Dengbêj Şakiro, yedi yaşından beri kilam okumaya başlar ve sesi herkesin dikkatini çeker. Farklı gırtlak ses yapısı çocukluğundan itibaren çevrede ilgi ile karşılanır. Daha o yaşlarda dengbêjlik divanlarına katılmaya başlar, kilam okumaya başlar. Çevre köylerden, kendilerine kilam okuması için davet gönderilir
Mehdî Tanrıkulu
Kürt toplumunun ünlü sanatçısı, Dengbêjlerin Şahı; Dengbêj Şakıro’yu saygıyla anarken…
Halkların üretim ve yaratım tarihlerinde, bu süreçlerinin yaratıcılık yönünü belirleyen, o halkın yatırımının ürünü olarak, o süreçlerin üreticisi, yaratıcısı kişiliklerini oluştururlar, üretirler. Bu kişilikler o halkın yaşadığı yaşamsal sorunlarına çözüm olarak doğarlar. Bu durum yaşamın bütün alanlarında belirgin olarak görülebilmektedir. Siyasi, felsefi, bilimsel, sağlık, kültür ve sanat alanlarında v.b. toplumsal yaşamın her alanında böylesi gelişmeler, halkın yaşadığı yaşamsal sorunların çözümü için yaşanan feryada yetişmeye çalışırlar. Böylece, Dengbêjler, toplumun aydını ve Kürt kültür sanat ve dilinin mücadele öncüleridirler. Kilamları ürettikleri koşullar, Kürtçe konuşmanın yasak olduğu, Kürtçe dilinin yasak olduğu koşullardır. Mevcut yasaklamalara karşı; gizlice kilamlarını okumuşlardır. Köy köy dolaşıp Dengbêj Divanları’nı oluşturup kilamlarını saatlerce, günlerce okumuşlar, Kürdün toplumsal duygularını dile getirmişler, canlı tutmuşlardır. Bu koşullardaki toplumsal gerçeklik, koşullara göre yasaklara karşı mücadele gerçekliğidir. Kürt toplumu bu koşullarda yasaklıdır, yaralıdır, yere serilmiş yaralı bir beden gibi inlemekte ve havar havar feryat etmektedir!.. Toplum feryat, havar çığlığı ile beraber kendi öncülerini de yaratır. Siyasi alanda öncülerini, aydınlarını, kurtarıcılarını yarattığı gibi, kültür sanat alanında da duygu yoğunluğunu motife edecek, sanatçılarını yani dengbêjlerini de yaratmıştır.
Kürt sanatında özgün müzik tarzı olarak Dengbêjlik, Kürt toplumunun yaşadığı sıkıntılı koşulların yansıması olarak dengbêjlik kilamları ağırlıklı olarak acıyı, üzüntüyü dile getirmiştir. Kilamlar ve kilam öyküleri, acı dolu öykülerdir, çatışma, hüzünlü aşk öyküleri, ağır olayları işlemişlerdir, toplum vicdanında yer edinmiş kahramanları işlemişlerdir. Bu nedenle Kürt dengbêjlerinin kilamları, Kürt toplumunun yakarışlarını dile getirmişlerdir. Salih û Nûrê, Çemê Çetelê, Kekê Xiyasedîn vb. kilamlarda dile gelen, yaşanan acı dolu öykülere örnektir.
Kürt toplumunun ünlü dengbêji, Dengbêj Şakiro, bilindiği kadarıyla 25 Aralık 1936 yılında Ağrı Eleşkirt’in Kelê (Toprakkale) köyünde dünyaya gelmiştir. Şakıro’nun babasının ismi Bedih Deniz’dir, Kürtler, Şakiro’nun babasını Bedihê Mihê Zîlî olarak tanır. Dengbêj Şakiro’nun ailesi Zilan bölgesindendir. Yaşadığı dönemin olaylarının büyük etkisini yaşamış Dengbêj Şakiro’nun özgün dengbêjlik ezgileri ve içeriği; yaşanan Zilan katliamı, Dersim, Şeyh Said vb. olayların etkisi ile şekillenmiştir.
Aile Elegez’den gelir
Şakiro’nun dedesi Mihê Zîlî, yirminci yüzyılın başlarında Erivan bölgesindeki Qerqa köyünde yaşamıştır. Qerqa, Elegez Dağı’nın eteklerinde ve Ermenistan sınırları içinde bulunan köylerden biridir. Mihê, Ermenistan’dan gelerek Ağrı Eleşkirt Kelê (Toprakkale) köyüne yerleşir. Mihê Zîlî yedi çocuk babası olup çocuklarından biri de zamanının çok bilinen dengbêjlerinden biri olan Xalid’dir.
Resmi kimlik kaydına göre 1936 doğumlu olan Şakiro, kardeşi Teyfîq’e göre 1931 yılında Toprakkale köyünde dünyaya gelmiştir. Şakiro, daha beş yaşında bir çocukken babası Bedih, ailece Ağrı Tutak’ın Cemalverdi köyüne taşınır. Cemalverdi ayrıca ünlü Kürt dengbêjî Evdalê Zeynikê ve Bedîhê Kor (Bedîhê Çavşûş)’un da yaşadığı köydür.
Dengbêj Şakiro, yedi yaşından beri kilam okumaya başlar ve sesi herkesin dikkatini çeker. Farklı gırtlak ses yapısı çocukluğundan itibaren çevrede ilgi ile karşılanır. Daha o yaşlarda dengbêjlik divanlarına katılmaya başlar, kilam okumaya başlar. Çevre köylerden, kendilerine kilam okuması için davet gönderilir. Şakiro yedi yaşına geldiğinde Bedîhê Çavşûş’un öğrencisi olur. Ondan dengbêjliğin temel icra esaslarını öğrenir. Yaklaşık on yıl ses ustası Bedîhê Çavşûş’un yanında öğrenci olarak yetişir. Şakiro, ustalık döneminde birçok dengbêjle tanışır ve bir kısmıyla arkadaşlık eder. Şakiro’nun arkadaşlık ettiği dengbêjlerden bazıları şunlardır: Ferzê, Resoyê Gopala, Evdilselamê Koşkê, Mistefayê Çiftborî, Feqiyê Qizkapanê, Mehemedê Beyro… Şahê Dengbêjan (Dengbejlerin Şahı) ve Kewê Ribat (Rabat Kekliği-Ötügen Keklik) olarak da tanımlanan, bu sıfatlarla atfedilen Dengbêj Şakiro, ünlü Kürt dengbêji Resoyê Gopala’nın da öğrencisidir. Bu dönemde yaşanan toplumsal koşullar; Kürtçe dilinin yasak olduğu, Kürtçe yazma ve konuşmanın yasak olduğu koşullardır. Bu nedenle düzenlenen dengbêj divanları çoğunlukla gizlenerek yapılır, tehlikeli olabileceklerden habersizce toplanarak yapılırdı.
İsyan ve sürgün yılları
Ağrı-Zilan direniş ve katliamları sonrasında, bu gerekçe ile halk arasında tutuklamalar, idam cezası istemiyle yargılamalar ve cezalandırmalar uzun süre devam eder. Ağrı-Zilan direnişine katıldıkları gerekçesi ile Mehemedê Zîlî, oğlu Bedîhê Zîlî ve Bedîh’in çocukları Selîm, Salih, Saîd ve Şakir (Şakirê Dengbêj-Dengbêj Şakiro) tutuklanıp Mûş Cezaevi’ne konulurlar. Mûş Ağır Ceza Mahkemesi’nde idam cezası istemi ile yargılanırlar. Daha sonra 1959 yılında haklarında beraat kararı verilir ve aile Adana’ya sürgüne gönderilir. Bu arada Mehemedê Zîlî ve torunu Selim yaşamlarını kaybetmişlerdir. Ailenin diğer tüm fertleri; Sait, Salih, Şakirê Dengbêj ve dört erkek, iki küçük kız kardeşleri ile beraber Adana’ya sürgün edilirler. Adana’da yedi yıl sürgünde kalırlar.
1966 yılında sürgün sürelerinin bitiminden sonra memleketlerine dönebilme izni ile aile, Mûş’a dönüyor. Daha sonra, bazıları Ağrı’ya yerleşirken ailenin bir kısmı Aydın’a gider, bazıları tekrar Adana’ya yerleşir. Dengbêj Şakiro ise ailesi ile iki yıl Mûş’ta kalır, 1968 yılında Erzurum’un Karayazı (Gosi) ilçesine giderler.
Kürt müziğini temsil eder
Muhteşem berrak, dikkat çekici, başkaldırıcı ve direnişçi bir avaza sahip olan Dengbêj Şakiro; yaşadığı koşullarda dengbêj grubu ile Kürt toplumunun müziğinin temsilini yapmışlardır, asimilasyona karşı mücadele etmiş, Kürt toplumsal duygularını savunmuş geliştirip gürleştirmişlerdir, Kürt dili ve kültürünün direnişini gerçekleştirmiştir. Bu tavrını da babası Bedîhê Zîlî’nin;“Şakirim, oğlum eğer sen Kürtçe dili ile kılamlarını söylemezsen seni evlatlıktan red ederim!” uyarısı ile gerçekleştirmiştir. Çünkü o dönemde Türkçe yayın yapan radyo halk arasında duyulur, bu radyodan sesi güzel olan Kürt yerel sanatçıları çağırıp Türkçe şarkı söyleme ve Kürtçe ezgileri Türkçeye çevirme tekifinde bulunuyorlardı. Babasının uyarısı sonucu Dengbêj Şakiro’nun yönü doğrulmuş olur ve artık o kendi yolunda herkesin dikkatini çeken bir sanatçılıkla yürür. Aralıksız okur, divanlarda günlerce kilam okur, yeni ezgiler örer, üretir. Toplumdaki yiğitliği, yiğit kişilikleri, yaşanan aşkların özelliklerini, aşkların acılarından etkilenir, onları kilam ezgisine dönüştürür ve yorulmadan okur. Bir köye gideceği zaman, gideceği evde onlarca teyp, onun sesini kaydetmek için hazır beklemektedir! Ve odaya toplanmış insanlar, evin salonu dolup taşmıştır, herkes onu beklemektedir. Onun birçok kilamları bu şekilde kaydedilmiştir. Onun bu şekilde kaydedilmiş birçok kilamının daha halkın karşısına çıkarılamamış olduğuna inanıyoruz.
Dengbêj Şakiro’nun en çok dinlenen kilamlarından bazıları şunlardır: Kekê Xiyasedîn, Geliyê Zîlan, Gulê Dêran, Emro, Şerê Mala Nasir, Eliyê Pûrto, Nêçîrvano, Esmerê, Kejê vb.
1996 ylında İzmir’de yaşamını yitiren Dengbêj Şakiro, İzmir Altındağ Merkez Mezarlığı’na defnedilmiştir. Mezar taşına“Bedih Ağa Oğlu Doğu Şairi Şakir Deniz Ruhuna Fatiha 1936-1996” yazılmaktadır.
Dengbêj Şakiro, Kürt toplumunun yüreğinde direnişçi bir ezgi ve yaşamın tüm sorunlarına karşı başkaldırıcı bir çığlık olarak, coşku ve heyecanın gür sesi, yaşamın direnişi olarak her zaman yaşayacaktır!..