• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
20 Haziran 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Özel

Doğa aşkına!

8 Nisan 2020 Çarşamba - 11:21
Kategori: Özel, Yaşam

Nujiyan Yıldırım

kara yaralı iki yavrum benim

 yılda kim bilir kaç bininiz

acı suya bile doymadan gelip gidiyor

Ve müsteşar bey:

Kara yaraya tutulası

‘endişeye mahal yok’ diyor

N. Hikmet

Tüm dünyaya ‘ kral çıplak’ dedirten yeni tip koronavirusü (COVID-19) ilk 2019′ un Aralık ayında Cin’in Vuhan kentinde ortaya çıksa da, tarihe daha çok 2020 yılındaki küresel salgının etkilerini yazdıracak. COVID-19 virüsü;  Ne devasa kitle imha ve kimyasal silah savunma sistemlerine harcanan ekonominin, ne kibirli devlet bürokrasisinin yasama odaklı bir etkisi olmadığını ( dolayısıyla halklar için bir anlam ifade etmediğini) gösterdiği gibi insani değerler için mücadele edenlere de bir ayna ve yol bulma görevini yükledi.

Bu küresel salgının nasıl ne kadar sürede biteceği, devletlerin, bilimin ve ilgili alanların uyarı ve önerilerini ne kadar dikkate alacağına bağlıdır. Ayni şekilde tüm rejimlerin ve insanla ilişkilerinin sınav sonuçlarını da gösterecek tarihi bir dönemden geçiyoruz.

Korona virüsü dünyayı bir kente dönüştürse de onunla mücadelede her ülke, bu kentin ayrı bir mahallesi gibidir. Her mahallenin imkan yöntemleri de farklıdır. Korona virüsü, tüm mahallelere salgında eşit davransa da, ne mahalle sakinleri korunmada eşit şartlara sahiptir, ne de mahalle yönetimleri evlere eşit destek sunuyor. Penceresiz evlere pencereni kapat, virüs girmesin diyor, çalışmak zorunda olan emekçiye, ekmek bulamayan işsize ve ücretsiz sağlık hizmetlerine ulaşamayan kesimlere…

Devletlerinin devasa ekonomik ve jandarma gücüne güvenen toplumlarda bir şaşkınlık, hayal kırıklığı, korku ve panik hakim. Sosyal devlet mekanizmalarının var olduğu toplumlarda ise kaygılardan çok bilinmez bir bekleyiş var şimdilik. Bu salgının küresel ve bölgesel sonuçları bilinmese de kapitalist devletlerin insani değerlerden uzak, üretime dayalı olmayan çok kazanç ve hırsın yarattığı tüketim çılgınlığını besleyen sistemlerin virüsün daha çok beslenmesine neden olacağı gibi daha çok dezavantajlı kesimleri vuracağı da biliniyor.

Aynı kaygı ve belirsizlik virüsün gün geçtikçe can almaya devam ettiği Türkiye’de de yükselişe geçti. Gün geçtikçe alınan tedbirlerin ve koronaviruse karşı mücadelenin yetersizliği hayatin her alanında krizlerin daha çok derinleşmesine neden olmaktadır. Bu durum  ‘Vatan millet Sakarya’ edebiyatını savunanların sessizliğini, buna inananların ise şaşkınlığını ve panik halini ortaya koymaya devam edecek politikalarla yüz yüzeyiz.

Bölge insani ise bu belirsizlikleri de çaresizlikleri de çok iyi bilen bir halktır. 20. Yüz yılın başlarından günümüze doğal olan olmayan yaşadığı nice felaketlerde devletin en sert ve soğuk yüzünü bildiği için sistemin insanlıkla ilişkisini daha doğrusu yokluğunu çok iyi biliyor. Bundan dolayıdır ki, bölge insanı bu salgına karşı soğukkanlı olsa da yarınlara dair kaygı ve korkuları çok daha fazladır.

Birina Reş Dünyada hortladı…

Resmi tarihte yer almayan nice felaket ve kıyım gibi sadece edebiyat eserlerinde ‘Birina Reş’, Kara Yara ve bireysel sağlık raporlarında ise ‘porfiri’ hastalığı ya da salgını olarak yer alan, 1960′ lı yıllarda Bölge illerinde yaşanan trajedinin sadece resmi kayıtlara göre 4000 yoksul Kürd köylü çocuğunun bu hastalığa yakalandığını ve çoğunluğunun yaşamını yitirmesine neden olduğu belirtiliyor. 1950’lerde ABD’nin yardım kapsamında hibe olarak gönderdiği malzemelerin içinde tarla (zehirli mantara karşı) zararlısına karşı kullanılmak üzere, bir çeşit böcek ilacın karıştırıldığı buğday da bulunmaktadır. Menderes hükümeti, bu zehirli buğdayı bedava dağıtılsın diye öncelikli olarak Kürd’lerin yaşadığı bölgeye gönderir.

Hükümetle işbirliği içerisinde olan ağalar, beyler, gönderilen zehirli buğdayları köylüye ucuz fiyata satarlar. Ekilip biçilen bu buğdaylardan ekmekler pişirilir, tüketilir. Buğdayı yıkamadan ya da uzun süre tüketenlerin hastalık sureci çocukların ölümüyle sonuçlanır…

Bu tarihi yarayı bilen halk, koronavirus salgını sonrası değerli Kürd aydını Musa Anter’in  ‘Birina Reş’ adlı belge niteliğinde, fakat piyes tarzında olan kitabını hatırlayarak’ Birina Reş dünyada hortladı’ diyenler de var. Musa Anter, bu eseriyle sadece olayı değil, yarattığı karakter vesilesiyle, toplumun bu olaylar karşısında nasıl mücadele etmesi gerektiği ve umut verici yollar gösteriyor…

Koronavirus’le başı belada olan tüm toplumlar gibi bölgemizde olağandışı bir dönemden geçmektedir. Dolayısıyla sonucunun nereye ve nasıl varacağının bilinmediği bu dönemde, toplumun tüm dinamik güçlerinin, sivil toplum örgütlerinin, Bilge Musa Anter’e kulak vermesi gerekmektedir. Kısa vadede toplumun dezavantajlı kesimlerine ulaşmak, taleplerinin merkezi hükümetin ilgili yetkililerine ulaştırma çabalarıyla birlikte acil temel ihtiyaçlarını gidermek için güç birliğine başvurulmalıdır. Toplumun içinde bulunduğu dönem ve şartlar itibarıyla, şimdi her zamankinden daha çok duyarlı kesimlere ve sivil toplum örgütlerinin desteğine ihtiyacı var.

İnsan hakları hareketleri, sağlığa ulaşım hakkını ve talepleri takip ve dikkate almalı. Eğitim sendikaları, eğitime ulaşım sorunlarını ve alternatif çözümlere yönelmeli. Ekoloji dernek ve toplulukları, salgınlar, fiziksel ruhsal hastalıkların doğa ile ilişkilerini ele alan çalışma projelere odaklanırken, doğanın daha fazla betonlaşmaya kurban olmasına engel olacak etkinliklere önem verilmeli… Koronavirüs salgını, hayatın her alanına ciddi olumsuz etkileri olsa da öncelik sağlık, barınma ve beslenme mağduriyetlerinin giderilmesi için geniş bir dayanışma ağı oluşturulmalıdır. Uzun vadede ise insan haklarına dayalı sosyoekonomik politikaların hayata geçmesi için plan ve projeler üretilmelidir.

Ve Korona Buyurdu: Siz Olan Sen, Doğal Olan Doğa Beni Yenebilir…

Koronavirüsten sonrasına dair bilinmezlikler, rejimler kadar toplumsal ve kültürel değişim ve dönüşümler için de geçerlidir. Bu değişim ve dönüşümde insan hakkı ve tüm canlıların yaşam alanına saygı bilinci zirveye çıkarılırsa insanlığın da zaferi olur. Küresel salgın gibi küresel sloganlar ‘kendini koru herkesi korumuş olursun, herkesi düşünen kendini korumuş olur’ vb. söylemler topluma yol gösterici de olabilir. Koronavirüsle mücadele  ‘Biz ‘in bilincine varabilen bireylerin, ekolojik sistemin ve insani değerlerin var olduğu bir dünyanın daha güzel bir yer olacağının görülmesini de sağlayabilir .

Her felaketi fırsata çeviren ve toplumun maddi manevi tüm değerlerini sömüren mekanizmalara karşı, dernekler, odalar, sendikalar bu zorlu süreçte insanın ve insanlığın buluşması için birlikte çalışma alanı yaratmalılar. Bu zor günlerde evinde çiçek yeşertenler bir kez daha görmüşlerdir doğanın ve umudun sırrını. Su, toprak ve tohum bir araya gelirse, gerisini doğa halleder. İnsanda da, insani değerlere dayalı bilinç, sevgiye dayalı emek, ve özgürlüğe dayalı sorumluluk duygusu bir araya geldi mi payına düşen insanlığın paylaştığı şarkı ya da şiirlerin doğada yankılanışı düşer.

Yaşamak için doğayı dinleyelim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

“

 

 

 

 

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Bafra Cezaevi’nde koronavirüs can aldı

Sonraki Haber

Popülizmin Kürt müziğine yansımaları

Sonraki Haber

Popülizmin Kürt müziğine yansımaları

SON HABERLER

Hamaney: İsrail sert bir şekilde cezalandırılacak

Hamaney: İsrail sert bir şekilde cezalandırılacak

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Wan’da şüpheli çocuk ölümü: Korucu silahıyla vurulmuş   

12 yaşındaki çocuğu kaçıran fail serbest

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

DEM Parti: Geri Kabul Anlaşması feshedilmeli

DEM Parti: Geri Kabul Anlaşması feshedilmeli

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Kanun teklifi kabul edildi: Zeytinlikler maden talanına açılacak

Kanun teklifi kabul edildi: Zeytinlikler maden talanına açılacak

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

‘Barış’a giden yol’ paneli düzenlenecek

‘Barış’a giden yol’ paneli düzenlenecek

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Dicle: Tekçi ulus devletin panzehiri demokratik ulustur

Dicle: Tekçi ulus devletin panzehiri demokratik ulustur

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

‘Kuyu tipi’ cezaevine karşı açlık grevindeki oğlu için çağrı: Ses olun

‘Kuyu tipi’ cezaevine karşı açlık grevindeki oğlu için çağrı: Ses olun

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır