Kürtler ve Basklıların azınlıklaştırma süreçlerine maruz bırakılmasının benzer olduğunu ifade eden Paul Bilboa Sarria, Kürtçe’nin resmi olarak tanınmasının olanaklarını sağlamanın önemli bir aşama olacağını belirtti
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed şubeleri tarafından düzenlenen “Anadilinde eğitimde çözüme doğru, olanaklar, engeller, öneriler” çalıştayına katılan Dr. Paul Bilboa Sarria, “İspanya Bask Özerk Bölgesi Deneyimi” adıyla bir sunum yaptı. Bu deneyimi ve Baskça gibi Kürtçenin maruz kaldığı baskıları ve bu baskılara karşı atılması gereken adımlara ilişkin konuşan Paul Bilboa Sarria, her iki dilin de azınlıklaştırma politikalarına maruz kaldığını belirtti.
‘Gerçek iki dillilik yok’
Bask Özerk Bölgesi’nde çocukların okullarda Baskça öğrendiğini ifade eden Paul Bilboa Sarria, “Ama sonra sokağa çıktıklarında, boş zamanlarında genellikle İspanyolca ya da Fransızca konuşuyorlar. Bir süpermarkete gittiğinizde, bir mağazaya gittiğinizde ve büyük mağazalarda alışveriş yaptığınızda, belki de her şey iki dillidir; hem İspanyolca hem de Baskça. Ama dediğim gibi gerçek bir iki dillilik yok” ifadelerini kullandı.
‘Baskça eğitim modelini deniyoruz’
Paul Bilboa Sarria, okullarda uygulanan iki dilli eğitimi içeren ve adına “Model D” denilen modelin uygulandığını, işlemeyen bu sisteme karşı ise kendi sistemlerini kurduklarını belirtti. Ikastolak adı verdikleri ve tamamen Baskça eğitim modelini denemeye başladıklarını dile getiren Paul Bilboa Sarria, bu modelin çok sağlıklı olduğunu kaydetti.
Paul Bilboa Sarria, “Bölge genelinde 115 merkezimiz var, 55 binden fazla öğrencimiz var. Ve bizim kendi müfredat projemiz var. Ders kitaplarımızı ve benzeri şeyleri biz oluşturuyoruz. Baskça ve Bask kültürü pedagojik projemizin merkezinde yer alıyor” diye konuştu.
Kendi modellerinin inşasında sivil toplumun inisiyatifinin önemine işaret eden Paul Bilboa Sarria, “En önemli şey güçlü bir sivil topluma sahip olmaktır. Yani, biz bu şekilde oradaki merkezleri inşa ettik. Çünkü kamu kurumlarının yapamayacağı şeyleri sivil toplum yapmalıdır” dedi.
‘Dillerimiz yaşıyor’
Kürtler ve Basklıların azınlıklaştırma süreçlerine maruz bırakılmasının benzer olduğunu ifade eden Paul Bilboa Sarria, “Her ikimiz de azınlıklaştırılmış dilleriz ve ikame, azınlıklaştırma süreçlerine maruz kaldık. Diğer bir nokta ise çok güçlü topluluklara sahip olmamız. Bu topluluklar sayesinde dillerimiz yaşıyor” dedi.
‘Resmi olarak tanınmalı’
Kürtçe’nin resmi olarak tanınmasının olanaklarını sağlamanın önemli bir aşama olacağını dile getiren Paul Bilboa Sarria şöyle devam etti: “Dilin resmi olarak tanınmasını sağlamak en önemlisidir. Kürtçe’nin Kürt bölgesinde resmi dil olarak kabul edilmesi, sadece yasal olarak tanınması için gerekli olan ilk adımdır. Çünkü Kürtçe yasal olarak tanınırsa, o zaman kamu yetkililerinin yükümlülükleri olacaktır. Dolayısıyla ilk olarak yasal bir tanınmaya sahip olmak çok önemlidir. Müzakereler dilin yasal olarak tanınmasıyla olacaktır. Daha sonra dil politikası hakkında konuşacağız, yükümlülükler hakkında konuşacağız. Ancak en önemli şey yasal bir tanınmaya sahip olmaktır.”
Haber: Müjdat Can / MA