Diyanet İşleri Başkanlığı ve HÜDAPAR’ın kadını hedef almasına dair açıklama yapan DİK ve DAD Kadın Meclisi, ‘Biliyoruz bu anlayış kadim değil, çürümüş erkek egemenliğinin iktidar korkusudur’ vurgusu yapıldı
Diyanet İşleri Başkanlığı ve HÜDAPAR’ın kadınları hedef almasına dair, Demokratik İslam Kongresi (DİK) ve Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Kadın Meclisi yazılı açıklama yaptı.
Demokratik İslam Kongresi’nin açıklaması şöyle:
“Diyanetin 1 Ağustos’ ta Cuma hutbesinde İslam’da kadının giyim kuşamına ve aile yapısına dair bir takım görüşleri öne çıkarırken , yine kadını edilgen, itaatkar ve yalnızca aile içi rollere sıkıştıran eşit temsiliyeti yok sayan anlayışı üretmektedir. Kur’an‘da insanın yaratılışı cinsiyet temelli bir üstünlükle değil takva temelli bir değer ile açıklanır. ‘Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve dişiden yarattık…der ve ayetin devamında Allah katında en üstün olanınız , en takvalı olanınızdır… der.{Hucurat 49 \13}’ Kadın ve erkek halife olarak tanımlanır yani sorumluluk, akıl, iman açısından eşit muhataplardır . Kadın yalnızca bir anne ya da eş değil mücadele eden, çalışan, toplumu değiştiren ve dönüştüren bir öznedir.
Hz. Muhammed kadınları aile içi rollerle sınırlandırmamıştır
Hz. Muhammed kadınları hiçbir zaman sadece aile içi rollerle sınırlandırmamıştır. Hz Hatice ticaret yapmış, Hz Aişe ilim öğretmiş ve kadı olarak tayin edilmiştir. Kadınların aktif bir şekilde hayatta yer alması teşvik edilmiş, sesleri susturulmamıştır. Cuma hutbelerinde sıklıkla kadının iffeti ve namusu vurgulanırken erkeğin iffeti ve sorumluluğu ya geri plana atılmakta ya da hiç görülmemektedir. (Nur suresi 30.ayette:İnanan erkeklere söyle, gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler ve iffetlerini korusunlar; temiz ve erdemli kalmaları bakımından en uygun davranış tarzı budur. [Ve] Şüphesiz Allah onların (iyi ya da kötü) işledikleri her şeyden haberdardır.) İffet yalnızca kadına ait bir sorumluluk değil toplumsal bir ilkedir.
Kadınların sadece evin içinde değil toplumun her alanında eşit, özgür ve onurlu bir biçimde var olması Kur’an’a uygundur. Diyanet hutbelerinde bu dengeyi gözetmeli, kadınları edilgenleştiren ataerkil söylemler değil, Kur’an‘ın ruhunu yansıtmalıdır. Aksi halde din bir adalet ve özgürlük çağrısı olmaktan çıkar ve tahakküm aracına döner.
Kur’an ve sünnet ışığında mücadele edeceğiz
Diyanetin bu tarz ve tutumunu kabul etmiyoruz. Her gün sokaklarda kadınlar öldürülürken ve görmezden gelinirken, yine bir kaç gün önce HÜDAPAR’ın yapmış olduğu bir panelde aile ve kadınlara dönük geliştirdiği söylem ve kavram üzerinden toplumsal cinsiyet ayrımcılığını derinleştiren, kadınların yaşam alanlarını daraltan söylemlerini tanımıyoruz. Aile önemlidir. Özgür aile toplumun dinamik gücü ve parçasıdır. Bu fetvalarla aile zor aracına dönüşmemelidir. Bu fetvalar İslam’ı siyasallaştırmaktır. Fetvalar inancın değil iktidarın diliyle yazılmakta, dincilik yapılarak kadınlar üzerinden tahakküm kurarak, nesneleştirerek tecrit altına almaktır. Biliyoruz ki bu anlayış kadını eve kapatmak istemektedir. Topluma namus ve iffet fetvasını sadece kadın üzerinden vererek kendi dinini yaratmak istemektedir. Bu konuda biz kadınlar bu fetvaların karşısında Kur’an ve sünnet ışığında mücadele edeceğiz.”
‘Fetvalar inanç metni değil siyasal buyruktur’
DAD Kadın Meclisi’nin açıklaması ise şöyle:
“Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kadın bedeni, HÜDAPAR, aile kavramı üzerinden toplumsal cinsiyet ayrımcılığını derinleştiren, kadınların yaşam alanlarını daraltan fetvalarını tanımıyoruz. Bu fetvalar birer inanç metni değil, siyasal buyruktur. Bu fetvalar inancın değil iktidarın diliyle yazılmakta, din kisvesi altında kadınların toplumsal yaşamdan, kamusal alandan, hatta kendi evinde bile tecrit edilmeyi meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Biliyoruz bu anlayış kadim değil, çürümüş erkek egemenliğinin iktidar korkusudur. Halklara reva görülen suskunluğu hedeflemektedir.
‘Fetvalarınızla var olmadık’
Bizler yolun kadınlarıyız. Alevi inancında kadın kutsaldır. Yolun eşit öznesidir. Kadın; sözüyle, duruşuyla, iradesiyle, ‘eşitlik’ öğretisinin taşıyıcısıdır. Bizim yolumuzda kadın olmadan; cem tutulmaz, rıza oluşmaz, hakikat konuşulmaz. Kadınlara susturmak isteyen zihniyet, kadının her sözünde bir tehdit, her adımında bir isyan, her duruşunda bir hakikat görür. Çünkü bilir; kadın ayağa kalkarsa saltanatlar yıkılır. Biz kadınlar, fetvalarınızla var olmadık, yok da olmayacağız. Kadın yaşamdır, direniştir, hakikattir.”
HABER MERKEZİ