• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
7 Ağustos 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Eren Keskin

DGM yargılamaları, işkenceli sorguları unutanlar

7 Ağustos 2025 Perşembe - 00:00
Kategori: Eren Keskin, Yazarlar
Hüsnü Abi

Yaşadığımız coğrafyada büyük acılar yaşandı. Ancak maalesef bu acıları toplumun sadece bir bölümü yaşadı ve anlatmaya çalıştı.

Son zamanlarda bu durumun yeni örneklerini yaşamaktayız. Biliyoruz ki bu coğrafyada, Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren kuruluş ideolojisiyle ters düşen, tek tipçi zihniyete karşı çıkan, siyaset üreten herkes ve her kurum suçlanmış ve büyük acılar yaşamıştır.

Soykırımlar, katliamlar ve 90’larda yaşanan büyük insan hakları ihlalleri hep bu karşı çıkışların sonuçlarıdır. Ancak yaşanan bu acılar coğrafyamızda gerçek anlamda karşılığını bulamamıştır.

Bugün toplumun bir kesimine ve özellikle kendilerini CHP’li Kemalist olarak tanımlayanlara karşı, daha önce hiçbir örneğini yaşamadığımız kadar baskıcı bir politika uygulanıyor. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi çerçevesinde Tayyip Erdoğan ile İmamoğlu arasında geçen mücadelenin yansımaları olarak kabul edebileceğimiz birtakım hak ihlalleri yaşanıyor. İnsanlar haksız yere gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Yargılandıkları maddelere bakıldığında, tutuklu yargılanmaları gerçekten çok anlamsız görünüyor.

Gözaltına alınan tüm belediye yetkilileri ya da çalışanları tutuksuz yargılanabilirler. Ama bu tutuklama kararları birazda topluma karşı bir korkutma ve sindirme yöntemi olarak uygulanıyor. Bizler bu duruma her zaman karşı çıkıyoruz. Daha önce de karşı çıktık.

Yine bu tutuklanan insanların, özellikle hasta olanlarının bir an önce serbest bırakılmaları için de sürekli hem cezaevi ziyaretleri yapıyoruz hem de taleplerde bulunuyoruz.

Ancak bu kesime yakın olan bazı insanlar ve bazı siyasi partilerin yaklaşımları gerçekten anlaşılmaz nitelikte. Örneğin son günlerde gözaltına alınıp tutuklanan bu kişilerin durumunu; cezaevinde onlarca yıl kalmış, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde haksız biçimde yargılanmış, günlerce süren işkencelerden geçirildikten sonra tutuklanmış insanlarla kıyaslıyorlar.

30 yıl cezaevinde kalıp tahliye olmuş birinin, tahliye olmasını dahi kabullenemiyorlar. Aslında bu, içinde bulundukları çifte standardın; ırkçılığın ve milliyetçiliğin bir yansıması. Kendileri bunu kabul etmesede, tamamen Türk üstünlükçü bir yaklaşımla, hiçbir duyguya yer vermeyen bir biçimde, bu insanların tahliyelerini başka insanların tutuklanmalarıyla karşı karşıya getiriliyorlar.

Bu durumu dile getirenlerin bir kısmı ırkçı siyasi partiler. Bunlara zaten hiç şaşırmıyoruz. Bir kısmı gazeteciler, bir kısmı kendilerini sanatçı olarak tanımlayan kişiler. Ve en son olarak biri de JİTEM’in kurucularından, yüzlerce insan hakları ihlalinin, birçok ölümün ve birçok işkencenin sorumlusu bir kişinin oğlu: Oğuzhan Uğur…

Bunlar, insan haklarına aykırı fikirleri dile getiriyorlar.

Her şeyden önce söylemek isterim ki, onlar görmek istemeseler de bilmeseler de bu coğrafyada insanlar uzun yıllar boyunca özel yetkili mahkemelerde yargılandılar. Çoğunlukla Kürtler ve toplumun büyük bir kesimi ise bu coğrafyaya dayatılan resmi görüşe teslim oldu ve daha doğrusu o resmi görüşü içselleştirdi. Sisteme, kuruluş̧ ideolojisine gerçek anlamda eleştiri ile yaklaşanlar bu gerçekliği çok yakından bilirler. Ama bunun dışında bu gerçeklikle mücadele, maalesef coğrafyamızda çok eksiktir. Sosyalist kesimler, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde işkenceli sorgulardan geçirildikten sonra, hiç hakketmedikleri cezalara çarptırıldılar. O dönemlerde gözaltı süreleri örneğin 90 gün, 30 gün, 15 gün gibi, çok uzun sürelerdi. Korkunç işkenceler yapıldı. Biz bu işkencelerin hepsine tanıklık ettik. En bilenen yöntemler; elektrik verme, askıya alma, kaba dayak, tırnak çekme, taciz, tecavüz, tekerlek içine oturtularak duvardan duvara vurma, gibi uygulamalardı. Aklıma gelen ilk örnekler bunlar.Bu işkenceleri günler boyunca yaşamış insanlara istedikleri ifadeleri imzalatarak, onları tutukladılar ve hiç hak etmedikleri cezalara mahkum ettiler.

Elbette şiddet eylemlerinden yargılanan kişiler de oldu. Ancak özellikle 90’lı yıllarda Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde yargılanan ve ceza alan insanların çok büyük bir bölümü, haksız ve adaletsiz yargılamalarla cezalandırıldılar.

İki örnek vereyim. Aslında çok fazla örnek var ama sadece iki tanesini paylaşmak istiyorum. Bunlardan biri Fatma Tokmak…Bu ismi her fırsatta dile getiriyorum. Çünkü Fatma, benim müvekkilim.

1996 yılında henüz 2,5 yaşındaki küçük çocuğuyla birlikte gözaltına alındı. Hem Fatma’ya hem oğluna, Fatma’yı konuşturmak amacıyla işkence yaptılar. Bu işkence belgelerle kanıtlandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu süreci değerlendirerek ihlal kararı verdi. Ancak tüm bunlara rağmen, Fatma Tokmak işlemediği bir suçtan müebbet hapis cezasına mahkûm edildi.

Mesela Yazar-Şair İlhan Çomak…İlhan Çomak henüz çok genç bir yaşta , 19 yaşındayken, 1994’de “orman yakma” gerekçesiyle gözaltına alındı. Yine çok yoğun işkencelerden geçirildi. Ve her zaman dile getirdiği gibi, işlemediği bir suçu kabul etmeye zorlayan bir polis ifadesine imza attırıldı. Diğer tüm ifadelerinde ise suçlamaları reddetti. İlhan Çomak’ta 30 yıl cezaevinde kaldı.
Bu dosyaların hepsinde Türkiye Adil yargılama yapmadığı için mahkûm edildi. Bugün bu adil olmayan yargılamalar ve işkenceli sorgulamalar sonucu gözaltına alınıp tutuklanan bu insanların, 30 yıl boyunca maruz kaldıkları cezaevindeki hak ihlalleri görmezden geliniyor. Kimlikleri ve varlıkları yok sayılarak tahliye edilmelerine karşı laf söylenebiliyor.

Benim, en şaşırdığım şey de şu: Örneğin, Oğuzhan Uğur, Atilla Uğur’un oğlu. Atilla Uğur, JİTEM’in kurucularından ve Kürdistan’da işlenen çok büyük hak ihlallerin en baş sorumlularından biri.

Bir insan tabii ki babasının suçlarından sorumlu tutulamaz…Ancak o insan, eğer babasını eleştirmiyorsa, hatta babasıyla aynı görüşleri savunuyorsa, hatta bugün DEM Parti Genel Başkanı’nın yaptığı son derece sağ̆ duyulu bir açıklamaya dahi karşı görüş̧ ileri sürüp, 30 yıl cezaevinde yatan insanların tahliyelerine eleştirel bir bakış̧ getiriyorsa, siz Oğuzhan Uğur’la arkadaşlık edemezsiniz, eğer ediyorsanız kendinizi sorgulamanız gerekiyor.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Bazîd’de Barış ve Demokratik Toplum Şöleni

Sonraki Haber

Yaşamın, emeğin hiçe sayıldığı sisteme karşı iradenin kararı

Sonraki Haber

Yaşamın, emeğin hiçe sayıldığı sisteme karşı iradenin kararı

SON HABERLER

Komisyon neden İmralı’ya gitmeli?

Komisyon neden İmralı’ya gitmeli?

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

Gelenekten yararlanmak

Kardeşleşmiş şarkılar

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

Devrim devletle mi, devletsiz mi olacak?

Devrim devletle mi, devletsiz mi olacak?

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

On binlerin yürüyüşü

Eşikte…

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

Yaşamın, emeğin hiçe sayıldığı sisteme karşı iradenin kararı

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

Hüsnü Abi

DGM yargılamaları, işkenceli sorguları unutanlar

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

Bazîd’de Barış ve Demokratik Toplum Şöleni

Bazîd’de Barış ve Demokratik Toplum Şöleni

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır