Dêrsim’de yeni eğitim öğretim yılı sorun ve eksikliklerle başladı. Eğitim Sen Dêrsim Şubesi Sekreteri İlhan Öner, mevcut koşullarla hem veliler hem öğrenciler hem de eğitimcilerin mağdur edildiğini ve eğitim hakkının açıkça ihlal edildiğini söyledi
Duygu Kıt
Dêrsim’de yeni eğitim-öğretim yılı ilçede bulunan tek lisenin kapatılması, yetersiz kadro, deprem güvenliği gibi birçok temel eksiklik ile başladı. Taşımalı eğitimin sürdüğü ilçelerde ise ısınma ve ulaşım sorunu çocuklar ve köyde yaşayan yurttaşlar için ayrı bir maddi yük olmaya devam ediyor. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Dêrsim Şube Sekreteri İlhan Öner, Dêrsim merkez ve yedi ilçede mevcut eğitim sorunlarına ilişkin gazetemize konuştu.
Öner Dêrsim’de eğitim alanında yaşanan sorunların bir türlü çözülemediğini ve adeta kronikleşmiş bir tablo oluşturduğunu kaydetti. Öner şunları söyledi: “Olağanlaştırılmak istenen bu durum bizler için kabul edilemezdir. Mevcut sorunların bir kısmı, deprem güvenliği ve Mêzgêr (Mazgirt)’de tek lisenin kapatılması gibi öğrencilerin geleceğini doğrudan etkileyen çok ciddi konular iken; bir kısmı ise aslında basit müdahalelerle çözülebilecek niteliktedir. En büyük itirazımız tam da bu noktadadır: Bu kadar basit sorunları bile çözemeyen bir Milli Eğitim Müdürlüğü ile karşı karşıyayız. Qisle (Nazımiye) ilçesinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yalnızca tek bir memur görev yapmaktadır. Defalarca dile getirdiğimiz Nazımiye’de tek memurla yürütülen bu işleyiş, iş yükünün ağırlığına ve hizmetin aksamasına rağmen hâlâ çözülmemiştir. Böylesi basit bir ihtiyacı dahi gidermeyenlerden, daha büyük sorunlara çözüm üretmesini beklemiyoruz.”
‘İlçelerde okul binası yok’
Qisle, Pîlemûriye (Pülümür) ve Pulur (Ovacık) ilçelerinde okulların kendilerine ait binaları bulunmadığını belirten ve bu duruma tepki gösteren Öner Pîlemûriye’de lise öğrencileri belediyeye ait düğün salonunda ders gördüğünü aktararak şu bilgileri verdi: “Qisle’de anaokulu hariç tüm eğitim kurumları aynı binada faaliyet yürütmektedir. Ayrıca, binada ciddi ısınma sorunları yaşanmaktadır. Pulur’da ise ortaokul uzun süredir ilkokul ile aynı binayı kullanmaktaydı, bu yıl itibariyle ise İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezinin bulunduğu binaya taşınarak eğitim vermesi planlanmaktadır. Bu durum, öğrencilerin kendilerini güvende hissedecekleri ve eğitim faaliyetlerine odaklanabilecekleri bir okul ortamının oluşmasını engellemektedir.”
‘Mêzgêr’in tek lisesi kapatıldı’
Mêzgêr ilçesinde bulunan tek lisenin, öğrenci sayısının azlığı gerekçe gösterilerek kapatıldığını, bu kararın, yalnızca bir okulun kapanışı değil, aynı zamanda ilçe merkezinde yaşayan öğrencilerin eğitim hakkının gaspı anlamına geldiğinin altını çizen Öner, “İlçe genelinde bulunan beş ortaokuldan mezun olan pek çok öğrenci, artık kendi ilçelerinde lise eğitimine devam edememekte; Perî (Akpazar) beldesindeki okula gitmek zorunda bırakılmaktadır. Ulaşım güçlükleri, ek maliyetler ve sosyal engeller, pek çok öğrencinin eğitimden kopmasına zemin hazırlamaktadır. Öğretmenler ise norm fazlası durumuna düşürülerek yıllardır görev yaptıkları okullardan uzaklaştırılmıştır. Mêzgêr’de lisenin kapatılması, eğitimin kamusal bir hak olmaktan çıkarılarak adeta idari bir tasarrufa indirgenmesinin en çarpıcı örneklerinden biridir.” diye konuştu.
Tasarruf adı altında…
Öner Dêrsim merkezde liselerin yıllardır kangren haline gelmiş sorunlarla yüz yüze bırakıldığını belirterek mevcut durumu şöyle özetledi: “Dêrsim Anadolu Lisesi kendi binası dışında farklı bir binada eğitim vermektedir. Okula ait pansiyon ise kullanılamaz durumdadır ve iki yıldır herhangi bir güçlendirme çalışması yapılmamıştır. Bu nedenle öğrenciler başka okulların pansiyonlarında kalmak zorunda bırakılmaktadır. Öte yandan Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin konumu sebebiyle, ulaşım açısından öğrenci, öğretmen ve veliler için ciddi zorluklar yaratmaktadır. Daha önce taşımalı eğitim kapsamında olan bu okul, tasarruf tedbirleri gerekçesiyle kısmen kapsam dışına çıkarılmış; bu da özellikle dar gelirli ailelerin öğrencileri ve kırsaldan gelen öğrenciler açısından okul terklerini artırma riski doğurmuştur.”
‘Koşullar eğitim hakkıyla çelişiyor’
Dêrsim genelinde özel eğitim ve rehber öğretmen ihtiyacının yıllardır çözülmediğini, bu eksikliğin özellikle öğrencilerin psikososyal gelişimini olumsuz etkilediğini ifade eden Öner, “Geçici personel politikası, okullarda sürekliliği ortadan kaldırmakta ve her yıl aynı sorunların yeniden yaşanmasına yol açmaktadır.” dedi. Öner sözlerini şöyle sürdürdü: “Okullar ciddi ödenek sıkıntısı çekmekte, kimi dönemlerde en temel ihtiyaç olan temizlik malzemeleri dahi sağlanamamaktadır. Bu durum, hem öğrencilerin sağlıklı bir ortamda eğitim görme hakkını engellemekte hem de eğitimcilerin yükünü artırmaktadır. Eğitim emekçileri ise resen atamalarla yıllarca görev yaptıkları okullardan koparılmakta, iradeleri dışında farklı kurumlara gönderilmektedir. Bizim amacımız, çözümü son derece basit olmasına rağmen yıllardır görmezden gelinen bu işleyişe kamuoyunun dikkatini çekmektir. Eğitimin temel ilkeleriyle çelişen tüm bu koşullar, öğrencilerde motivasyon kaybına yol açmakta; öğretmenlerin ise pedagojik verimliliğini düşürmektedir. Nihayet, bu durum çocukların en tem”el hakkı olan nitelikli eğitim hakkının açıkça ihlalidir.”
