Latin Amerika’da Küba üzerinde uygulanan tecridin çok daha fazla artması, Venezuela’da ABD tarafından desteklenen darbeciler ve en son Brezilya’da iktidara gelen sağ faşist iktidar, bölgede doğal yaşam ile halkların çok daha fazla sömürüye tabi kılınacağını gösteriyor. Tüm bu gelişmelerle birlikte Latin Amerika coğrafyası petrol ve doğalgaz şirketlerinin yoğun bir baskısı altına girmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde, İngiliz petrol devi The British Petroleum (BP) Shell ve Norveç’in çokuluslu şirketi Equinor; petrol, doğalgaz, kaya gazı, kaya petrolü ve madenler gibi alanlar için Latin Amerika’nın önümüzdeki on yıl içinde önemli bir kaynak haline geleceğini duyurdu.
Gözler kaya gazı sahalarında
Equinor şirketi petrol üretiminin 2030 yılında yüzde 30’unun bölgeden geleceğini beklediklerini açıkladı. Equinor’un Teknoloji Başkan Yardımcısı Luis Gustavo Baquero, “Stratejik bir kesinliğe sahipseniz bu Latin Amerika ülkelerinde doğru zamanda büyümeyi beklemek için hazırda beklemelisiniz” dedi. Petrokimya şirketi Shell ise Kolombiya’nın sağ kanat hükümetinin Başkanı Ivan Duque ile iki ayrı keşif ve üretim anlaşması imzaladığını duyurdu. Anlaşmaların da Karayip Denizi açıklarında keşif yapmakla başlanacağı belirtildi. BP’nin Latin Amerika Bölgesel Başkanı Felipe Arbelaez de Arjantin’in petrol ihracatçısı olmak için büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, Arjantin’deki dev Vaca Muerta sahasının dünyada son yıllarda bulunan en büyük geleneksel olmayan petrol ve gaz (kaya gazı ve kaya petrolü) yapılanmasını teşkil ettiğini belirtti. Arbelaez, “Şirketlerin sıvılaştırılmış doğalgaza (LNG) umut vaat edici sonuçları nedeniyle daha fazla para yönlendirdiklerini düşünüyorum. Arjantin için en büyük zorluk ise makroekonomik istikrar” diye konuştu.
İşçi hakları kırpılmak isteniyor
Reuters’e göre, Arjantin beş yıl içinde üretimini iki katına çıkarmayı planlıyor. Özel yatırımları davet ederek günde 260 milyon metreküp doğalgaz üretmeyi hedefliyor. Dev Vaca Muerta sahasından faydalanmak adına Arjantin’in hükümet Başkanı Mauricio Macri, 2017’de işçilerle yapılan Toplu İş Sözleşmesi’ni yeniden gözden geçirdiğini yazdı. Latin Amerika’da petrol şirketleri işçilerin insan haklarından ve çalışan haklarından doğan tüm haklarını ihlal etmekle suçlanıyor. 2019’un Şubat ayında Shell’in ‘sistematik insan hakları ihlalleri’, BM İnsan Hakları Konseyi tarafından yazılı bir açıklamayla kınanmıştı.
EKOLOJİ SERVİSİ