Burdur Cezaevi’ne 2000 yılında düzenlenen operasyonla kolunu kaybeden Veli Saçılık, kazandığı 150 bin tazminatın “İsyana katıldığı ve kolunun kendi kusuruyla koptuğu” gerekçesiyle iadesine karar veren yargı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “Kusurlu olan devlet, tazminatı geri alamazsın” kararından sonra geri adım attı. Avrupa İnsan Hakları’nın aldığı kararda, devletin, cezaevindeki kişilerin vücut bütünlüğüne üçüncü kişilerin ya da kamu görevlilerinin zarar vermesini engelleyecek eğitimler vermesinin zorunlu olduğu anımsatıldı. İdarenin cezaevi iç ve dış güvenliğini sağlaması, önleyici güvenlik önlemlerini baştan alması, cezaevi donanımını buna göre gerçekleştirmesi, etkili yönetim ve denetim sistemi geliştirmesi gerektiğinin anlatıldığı kararda, isyan halinde kullanılabilecek kesici, delici, patlayıcı silahların cezaevine sokulmasının engellenmesinin de devletin görevi olduğu vurgulandı. AİHM kesin bir karar olarak vurguladığı ise ‘Devlet böyle müdahale edemez’ oldu.
Orantı zorunlu
Kararda, “buna rağmen herhangi bir toplu isyan ya da kalkışma olması halinde güvenliği sağlama konusunda her zaman dışarıdan kolluk kuvvetleri vasıtasıyla müdahale etmek hakkı var ise de yapılan müdahalenin yürüttükleri hizmetin gereklerine ve mevzuatında öngörülen yöntemlerle, kişilerin can güvenliğini mümkün olduğunca riske atmadan orantılı bir güç kullanmak suretiyle yapılması gerekmektedir” denildi. Adalet Bakanlığı’nın Saçılık’a verilen tazminatı geri alma çabası AİHM aldığı karar ile iptal edildi. AİHM kararında kesin olarak cezaevlerindeki huzur sağlama, isyan çıkma durumunu ortadan kaldırma sorumluluğunun devlete ait olduğunu söyledi.
İSTANBUL