• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Haziran 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Ezgi Koman

Dilek Kumcu: ‘Çocuk düşmanlığı’na karşı çocuk haklarını savunmak

2 Aralık 2021 Perşembe - 15:55
Kategori: Ezgi Koman, Yazarlar
Çocuğa yönelik şiddete karşı neşe, umut, direnç ve dayanışma

Evet, Dilek, bir çocuk hakları savunucusuydu, yetişkinlere karşı çocukların haklarını savunuyordu. Onun bu tanımlaması o kadar önemli ki… Bu tanımlama çocukların neden haklarını savunmamız gerektiğini, hepimize çok sarih bir şekilde anlatıyor

Ezgi Koman

20 Kasım Çocuk Hakları Günü’ydü. Bugünün önemi hepimize; çocukların yaşadıkları sorunları, sahip oldukları potansiyelleri bir kere daha vurgulama olanağı yaratmasıdır. O gün basın kamerasını ve mikrofonunu çocuk hakları hareketinin öznelerine çevirir, sivil toplumun en çok vurgulamak istediği konuları gündeme getirir. Hatta kamu idaresi “mış gibi” yapsa da konuyu ele alır, çocuklar için sanki lütufmuşçasına yeni sözler verir. Bu yıl da öyle oldu. Pek çok yerde çocuk hakları savunucuları, örgütler, çocuklar, çocukların haklarını konuştu.

Ancak bu yıl 20 Kasım’da Türkiye’deki çocuk hakları hareketi için önceki yıllardan farklı bir etkinlik daha yapıldı: Dilek Kumcu’yu anma etkinliği. Farklı diyorum çünkü Dilek Kumcu yıllarca her çocuk hakları gününde, pek çok etkinliğe katılan, pek çok etkinliği düzenleyen birisiydi. Ta ki 28 Mayıs’ta sahip olduğu nadir hastalık sebebiyle yaşamını kaybedene dek…

Dilek Kumcu kendi kalemiyle dile getirdiği gibi “1984 yılında babasının görev yerlerinden biri olan Konya’da doğdu. Her memur çocuğu gibi arkasında çok şehir, çok insan bıraktı. Aynı sokaklardan yürümenin verdiği huzur ile yeni sokaklar görmenin heyecanı arasında savrulur. Her parkta sevdiği ağaçları selamlamayı, güneşin sofrasında dostların arasında olmayı, yan yana durmayı, maviyi görmeyi, yaşamak için inat etmeyi, hukuka dair okumaları, dilekçeler yazmayı sever. Her tür iktidardan rahatsız olur, yetişkinler karşısında çocuk haklarını savunur.”

Evet, Dilek, bir çocuk hakları savunucusuydu, yetişkinlere karşı çocukların haklarını savunuyordu. Onun bu tanımlaması o kadar önemli ki… Bu tanımlama çocukların neden haklarını savunmamız gerektiğini, hepimize çok sarih bir şekilde anlatıyor.

Evet dünyanın geneline baktığımızda çocuk nüfusunun oranı genel nüfusun yüzde 30’larında… Türkiye’de de böyle. Nüfus bu kadar fazlayken ne yazık ki çocuklar karar mekanizmalarında yer alamıyorlar. Herkes tarafından ne kadar da çok sevildikleri söylense de onlar bugün değil sadece gelecekte değerli görülüyorlar. Hakları, özgürlükleri olan bireyler değil, aileye ya da devlete ait, bu yüzden de üzerlerinde hakimiyet kurulabilecek varlıklar olarak düşünülüyorlar. Yetişkinlerin kurguladığı ve yönettiği dünyada hayatta kalmaya, var olmaya çalışıyorlar. Yaşanan onca savaş, çatışma, yoksulluk, göç, krizlere rağmen…

Evet krizler çağındayız sanki… Ekonomik kriz, iklim krizi, sağlık krizi… Tüm bunlar çocukları da etkiliyor. Hatta en çok çocukları etkiliyor. Her bir kriz yeni bir çocuk hakları krizine yol açıyor. Bu krizleri çıkartanlar, yönetemeyenler de hep yetişkinler… İşte böyle olunca da çocukları Dilek’in söylediği gibi yetişkinlere karşı savunmak gerekiyor.

Geçtiğimiz günlerde bir kitap yayımlandı. İletişim’den, Çocuk Düşmanlığı adıyla yayımlanan kitap Elisabeth Young-Bruehl tarafından kaleme alınmış. Aksu Bora tarafından da Türkçeleştirilmiş. Kitapta Bruehl genel olarak çocuklara karşı ön yargılarımızla yüzleşmemizi istiyor. Çünkü Bruehl bu ön yargıların çocuklara yönelik kötü muamelenin olmazsa olmaz koşulu olduğunu vurguluyor. Çocuklara karşı var olan ancak adı konmamış bu ön yargının ırkçılık, cinsiyetçilik ve diğer ayrımcılık tanımlamaları gibi tanımlanması gerektiğini söylüyor.

Aksu Bora da Bianet’te kitapla ilgili röportajında, Çocuk Düşmanlığı kavramını özellikle kullandığını belirtiyor. Evet gerçekten de sert bir kavram, çocuk düşmanlığı. Ancak neden bu kavramı seçtiğini Aksu Bora şöyle açıklıyor: “Türkiye’de yaşayan herhangi biri, çocuklara neler yaptığımız hakkında epey fikre sahiptir diye düşünüyorum. Yetiştirme yurtları ya da cemaat evleri daha iyi biliniyor. Aladağ’daki kız yurdunda çıkan yangını, kilitli yangın merdiveni kapısını, o kapının dibinde ölen kızları gördük mesela, değil mi? Çocuk yaşta hamile kalan kızlarla ilgili bölük pörçük bilgilerimiz var, bunlar neredeyse hiç konuşulmuyor. Çocuk pornografisinin yaygınlığıyla ilgili bulanık bazı fikirlerimiz var ama bu da üzeri örtülen meselelerden biri. Aile içindeki şiddeti, istismarı ve ihmali, ayyuka çıkan bazı vakalarda, mahkeme önüne gelebildiğinde biraz görüyoruz. Devasa bir felaketin bir ucuna ışık tutulmuş gibi, sonra o ışık sönüveriyor.”

Evet, Aksu Bora’nın örneklediği gibi pek çok olay var. Üstelik hiçbiri münferit değil oldukça sistematik. Sadece birkaç gündür çocuklarla ilgili çıkan haberleri -ev içinde cinsel şiddet sonucu doğan ve benzer şekilde öldürülen 3 yaşındaki Müslime, babası tarafından dövülen 3 aylık bebek, kamera görüntüleri yayılan 13 yaşındaki bir kız çocuğuna yönelik istismar, 11 yaşında kafası ezilen Suriyeli çocuk- bu haberlerin farklı mekanlarda ve farklı faillerle gerçekleşmiş benzerleriyle düşününce çocukların yaşadıklarını düşmanlık dışında bir başka kavramla açıklamak oldukça zor.

Bu kitap Türkiye’de çocuk hakları savunucularını çok heyecanlandırdı. Çünkü kitap yıllardır sözünü ettiğimiz, görünür kılmaya, böylece ortadan kaldırmaya çabaladığımız çocuklara yönelik ayrımcılık ve bağlantılı ihlal örüntülerini çok net ortaya koyuyor. Eminim Dilek de bu kitaptan çok heyecanlanırdı.

Dilek’le özellikle KHK ile kapatılan Gündem Çocuk Derneği’nde yakın çalışma olanağı bulmuştum. Birlikte davalar yürüttük, raporlar hazırladık. Çocuk evliliklerine verilen iznin iptal edilmesi için açılan stratejik davadan, çocuk hak ihlallerinde cezasızlığı ortadan kaldırmaya, çocukların yargısal süreçlerde karşı karşıya kaldığı ayrımcılığı görünür kılmaya kadar pek çok ortak çabamız oldu. Bu ortak çaba hep çocuk düşmanlığına karşı bir çabaydı…

Keşke bu 20 Kasım’da Dilek Kumcu’yu Anma Etkinliği değil de Dilek’le birlikte “çocuk düşmanlığı” kavramını konuşacağımız, daha iyi anlayacağımız, anlatacağımız bir toplantı yapmış olsaydık. Eminim Dilek’in bunca yıldır alanda verdiği emeğin yanı sıra bir kere daha hepimize, çocuk hakları hareketine ve çocukların yaşamına büyük katkısı olurdu.

Dilek’e sonsuz özlem ve şükranla…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Eski bir CIA ajanı, yeni Türkiye ve sıradan sorular

Sonraki Haber

Barışın ‘Kırık Saat’i

Sonraki Haber
200 yaşında bir delikanlı

Barışın ‘Kırık Saat’i

SON HABERLER

Barış bir mücadele sorunudur

Kürt siyaseti oyun kurucudur

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

Barış adımları beklentisi sonbahara ertelendi

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Çığlık amacına ulaşmıştır!

Çığlık amacına ulaşmıştır!

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Göral: Yeni bir hat oluşturulmalı

Göral: Yeni bir hat oluşturulmalı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

DEM Parti, DBP ve KNK’den 1 Mayıs mesajı

DEM Parti’den bayram ziyaretleri: Gündem süreç

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Abdullah Öcalan’ın ‘Özgürlük Sosyolojisi’ Arjantin’de okuyucu ile buluştu

Abdullah Öcalan’ın ‘Özgürlük Sosyolojisi’ Arjantin’de okuyucu ile buluştu

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır