Musa Anter Davası için basın açıklaması yapıldı. Dicle Anter: “Musa Anter davasında zaman aşımı insanlık suçudur. Devletin eliyle öldürülen insanların zaman aşımına uğramaması gerekiyor. Bizzat devlet kendi eliyle bunları ortaya çıkarması lazım. Bugün Erdoğan dese ki ‘Anter cinayetini aydınlatın’, yarın açığa kavuşur. Bu cinayetin aydınlanması demek Türkiye’deki tüm faili meçhullerin aydınlatılması demek”
Musa Anter-JİTEM Ana Davası’nın 23 Mart’ta görülecek duruşmasına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenlendi.
“İnsanlığa karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımı yoktur” pankartının yer aldığı toplantıya, Musa Anter’in (Ape Musa) oğlu Dicle Anter, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, İHD Eşbbaşkanı Öztürk Türkdoğan, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eşbaşkanı Selma Atabey, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ankara Eş Sözcüsü Fikret Çağlayan ve HDP Ankara İl Eşbaşkanı Pakize Sinemillioğlu’nun yanı sıra İHD yöneticileri katıldı.
İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, Anter’in, 20 Eylül 1992’de katledilmesinden bu yana neredeyse 30 yıl geçtiğini belirterek, “Bu 30 yıllık süreçte, açık itiraflara, belirgin kanıtlara rağmen, Kürt sorununu varlığının paranoyası olarak gören egemen zihniyetin bir türlü vazgeçmediği cezasızlık politikasının yansıması olarak, dava uzatıldıkça uzatıldı ve zaman aşımı tehdidine maruz bırakıldı. 90’lı yılların yaşam hakkı ihlallerinin, katletme, kaçırarak kaybetme şeklindeki kabarık bilançosu, zorlukla açtırılan soruşturma ve davalar, muktedir yapı tarafından büyük bir titizlikle sürdürülen cezasızlık politikasının gereği olarak çok büyük oranda sonuçsuz bırakılmıştır” dedi.
‘Adaleti sağlamak gerekiyor’
Yaşamsal, ekolojik sorunlar da dahil, pek çok sorunun kaynağının güvenlikçi politikalarda ısrar olduğunu belirten Çevirmen, “Çare bellidir, bir an önce barış politikalarına dönmek, geçmişin ve anın acılarıyla yüzleşmek, hakikatlerin ortaya çıkmasının önündeki engelleri kaldırmak, adaleti sağlamak gerekiyor” diye ifade etti.
Çevirmen, tüm emek ve demokrasi güçlerini, insan hakları savunucularını yarın Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmaya, katılmaya çağırdı.
Dicle Anter: Kimse oralı olmuyor, çok vahim
Ardından söz alan Dicle Anter, davada hukuki boyutun devam ettiğini belirtti. Dicle Anter, “Bu cinayetin aydınlanması demek Türkiye’deki tüm faili meçhullerin aydınlatılması demek. Derin devletin suç örgütleri tarafından işlenen bir cinayet. JİTEM denen kurum hala resmiyete kavuşmadı. Kurucusu, çalışanları var ama JİTEM yok diyorlar” diye konuştu. Dava sürecinde birçok itirafın bulunduğunu söyleyen Anter, “En son Ayhan Çarkın bile birçok şey söyledi ancak kimse oralı olmuyor. Hiçbir tepki yok, bu toplum açısından çok vahim. Musa Anter davasında zaman aşımı insanlık suçudur. Devletin eliyle öldürülen insanların zaman aşımına uğramaması gerekiyor. Bizzat devlet kendi eliyle bunları ortaya çıkarması lazım. Bugün Erdoğan dese ki ‘Anter cinayetini aydınlatın’, yarın açığa kavuşur. Ancak bu cesaret kimsede yok” şeklinde konuştu.
Öztürk Türkdoğan: Bu sese kulak vermeli ve hakikat komisyonları kurulmalı
Türkiye’deki cezasızlık politikalarına vurgu yapan İHD Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan da “Bu politikaları adalet komisyonları kurarak ve geçmişle yüzleşerek çözebiliriz. Apê Musa’nın katledilmesi karanlık dönemin de başlamasına denk geliyor. Bu cinayet o dönemin bir habercisiydi. Bize düşen sorumluluk kesinlikle bu cinayeti cezasız bırakmamak. Anter cinayeti insanlığa karşı bir suçtur. Politik amaçlarla işlenen bir cinayettir. Bu nenenle bizim açımızdan bir zaman aşımı ve süresi yoktur. Failler er ya da geç açığa çıkacak. Her şeye rağmen binlerce faili meçhul, gözaltında kayıp, köy yakmalara, rağmen bir halk hala barış istiyor. Dolayısıyla siyasi iktidar bu sese kulak vermeli ve hakikat komisyonları kurulmalı. Gerçekleri görmeliyiz” dedi.
HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir,“Musa Anter dosyasının açığa çıkarılması, derin devletin deşifre edilmesi anlamında bir fırsat. Bu dosya demokratikleşme anlamında kullanılabilir ama gelinen noktada iktidar ve küçük ortağı derin devletle bir ittifak halinde. Bütün faili meçhul cinayetlerin ortaya çıkarılmasının yöntemi 3’üncü yol olarak tarif ettiğimiz demokrasi ittifakının iktidara gelmesidir” diye belirtti.
SES Eşbaşkanı Selma Atabey de, cinayetin işlenmesinin ardından bir adalet ve hakikat arayışı içinde olunduğunu ifade etti. “O dönem Kürtler açısından bir dönüm noktasıydı” diyen Atabey, cinayetin akabinde yaşanan kaosla birlikte Türkiye’de hala bir şeyin değişmediğini gördüğünü söyledi. Atabey, “Bu dava bizler açısından çık önemli. Zaman aşımıyla unutturulması hiçbirimiz adına kabul edilemez. 1990 ve 2000 yılları arasında yaşananların açığa çıkarılmasıyla Türkiye’nin demokratikleşebileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
HDP Ankara İl Eşbaşkanı Pakize Sinemillioğlu, Musa Anter başta olmak üzere tüm faili meçhul katliamların aydınlatılması için mücadele edeceklerini belirtti. Son olarak konuşan HDK Ankara Eşsözcüsü Fikret Çağlayan ise hakikat arayışı ısrarlarının sürdüğünü ifade etti.
ANKARA
