• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
12 Eylül 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Direniyorum o halde varım-Murat Aslan*

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Olmakla olmamak arasında sıkıştırılan varlığımızın önünde iki temel yol bulunmaktadır. Ya varoluş ve özgürlük direncimizden vazgeçip hiçliğe teslim olacağız ve böylece sonsuza dek yok olacağız ya da sonuna kadar canımız pahasına direnerek varlığımızı gerçekleştirip özgürleştireceğiz.

“Direniyorum, o halde varım” deyişimiz Descartes’in “Düşünüyorum, o halde varım” sözünü akla getirebilir. Descartes de idealizm ve materyalizm çıkmazına sokulan varlığa bir cevap bulmaya çalıştı. Vardığı sonuç önemli bir hakikati ifade etse de tek yönlü kalması itibariyle eksiktir.

Varoluş biçiminde de, varoluşunun ispatında da direniş daha güçlü bir etken ve kanıttır. Descartes “Düşünüyorum, o halde varım” çıkarsamasıyla kendi varlığını yalnızca kendisine kanıtlayabileceği bir sonuca vardı. Oysa hiçbir varlığın kendi varlığını kendisine kanıtlamak gibi ontolojik bir derdi yoktur. Zira her varlık zaten kendi varoluşunun mutlak şahididir. Oysa biz “direniyorum, o halde varım” diyerek apayrı bir hakikate dikkat çekmiş oluyoruz.

Direniş halindeki her varlık kendi varlığını karşıtına da çevreye de kanıtlamış oluyor! Bu anlamda direnmek hem varlığın varoluşunu sağlayan temel güç hem de varlığının, henüz yok edilemediğinin ispatı oluyor.

“Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu” diyor ünlü yazar Shakespeare. Bana sorarsanız Shakespeare’in bu sözle dikkat çekmek istediği şey, “olmak-olmamak” arasında sıkışan varlığını direnişi ve direnişin nihai belirleyiciliğidir. “Olmak-olmamak” arasında sıkıştırılan varlık ya direnerek “olmak” sahasında yol alıp, özgür bir varlık haline gelecek ve özgürlüğünü daim kılacaktır ya da direnişten vazgeçerek “olmamak” fiilinin hazin gerçekliğine teslim olup, varolma imkanını yitirerek hiçleşecektir. Varlık için varoluş hali sonsuz bütünsel varlığın oluşum serüveninde mümkün olduğu için doğal olarak her aşamada bir “olmak-olmamak”, “varlık-yokluk” ikilemi olacaktır. Bu da demektir ki, her aşamada direniş potansiyeli ve makul sebebi olacaktır. Bu potansiyel her kinetiğe dönüştüğünde söz konusu varlık için özgürlük sahası daha da büyüyecektir.

Bizim hem şu anki direnişimizi hem de özgürlük mücadelesi tarihimizi bu perspektiften ele almalıyız. Olmakla-olmamak arasında sıkıştırılan ve “olmamaya” meylettirilmek istenen Kürt gerçekliğinin önünde yukarıda da belirttiğimiz gibi iki seçenek durmaktaydı. Ya direnmeyi tercih edip yok oluşa-hiçliğe karşı var olmakta ve böylece özgür yaşamda ısrar edecekti ya da direnmemeyi tercih edip, yok oluşa, hiçliğin mahşeri karanlığına mahkûm olacaktı. Bizler halk olarak kültürümüz ve yaşam felsefemiz gereği direnmeyi tercih ettik.

Aslında potansiyel haldeki her olgu direnişi tercih ederek varlık bulmak ister. Ancak umut ve öz gücüne güven kalmadığında henüz potansiyel haldeki varlık kendini hiçliğin karanlığına bırakır. Bizler direnmeyi tercih ederek varlığımızın sürdürülebilirliğini mümkün kıldık. Yalnız bu kadar da değil, “Kürt yoktur” diyenlere varlığımızın ispatı da direnişimizin bizzat kendisi oldu. Modern sistem felsefesinin “Düşünüyorum, o halde varım” anlayışı Kürt varlığının karşısına “Düşünmezsen yoktur” gibi bir çarpık anlayışı kaçınılmaz olarak doğuracaktı. Nitekim öyle de oldu. Hatırlanacağı üzere Kürt sorunu (Kürt varlığı) için “Düşünmezsen yoktur” demişti Avusturya’da Moloch.

Ancak direniş bu çarpık anlayışı yerle bir etmeye fazlasıyla yetti. Zira “olmayan” bir varlığın direnç göstermesi hem ontolojik, hem bilimsel, hem felsefi, hem de sosyolojik olarak mümkün değildir! Ortada bir direncin olabilmesi için o direnci sergileyen bir varlığın olması gerekiyor. Bu anlamda direniş, özgür Kürt varlığının inkâr edilemez kanıtı olmaktadır. Ki yine hatırlanacağı üzere Moloch’un “Düşünmezsen yoktur” hilkat garibesi söylemine karşı Avusturyalı zeki bir gazeteci (soruyu soran da oydu), “Eğer yoksa, bu direniş neyin nesi?” diye hakikatin örtülemez olduğunu ima eden bir soru sormuştu. “Direniyorum, o halde varım” deyişim tam da bundandır.

Varlığımızın (ki her varlığın) tek teminatı direniştir. Direniş özgür iradeye dayandığı için sistem biz direnişçilere hangi çağdışı yöntemlerle saldırırsa saldırsın direnişimize müdahale edemez. Kaldı ki, özgür iradenin de en iyi varlık ve anlam bulduğu yer yine direniştir. Direniyorum, o halde varım! Direniyorum, o halde özgürüm!..

Direniş halindeki her varlık kendi varlığını karşıtına da çevreye de kanıtlamış oluyor! Bu anlamda direnmek hem varlığın varoluşunu sağlayan temel güç hem de varlığının, henüz yok edilemediğinin ispatı oluyor. Direniyorum, o halde özgürüm!..

* Bandırma 2 nolu T Tipi Cezaevi, bir kardeşiyle birlikte açlık grevinde.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Eski sözcük

Eski sözcük

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Eylül 2025

Kelimeler haykırıyor ve haksızlığa uğruyor bir gün, hem de bir anda. Değişiyor tarih ve talih orada. Rotasını şaşırmış biri bir...

Savaş siyasi olarak örgütlenmiş kolektif cinayettir

Savaş siyasi olarak örgütlenmiş kolektif cinayettir

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Eylül 2025

Bu motto ile çağrısı yapılan, Savaş temalı 19. Karaburun Bilim Kongresi 4-6 Eylül 2025 de yapıldı. Savaşın ve yaşananların gerçekliğinde...

Ortadoğu dönüşürken iktidar hâlâ 20. yüzyılda mı?

Ortadoğu dönüşürken iktidar hâlâ 20. yüzyılda mı?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Eylül 2025

Esad rejiminin devrilmesiyle Ortadoğu’da yeni bir güne uyandık. Soğuk Savaş’ın özel siyasi ikliminde yeşermiş olan Baasçı ideolojinin son kalesi olan...

Halkın sanatçısı olmak

Halkın sanatçısı olmak

Yazar: Heval Elçi
11 Eylül 2025

Sinema dünyasının "Çirkin Kralı" olarak bilinen usta sanatçı, 9 Eylül 1984'teki vefatının yıldönümünde çeşitli etkinliklerle anıldı. Bu anma etkinlikleri hem...

Komisyon masası devrilecek mi?

Komisyon masası devrilecek mi?

Yazar: Heval Elçi
11 Eylül 2025

Cumhur İttifakı DEM partiye ihtiyaç olmayacak, zamana yayılan anayasa değişikliği, uzayan barış görüşmeleri ortamında seçime hazırlanıyor. Bir yandan barış görüşmelerinde...

İç dinamik, dış dinamik

İç dinamik, dış dinamik

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
11 Eylül 2025

Coğrafyamızda daha önce benzerlerini yaşamadığımız başka bir süreç yaşıyoruz. Bir taraftan adına ne dersek diyelim Kürt meselesinin barışçıl çözümünü hedefleyen...

Sonraki Haber

Umudu dürt umutsuzluğu yatıştır*-Azad Barış

SON HABERLER

MAF-DAD’dan BK’ye mektup: Türkiye yükümlülüklerini yerine getirmeli

MAF-DAD’dan BK’ye mektup: Türkiye yükümlülüklerini yerine getirmeli

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Eylül 2025

Alman müzisyenden ‘Demokratik Toplum Çağrısı’na destek

Alman müzisyenden ‘Demokratik Toplum Çağrısı’na destek

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Eylül 2025

ESP ve SGDF’ye operasyon: 17 gözaltı

ESP ve SGDF’ye operasyon: 17 gözaltı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Eylül 2025

MB’nin enflasyon beklentisi yükseldi: Yükü turizm taşıyor

MB’nin enflasyon beklentisi yükseldi: Yükü turizm taşıyor

Yazar: Özge Kar
12 Eylül 2025

KONGRA-GEL Eşbaşkanı: Devlet sürece denk düşen adımlar atmıyor

KONGRA-GEL Eşbaşkanı: Devlet sürece denk düşen adımlar atmıyor

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Eylül 2025

Bahçeli: Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açıktır

Bahçeli: PKK kadar siyasi partiler de sorumluluk üstlenmeli

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Eylül 2025

Rezan Sarıca: ‘Umut hakkı’ pratiğe geçmeli, Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı

Rezan Sarıca: ‘Umut hakkı’ pratiğe geçmeli, Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır