siyasetin içinde bulunduğu sefil durumu açıkça göstermektedir” diye konuştu.

‘Yüzleşme mücadele ile sağlanır’

Yüzleşme ve adaletin siyasi ve toplumsal mücadele ile sağlanabileceğini vurgulayan Bülent Bilmez, “Gözleri ve gönülleri buna hazır kılacak çaba ve mücadele ise her şeyden önce siyasal ve toplumsal mücadeledir ve demokrasi mücadelesinin ayrılmaz parçasıdır. Son aylarda Türkiye’de yürütülen (ve bence esasen Suriye ve İran merkezli olan) adı konulmamış ‘süreç’ bağlamında konuya baktığımızda, ‘çözüm’ ve ‘barış’ amaçlı bir sürecin, genelde demokratikleşme konusunda olduğu gibi, ‘geçmişle yüzleşme’ ve ‘hesaplaşma’ konusunda da uygun bir ortam yaratacağını kabul etmek gerekir. Her şeye rağmen sürecin devamı ve başarıya ulaşması bu nedenle de çok kıymetlidir ve hayati önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.

Haber: Müjdat Can \ MA

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Tutsakların yaşam alanına kamera takılmak isteniyor

Sonraki Haber

Kirmanşan’da iki kadın ve bir çocuk katledildi

Sonraki Haber
Kirmanşan’da iki kadın ve bir çocuk katledildi

Kirmanşan'da iki kadın ve bir çocuk katledildi

SON HABERLER

Perspektif metni üzerine düşünceler…-II

Perspektif metni üzerine düşünceler…-II

Yazar: Yeni Yaşam
22 Haziran 2025

Demokratik toplumda gençliğin rolü

Demokratik toplumda gençliğin rolü

Yazar: Yeni Yaşam
22 Haziran 2025

Barış bir mücadele sorunudur

İsrail-İran savaşında kim kaybedecek, kim kazanacak?

Yazar: Yeni Yaşam
22 Haziran 2025

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Rojhilat’tan insan manzaraları: Textê Reş

Yazar: Yeni Yaşam
22 Haziran 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
22 Haziran 2025

Özgürlüğe akış 

Özgürlüğe akış 

Yazar: Yeni Yaşam
22 Haziran 2025

Cumhuriyetin sabıkası ve ‘biz bu cumhuriyetin ne hayrını gördük’ sözü

Cumhuriyetin sabıkası ve ‘biz bu cumhuriyetin ne hayrını gördük’ sözü

Yazar: Yeni Yaşam
22 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır