• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
16 Ekim 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kültür

Dil çalıştayı sona erdi: Kürtçenin statüye kavuşması için seferberlik çağrısı yapıldı

16 Ekim 2025 Perşembe - 17:45
Kategori: Kültür, Manşet
Dil çalıştayı sona erdi: Kürtçenin statüye kavuşması için seferberlik çağrısı yapıldı

Kürt Dil Kurumları tarafından düzenlenen dil çalıştayında yayıncılar konuştu. İstanbul Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Remziye Alparslan, ‘Kürtçe yayıncılık için strateji belirlenmesi çok önemlidir’ dedi. Kürtçe ve Türkçe okunan Çalıştayın sonuç bildirgesinde Kürtçenin statüye kavuşması için seferberlik çağrısı yapıldı

Kürt Dil Kurumları tarafından düzenlenen ve Demokratik Kurumlar Platformu (DEKUP) tarafından desteklenen “Kürt dil mücadelesi için strateji ve politikalar çalıştayı”nda “Di têkoşîna ji bo ziman Kurdî de rista çapamenî û Weşangerî/ Kürt dil mücadelesinde basın ve yayıncılık alanı”nda sunumlar yapıldı.

Kürt basın tarihini anlatan DFG üyesi Hülya Baytur şunları belirtti:

“Kürt basınının tarihi yalnızca gazetecilik tarihi değil; aynı zamanda dil, kimlik ve direniş tarihidir. 1898’de Kahire’de yayın hayatına başlayan deneyim, sömürge sınırlarını aşan bir bilincin yaratılmasıdır. Sürgünde yazılmış, matbaalarda gizlice basılmış, bazen bir mektubun kenar boşluklarında gizlenmiş olsa da her zaman direnmiştir. Gazeteciliğimiz yalnızca bir haber ifadesi değil, bir varoluş ifadesidir. Kürtçe yayın yapmak siyasi bir tercih ve kültürel bir sorumluluktur. Kürt kadınlarının basındaki rolü habercilik veya yazarlığın ötesindedir; ulusal kimlik ve toplumsal cinsiyet mücadelesini yürütürken aynı zamanda tarihsel bir misyon da üstlenirler. Kürt kadın gazeteci ve yazarlar, basını bir mücadele alanı ve seslerini duyurmak için bir platform olarak kullanıyorlar. Çatışmalara, baskılara, gözaltı ve tutuklamalara rağmen Kürt kadın gazeteciler sahadan çekilmemiş, gerçeği kaydetme, ortaya çıkarma ve kamuoyuna iletme görevini üstlenmişlerdir. Bugün de bu görevi yerine getirmeye devam ediyorlar.”

‘Kürtçe yayın yapmak siyasi bir tercih ve kültürel bir sorumluluktur’

Basının dil için rol ve misyonuna ilişkin konuşan Ajansa Welat Muhabiri Önder Akbulut, “Bizim okullarımız olmayabilir ama bizim dilimizi öğreneceğimiz bir özgür basınımız var. Kürtçe yayın yapmak siyasi bir tercih ve kültürel bir sorumluluktur. Dil sadece bir iletişim aracı değildir, aynı zamanda bir halkın düşünce ve duygu tarzıdır. Kürt gazeteciler kendi dilleriyle bu geleceği inşa ederler. Basın dilin toplumsal varlığını güçlendirir. Özgür basın ayrıca dili toplumsal katılım için bir platform haline getirir. Özgür basın, egemen dil ve sisteme karşı alternatif bir bilinç yaratır. Medya sayesinde dil artık evin duvarları arasından çıkmış, politik ve kültürel bir dil haline gelmiştir. Kürtçe medya çalışmalarını sürdürmek, bir halkın dilini korur, geliştirir ve özgürleştirir” dedi.

‘Kürtçe yayıncılık için strateji belirlenmeli’

Ardından Kürtçe yayıncılık alanında İstanbul Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Remziye Alparslan, sunum yaptı. Yayıncılığın en önemli noktasının dil konusu olduğunu söyleyen Remziye Alpaslan, “Kürtçe yayıncılık aynı zamanda dille karşı toplumsal bir etki yaratır. Demokratik bir toplumun yaratılmasında yayıncılık önemli bir noktadır. Kürtçe yayıncılık için strateji belirlenmesi çok önemlidir. Bundan sonra yayınların bir araya gelerek bir politika oluşturulması gerekiyor. Ama bunun için Kürtçe yayıncılığın desteklenmesi çok hayatidir. Önemli konulardan biri de Kürtçe kitapların herkese ulaştırılması gerekiyor. Şuan bunun zorlukları var ama bunun aşılması için çalışmaya ihtiyaç var” diye anlattı.

‘Okur kitlesi artmıyor’

Daha sonra yayıncılar alanını ile ilgili konuşan Qahir Bateyî şunları dedi: “Yaklaşık 40 Kürtçe yayınevi var. Tüm bunlar iman gücü ile ayakta kalıyor. Yayıncılar Kürtçe için ellerinden gelen her türlü çabayı gösterir. Ama bu çabaya karşı maalesef okur kitlesi artmıyor. Özellikle gençler okuma alışkanlığından gittikçe uzaklaşıyor ve bu yayıncılığı çok etkiliyor. Yayıncılığın bilinç oluşturma açısından çok önemli bir görevi var. Bu bilinç de Kürtçe ve Demokratik ulus bilincidir.”

Son olarak konuşan Mahmut Güleycan ise, “En eski edebiyat Kürtçedir. Bunu Mem û Zîn’den görebiliyoruz. Dil okumakla ancak ilerler. Bizim en önemli çalışmamız bundan sonra okutmaktır. Biz okutmadıkça dilin kullanımı azalır. Medyada da aynı durum söz konusu” dedi.

Çalıştayın sonuç bildirgesi okundu

Çalıştay sonuç bildirgesinin açıklanmasının ardından sona erdi. Sonuç bildirgesi Kurmancî ve Kirmançkî okundu. Bildirgeyi Kurmancî olarak okuyan Çalıştay Hazırlık Komitesi üyesi Heval Dilbihar, sonuç bildirgesini okudu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından başlatılan “Barış ve Demokratik Toplum” sürecinin tarihsel olduğunu söyleyen Heval Dilbihar, “Bu sürecin temel noktalardan biri Kürt statüsü meselesi, Kürtçe eğitim, Kürtçenin tüm yaşam alanlarında özgürlüğü ve serbestliğidir. Kalıcı bir barış ve demokratik bir toplum için bunun gerçekleşmesi ve Kürt halkının yaşamın her alanında özgürce kendi diliyle örgütlenebilmesi ve tüm alanlarda kendi diliyle yaşayabilmesi gerekir. Bu Kürtler için kırmızıçizgi ve yaşamsal bir noktadır. Bunun gerçekleşmesi için de temel görev ve sorumluluğumuz, tüm mücadele alanlarımızda, özellikle tüm toplumsal ve yaşamsal alanlarda Kürtçeyi her yönden örgütlemektir. Kuşkusuz bu da, her şeyden önce ‘Kürtçe için mücadelenin strateji ve politikalarının’ belirlenmesi ve bunların hayata geçirilmesiyle mümkündür” dedi.

Çalıştayın her şeyden önce, Kürtçenin kamusal alan, eğitim, yerel yönetimler, siyaset, hukuk, basın, yayıncılık, diplomasi, inanç, kültür ve edebiyat, kadın, çocuk, genç ve tüm toplumsal alanlarda hak ettiği düzey ve statüye ulaşması olduğunu söyleyen Heval Dilbihar ortaya çıkan önerile ise şöyle sıraladı:

  • “ Kürtler adına özgürlük mücadelesine öncülük eden tüm alan, kurum, parti, organ ve bileşenlerin, Kürtçenin korunması ve geliştirilmesi için kendi özel strateji ve politikaları temelinde, Kürtçenin özgürlüğünün kendi elimizde olduğu bilinciyle gerekli mekanizmalarını kurmaları gerekiyor. Kürdistan’da ve Kürtlerin yaşadığı her yerde bilinçlendirme, örgütlenme, kurumsallaşma ve eğitim çalışmalarını yürütmeleri gerekir.
  •  Kürt dili stratejisi sadece bir kültür politikası değil, aynı zamanda bir özgürlük, var olma ve özbenlik ideolojisidir. Yerel yönetimler bu ideolojinin taşıyıcı gücüdür. Bu nedenle dil politikası belediyeler için teknik bir mesele değil, siyasi ve toplumsal kimlik meselesidir. Ayrıca, dilde ısrar kimlikte ısrardır. Bu nedenle yerel yönetimlerde bu ısrarı sürdüreceğiz ve buna göre Kürtçe çalışmalarını hem kendi içimizde hem de toplum içinde yürüteceğiz.
  •  Çocuklar ve gençler bizim geleceğimizdir. Bu nedenle çocuklar ve gençler için özel politika ve programlar belirlenecektir. Ailelerin bilinçlendirilmesi çalışmaları yapılacak, ayrıca bu çalışma kreş, dil atölyeleri, kültür vb. çalışmalarla tamamlanacaktır. Yine, Kürt çocuklarının asimilasyonunun önünü kesmek için Kürt çocuklarının gerçekliğine uygun çok yönlü çalışmalar yürütülecektir.
  • Kadınlar toplumsal oluşumun inşacıları olarak hem kültürün aktarımında hem de dil üretiminde önemli bir yere sahiptirler. Bu nedenle Kürtçenin korunması ve geliştirilmesi için Kürt dili strateji ve politikaları konusunda özel çalışmalarını belirleyecek, her mücadele alanında bunun öncülüğünü yapacaklar. Bu amaçla Kürdistan’ın her köy, mahalle, ilçe ve şehrinde kadınların Kürt dili kom, komisyon, meclis ve farklı mekanizmalarını kuracaklardır.
  •  Dil, toplumun tamamı için ortak bir yaşam zemini oluşturan toplumsal bir anlaşmadır. Bu zemin de ortak bilinçle inşa edilir, korunur ve güçlendirilir. Bu ortak bilinç kültür yoluyla ifade edilir ve edebiyat ile sanat da bu ortak bilincin ürünleridir. Bu esasta, kültür, sanat ve edebiyat alanları güçlü bir yaratıcılık, çeşitli üretim ve faaliyetlerle Kürtçenin korunması, geliştirilmesinde rollerini yerine getireceklerdir.
  • Bir dilin varlığını sürdürmesi ve ilerlemesi için en büyük ihtiyaç ana dilde eğitimdir. Eğitimi tüm program, müfredatıyla düşündüğümüzde, demokratik bir yaşam felsefesi ve bilinci üzerine inşa edilir. Tüm dil ve eğitim bileşen ve kurumlarıyla birlikte gerekli eğitim programlarını, müfredat materyallerini hazırlayacağız ve bu çalışmaların altyapısını oluşturacağız. Kürtçenin sağlık alanı da dahil tüm kamusal alanlarda kullanılması için mücadele ve çalışmalarımızı güçlendireceğiz. Bu amaçla tüm kamusal alanlarda Kürtçenin kullanımının altyapısını kuracağız.
  • Kürt halkının bir diğer yönü göç gerçeğidir; göç de sadece kendi topraklarından uzaklaşma değil, çoğu zaman dilden ve toplumun doğal bağlarından uzaklaşmadır da. Kürt toplumu başına gelen kötülükler karşısında direnişi sayesinde göç alanında da ayakta kalmayı ve dilini korumayı başarmıştır. Bu süreçte zaman zaman ekolojik ve doğayla uyumlu bir temelde topraklara dönüş planı vardır. Döneceğiz ve kendi toprağımızda yaşamımızın inşasını kendi dilimizle yapacağız.
  •  Kürtçenin korunması ve geliştirilmesinin temel alanlarından biri inanç alanıdır. Bu nedenle hem tüm Kürt düşmanı politika ve uygulamalara karşı mücadele yürütülecek, hem de Kürt toplumu içinde tüm inançların Kürtçeye yönelik çalışmalar yürütülecektir.
  •  Kürt basını ve yayıncılığı, Kürt toplumunun doğru bilgilendirilmesi ve Kürtçenin sistematik bir şekilde yayılması ve işletilmesinde önemli bir yere sahiptir. Kürt basını ve yayıncılık çalışmaları, Kürtçenin ortak bir şekilde korunması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasında, dil öğretim kaynakları ve eğitim materyallerinin hazırlanması ve yayınlanmasında temel role sahiptirler. Bu rolünü yerine getirmek için basın ve yayıncılık alanı şimdiden çok daha kapsamlı ve yoğun mücadele ve çalışmalar içinde olacaktır.
  • Kürt hukuku alanında şimdi yeni bir aşamadayız. Hukukta Kürtçenin güçlenmesi hem Kürtlerin kimlik bilincini güçlendirecek, hem Kürtçenin korunması ve geliştirilmesinin bir alanı olacak, hem de tüm toplum için adalete erişimi kolaylaştıracaktır. Kürtçe hukuk çalışmaları artık bir hayal değil, pratiğinin mümkün olduğu seviyeye gelmiştir.
  •  Kürtçenin korunması ve geliştirilmesi için diplomasi alanı önemli bir alandır. Bu nedenle Kürtlerin demokratik ulusal birliği temelinde iç diplomasi çalışmaları yürütülecek, ayrıca Kürtçenin uluslararası alanda tanınması için diplomaside de gerekli çalışmalar yürütülecektir.
  • Bu çerçevede, özellikle belirtiyoruz ki Kürt Halkı ve Özgürlük Hareketi tüm bileşenleriyle aynı zamanda Kürt Dilinin Özgürlük Hareketidir. Bu nedenle eşsiz bir tarihsel mücadeleyle birlikte Kürtçe konusundaki eksiklik ve yetersizlikler aynı zamanda bizim eksiklik ve yetersizliklerimizdir. Bu temelde bu çalıştay bizim için öz eleştirel bir başlangıçtır. Ki mücadeleyi yükselterek öz eleştirimizi yerine getireceğiz.
  • Bu temelde herkesi düşünce, inanç, akıl ve ruhla Kürtçe için mücadelenin seferberliğini yaşamın her alanında daha güçlü yapma çağrısı yapıyoruz.”Çalıştay, “Bijî zimanê Kurdî” ve “Bê Kurdî jiyan nab e” sloganlarıyla sona erdi.

Kaynak: MA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Gazeteci Hakan Tosun son yolculuğuna uğurlandı

Sonraki Haber

Musa Orhan’ın tutuklanması talebi yine reddedildi

Sonraki Haber
Musa Orhan’ın tutuklanması talebi yine reddedildi

Musa Orhan’ın tutuklanması talebi yine reddedildi

SON HABERLER

İzmir’de bir kadın boşandığı erkek tarafından katledildi

İzmir’de bir kadın boşandığı erkek tarafından katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ekim 2025

32 yıldan sonra tahliye edilen Öztürk’e Agirî’de karşılama

32 yıldan sonra tahliye edilen Öztürk’e Agirî’de karşılama

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ekim 2025

Mêrdîn’de üniversite öğrencileri Rojin Kabaiş için yürüdü

Mêrdîn’de üniversite öğrencileri Rojin Kabaiş için yürüdü

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ekim 2025

Yaşam’da Politika’da Demokratik Kürt Birliği çalışmaları konuşuldu

Yaşam’da Politika’da Demokratik Kürt Birliği çalışmaları konuşuldu

Yazar: Heval Elçi
16 Ekim 2025

31 yıl 6 ay sonra tahliye edilen Bayar, Silopiya’da kitlesel karşılandı

31 yıl 6 ay sonra tahliye edilen Bayar, Silopiya’da kitlesel karşılandı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ekim 2025

Musa Orhan’ın tutuklanması talebi yine reddedildi

Musa Orhan’ın tutuklanması talebi yine reddedildi

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ekim 2025

Dil çalıştayı sona erdi: Kürtçenin statüye kavuşması için seferberlik çağrısı yapıldı

Dil çalıştayı sona erdi: Kürtçenin statüye kavuşması için seferberlik çağrısı yapıldı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır