Valiliğin 2 yıl düzenlemesini yasakladığı Munzur Festivali’nin yeni bir yasağa karşı içeriğinin zayıflatılması, Dersimlilerin tepkisine neden oldu. Dersimliler, ‘Yaşadıklarımıza cevap olacak bir festival değil’ dedi.
Bu yıl 19.’su düzenlenen Munzur Kültür ve Doğa Festivali “Dersim’e, inancına, diline, kültürüne sahip çık, yaşa ve yaşat” şiarıyla 2. gününde sürüyor. 1999’dan bu yana daha çok coşkusuyla hafızalara kazınan festival, son 2 yıldır Olağanüstü Hal (OHAL) gerekçe gösterilerek yasaklanıyordu. 2 yılın ardından düzenlenen festivalde, önceki yıllara oranla katılımın düşük olması dikkat çekerken, coşkulu olmadığı da gözlemleniyor. Bütün bunların nedeni ise bölge ve özelikle Dersim üzerinde yürütülen özel savaş politikaları olarak yorumlanıyor. Dersimliler, bu yılki festivale ilişkin görüşlerini aktardı.
‘Halkın istediği yok’
irfan Babayiğit, festivalin anlamlı ve önemli olduğunu, daha çok kültürlerini yansıtmayı amaçladığını belirterek, “Bölgemiz üzerinde savaş yüzyıllardır sürüyor. 1993’lerde köylerimiz zorla boşaltıldı, şimdi ise özel güvenlik bölgeleri oluşturularak yasaklanıyor. Dersim’de kapalı bir kutuda gibiyiz. Son 3 yıldır Dersim’de yoğun bir savaş ve baskı var. Festival ile biraz daha kent nefes alabilir hale gelir diye düşünüyordum. Baktığımızda kültür ve doğa festivali olarak geçiyor ancak mevcut yaşanan politikalardan kaynaklı döneme cevap olabilecek bir kültür ve doğa festivali göremedim. Yöre halkının yaşadığı zorluklara cevap olabilecek bir festivalin olmasını isterdik. Valinin değil, halkın etkisi üzerinde olduğu bir festival olmalıydı. Halkın istediği hiçbir program göremiyorum. Valinin bunda büyük payı var. O ne istediyse festival de o yapılıyor” diye konuştu.
‘Eski heyecan yok’
Daha önceki festivallerin daha coşkulu ve yankı uyandırdığını dile getiren Dilan Dilsiz de, “O eski heyecanı bu yılki festivalde göremedim. 2 yıldır yasaklanıyordu. İnsanların daha gür ve akın akın gelmesi gerekirken, şu an baktığımızda katılım oranı da düşük. Baskı altındayız. İnsanlar festivale katılmaktan kaygılı. Her yıl, her koşulda bölgenin yaşadığı zorluklara nefes aldıran festival, bu yıl belediye ve kurumlar devlet ne istiyorsa onu yapıyor” diye belirtti.
‘Zorluklara rağmen önemli’
İstanbul’dan gelen Rıza Bilir de, 19 yıldır Dersim’de festivalin yapıldığını, amacının ise baraj ve HES’lere karşı olduğunu söyledi. Bilir, bu yılki festivalin büyük zorluklarla yapıldığını belirterek, tüm bunlara rağmen yapılmasının önemli olduğunu kaydetti. Bilir, bölgelerinde savaş istemediklerini, bunun da festivalde daha gür bir sesle dillendirilmesini isteyerek, bütün yaşananlara rağmen halkın festivali sahiplenmesi gerektiğini aktardı. Mersin’den gelen Güler Kaplan da, bütün festivallerde yer aldığını belirterek, “Bu yılki festivalde eski coşku ve keyfi bulamadım. Sakin ve durgun geçiyor. Bunun de sebepleri vardır. Burada yaşanan savaşa karşı köklü bir çözüm, karşı duruş olmalıdır. Keyifle geldim ama eskisi gibi keyif almıyorum. İnsanlar mutsuz ve huzursuz” dedi.
Cumartesi Anneleri ve LGBTİ+’ya yasak
Tunceli Valiliği, Cumartesi Anneleri’nin kayıp yakınları için verdikleri mücadeleyi anlatan “Cumartesi Anneleri” belgeselinin Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nde gösterimini yasakladı. Valilik, LGBTİ+ Kavram Atölyesi etkinliğini de yasakladı. Valilik, 2 etkinliği, “Genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacı” ile yasakladığını açıkladı.
Tunceli Valiliği’nden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Kamu esenliğinin ve genel asayişin devamının sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi genel sağlığın ve ahlakın vatandaşların can ve mal güvenliğinin korunması amacıyla 2911 sayılı Kanun’un 17. maddesinde belirtilen vali ve kaymakam milli güvenlik kamu düzeni suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacı ile belirli bir toplantıyı erteleyebilir veya suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması halinde yasaklayabilir hükmü ve 5442 sayılı il idaresi kanunun 11/C maddesi doğrultusunda suç işlenmesinin önlenmesi, kamu güvenliğinin, kamu düzenin, genel sağlığın veya ahlakın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacı ile sınırlama getirebileceği hükmüne bağlanmıştır. Bu kapsamda her türlü Cumartesi Anneleri ve LGBTİ eylemleri yasaklanması uygundur.”
Dersim