• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
29 Aralık 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Durun! Siz kardeş değilsiniz! – Ali Ergin Demirhan

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
8 Ağustos 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Halkların kardeşliği zor iş, kabul. Lafla olmuyor. İster farklı ülkelerde ister aynı ülke topraklarında yaşasın, birbirine yabancı insan topluluklarının kader ortaklıklarını keşfetmesi, yani kardeşleşmeleri, ancak onları yan yana gelmeye zorlayacak bir ortak düşman karşısında mücadelede buluşmaları ile oluyor.

Mesela ezilen halklar, emperyalizme ve işbirlikçi iktidarlara karşı mücadelede; dünyanın bütün işçileri, kapitalist sömürü düzenine karşı mücadelede buluşup kardeşleşiyor. Ayrılıkları ise sömürgeciliğin ve sömürünün güvencesi oluyor.

Bugün dünya işçi sınıfının bölünmüşlüğünün somut görünümü ise göçmen düşmanlığı. Sloganı da: “Geldikleri yere dönsünler.” Oysa dünyanın bütün işçileri içerde dışarda daima birer göçmendir ve şu ya da bu şekilde terk etmek zorunda bırakıldıkları topraklara olduğu gibi geri döndükleri görülmemiştir. Çünkü göçün sebebi her ne olursa olsun gidilen yerde yeni bir hayat kurulmuştur, gidilen yer memleket olmuştur ve gidilen memleketin sermayesi bu taze, ucuz ve güvencesiz emeğe bağımlı hale gelmiştir. Yine de çok göç alan ülkelerin iktidarları sürekli bağırır: “Geldikleri yere göndereceğiz!” İddia ettikleri gibi hepsini geri göndereceklerinden ya da gönderebileceklerinden değil; bu sözle, kendini “yerli” addeden eski göçmenlerin öfkesini yeni göçmenlere yöneltip, sömürü ve baskı çarkını kolayca döndürebildiklerinden.

Suriyeli sana söylüyorum Türkiyeli sen anla

Mesela kuruluşu itibariyle bir göçmenler ülkesi olan ABD, 1980’lerden bu yana Latin Amerika’dan kitlesel göç alıyor. Donald Trump iktidara gelişinden bu yana kağıtsız göçmenleri sınır dışı etme, gelenleri de sınırda durdurma iddiasında. Ama bu pek de orijinal bir politika değil. ABD’deki göçmen işçiler, sınır dışı etme tehditleri karşısında, 2006 yılının bahar aylarında yüz kentte toplamda 5 milyonu bulan katılımla gösteriler düzenlemişti. Göçmenlere yönelik baskı ve zorla sınır dışı etme uygulamaları o zamandan bu zamana kesilmedi. Ama ne göçün yönü ne de göçmen emeğinin ekonomideki yeri değişti. Fakat göçmenlerin geri gönderilebileceği yanılsaması ve gönderilmesi gerektiği fikri Trump’ı ABD’nin başına getirip dünyanın başına bela etti.

Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar için de benzer bir durum söz konusu. Sayıları 3 milyonun üstünde olan Suriyeli sığınmacılar, kâh kandırılarak kâh mecbur bırakılarak 8 yılda bu topraklara yığıldı. Sadece onlar değil Suriye’nin fabrikaları, tarihi eserleri, petrolü, hatta kökünden sökülmüş fıstık ağaçları, hatta terk edilmiş evlerin pencere ve kapı demirleri, hatta kamyonlara doldurulmuş halde su sayaçları, Suriyeli zenginlerin serveti de Türkiye’ye geldi. Sayısız karma evlilik yaşandı. Hatta binlerce Suriyeli kadın ve çocuk Türkiyeli erkeklere satıldı. Kimisi kuma, kimisi müzikhollerde konsomatris yapıldı. Türkiye’de doğan Suriyeli çocukların sayısı 450 bine yaklaştı. Çobanlık gibi, kazma kürek işleri gibi “yerli” işçilere yaptırılamayan pek çok iş ağırlıkla Suriyelilere yaptırılıyor. Türkiye’nin serveti de işçi sınıfı da kadın sorunu da zenginliği ve yoksulluğu da yani her şeyi artık biraz Suriyeli. Suriye’de herkesi memnun edecek bir barış sağlansa, bütün Suriyeliler memleketlerine dönmek istese bile geri dönüşün sınırları var. Gerçi “Suriyeliler geri gönderilsin” söylemi de Suriyelileri göndermekten çok Türkiyelileri gerici şoven bir çizgide hizalamaya, kapıdan kovmakta olduğumuz faşizmi bacadan buyur etmeye yönelik bir siyasetin hizmetinde.

Biraz gerçekçi olalım Kabul, Türkiye’de sınıf mücadelesi ve kadın mücadelesi gibi başlıklarda Suriyeliler artık yok sayılamaz bir unsur olsa da ortak mücadeleler örgütlemek oldukça güç. Suriyeli sığınmacılarla emek mücadelesinde, kadın özgürlüğü mücadelesinde kardeşleşme çağrısı en azından şu aşamada hayalci geliyor olabilir. Ama faşizmin saldırılarından çok çekmiş bizim mahallelerin, Suriyeli düşmanlığında faşizmle söylem ve eylem birliğine girmesi, yani kendi celladıyla kol kola girmesi de pek akılcı olmasa gerek. Mesele Suriyeliler olunca yalnızca “halkların kardeşliği”, “sınıf kardeşliği” kavramlarını değil gerici faşist parti ve odaklarla mesafelerini de askıya alan, hatta kol kola girebilen eş dostumuzun karşısına çıkıp “Durun! Siz kardeş değilsiniz!” demeliyiz.

24 Ağustos 2014’te İstanbul İkitelli’de Suriyelilerin yaşadığı evlerden başlayıp giderek mahallenin geri kalanını da hedef alan büyük bir provokasyon tertiplendi. Silahlı kişilerin yönlendirdiği saldırılarda CHP’li, Alevi gençler de ilk başta faşist grubun içinde hareket etti. Mahallenin devrimcileri bu olayda Suriyelilere saldıranların önünde barikat kurdu ve o ana kadar faşistlerle birlikte hareket eden “solcuları” saldırgan gruptan ayırdı.

Maalesef Suriyeliler meselesi üzerinden kendisini anti-faşist addedenlerin dahi faşistlerle aynı safa düştüğü çok vaka var ama yeterince barikat yok. Daha çok barikat kurulmalı. Aksi takdirde bu saldırıların altında hep birlikte kalabiliriz.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Açlık ücreti ve barış umutları

Yazar: Heval Elçi
28 Aralık 2025

2025'in son günlerinde, milyonlarca emekçinin gözü Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndaydı. Aralık ayı boyunca süren görüşmeler, işçi temsilcilerinin katılmadığı bir süreçle...

Halkların varlığı ve hakları oylama konusu değildir

Yazar: Aziz Oruç
28 Aralık 2025

Barış ve demokratik toplum sürecine ilişkin önemli bir aşamaya gelindi. Konuyla ilgili olarak oluşturulan meclis komisyonu, belirlediği görüşmeleri yapmış, komisyon...

Roboski: Hukukun kırık hattı

Yazar: Heval Elçi
28 Aralık 2025

Katliamın 14. yıldönümü barışa en çok yaklaştığımız sürece denk düşüyor. Süreç devam ederken, barışın hukuki zeminde karşılık bulabilmesi için cezasızlık...

2025 biterken, açlık ücreti ve tribünlerde işlenen nefret suçu

Yazar: Bedri Adanır
27 Aralık 2025

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret açıklandı. Beklendiği gibi TÜİK’in -hükümetin isteklerine göre gerçek fiyat artışlarının neredeyse yarısını gizlediği- verileyle...

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Türkiye kapitalizmi için 2001 krizi önemli bir moment oldu. Kriz kısa çevrimli bir kriz olarak dikkat çekti ve aynı yıl...

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Demokratik siyaseti ve siyasetin demokratikleştirilmesini tartışırken, yapısı itibariyle anti-demokratik, anti-toplumcu olan partilerin ve elit hatta bir tür aristokrasi olarak örgütlenen...

Sonraki Haber

Yaz bitse… - M. Ender Öndeş

SON HABERLER

 Rusya: Ukrayna, Putin’in konutunu hedef aldı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Habertürk’ün eski genel müdürü Veyis Ateş tutuklandı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Gazze’de bu ay 25 Filistinli soğuktan hayatını kaybetti

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Hamas Ebu Ubeyde’nin öldüğünü doğruladı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Herran’da sulama kanalına yuvarlanan araçtaki 3 çocuğun cenazesi bulundu

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Gazeteci Hüseyin Aykol’un tedavisi yoğun bakımda sürüyor

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Manisa’da bir kadın katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır