Meclis’e gelen yeni vergi tasarısının sermaye kesimini koruduğunu söyleyen ekonomist Mustafa Durmuş, harcamaları halkın üzerine bindirdiklerini söyledi.
Meclis’e getirilen “savunma ve güvenlik” ağırlıklı 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nde belirlenen yüksek vergi artışları, yüzde 5 büyüme ve yüzde 8.5 enflasyon tahmini tartışmaların odağında. Toplamda 1 trilyon 96 milyar TL gelir olarak hesaplanan bütçenin toplanacak vergi hedefi 785 milyar TL olarak tahmin edildi. Bu rakam 2019 yılı bütçesindeki toplam vergi geliri hedefinden 28 milyar TL daha fazla. Hükümet, mevcut vergilerin yanı sıra Dijital Hizmet Vergisi ve Değerli Konut Vergisi adı altında iki vergi türüyle yeni gelir hedefliyor. Vergilerdeki artışlar ve yeni vergi alanlarının yaratılması hükümetin mevcut ekonomik krizden çıkış olarak gördüğü bir yöntem olarak yorumlanıyor. Ekonomi politiğin önemli isimlerinden ve gazetemizin yazarlarından Mustafa Durmuş, 2020 yılı bütçesini hem arttırılan vergiler hem de gerçeği yansıtmayan büyüme rakamları üzerinden eleştirdi.
‘Büyüme olmayacağı çok açık’
Mezopotamya Ajansı’ndan Selman Güzelyüz’e konuşan Durmuş, “Söz konusu beklenti FED’in faiz oranlarını düşürmeye devam etmesi, Türkiye’nin kimseyle papaz olmaması ve savaşın tümüyle bittiği varsayımıyla yapılıyor. Savaşsız ve diğer etkenler beklenilen gibi giderse, belki yüzde 2 ya da yüzde 3 büyüme olabilir. Ama buradaki bu büyümenin hiçbir şekilde istihdam yaratan, refah arttıran, yoksulun derdine deva olan bir büyüme olmayacağı çok açık” dedi. Durmuş, hükümetin ağırlıklı olarak ithalden alınan KDV vergisinden medet umduğunu ancak kurun yüksek olduğu, ekonomi çarklarının dönmediği bir dönemde vergiden çok fazla gelirin olamayacağını vurguladı. Durmuş, “Dijital tüm işlemleri vergilendirip, oradan bir gelir yaratmayı düşünüyorlar. Bir de gelir vergisi oranını 5 puan artırıp yani yüzde 35’ten yüzde 40’a çıkarmayı planlıyorlar. Ama bu artış yıllık gelirleri 500 bine kadar olan kişileri kapsamayacak. Yani yıllık geliri 500 bin ve üzeri olanları etkileyecek. Burada bakarsak ne kadar gelir elde edilir orası soru işareti” diye belirtti.
‘Serveti vergilendirmiyorlar’
Durmuş, Meclis’e gelen yeni vergi tasarısının sermaye kesimini koruduğunu dile getirerek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Muafiyet vergisi. Bunlar zenginlerin faydalandıkları kalemlerdir. Her yıl bütçe kalemlerinde sıralanırlar. Bunlardan işçiler, memurlar, yoksullar faydalanmazlar. Bunda sadece rant geliri ve yüksek kar geliri olanlar faydalanırlar. Bu sene 158 milyar TL idi. Önümüzdeki senede bu en az bu kadar ya da daha fazla çıkacak. Yani hiçbir şekilde muafiyetleri, daraltmayı düşünmüyorlar. Oysa asıl vergi gelirleri buradan sağlanabilir. Yani bu kadar muafiyet veriyorsan yani 160 milyar TL vergi almıyorsan bari bunun bir kısmını al. Al işte sana 80 milyar TL kaynak. Harcamaları halkın üzerine bindiriyorlar, dolaylı vergileri arttırıyorlar, işte bir evi olana lüks diye evini sarıyorlar, gelir vergisi oranını 5 puan artırıyorlar. Ama serveti asla vergilendirmiyorlar ve sermayedardan almadıklarını almamaya devam ediyorlar. Böyle tuhaf bir vergi tasarısı hatta kanunlaştı. Buna reform falan denmesi de mümkün değil. Çünkü hiçbir iyileştirme getirmeyecektir beraberinde.” Durmuş, bütçesinin sadece vergi boyutuna değil aynı zamanda kamu harcamasına kısmının da önemli olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Kamu harcamalarından, bilinçsiz askeri harcamalardan, israftan kısılmadığı sürece vergiyi istediğin kadar arttır ya da vergiyi adaletli yap, hiçbir anlamı yok. Çünkü insanlar bu sefer ‘Ben vergi veriyorum sen bunu nereye harcıyorsun? Benim için harcamıyorsun’ demeye başlayacaklar. Onun için vergi ve kamu harcamalarını birlikte değerlendirmek lazım. İkisinde de çok ciddi sorunlar var.”