Eğitim Sen Ankara Şubeleri, gözaltına alınan Merkez Kadın sekreteri Yulcu ve iki üyelerinin derhal serbest bırakılmasını isteyerek, ‘Bizlere geri adım attıramayacaklar’ dedi
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Ankara Şubeleri, yaptıkları ortak açıklamada, 15 Ağustos’ta Antalya’da gözaltına alınan Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Derya Yulcu ile diğer üyeleri Saim Atılgan ve Selman Karasu’ya ilişkin basın toplantısı düzenledi. Ortak açıklamayı okuyan Eğitim Sen 2 No’lu Şube Kadın sekreteri Canan Çalağan, gözaltına alınan arkadaşlarının derhal serbest bırakılmasını istedi.
Hukuk yok
Kadınlar ve emekçiler olarak AKP iktidarı dönemi boyunca sık sık antidemokratik uygulamalarla üyelerinin hukuksuzca gözaltına alındığını belirten Çalağan, Türkiye’nin uzun süreden bu yana yürütülen keyfi ve hukuksuz gözaltı uygulamalarına sahne olduğunu söyledi. Çalağan, “iktidar KHK’lerle işten atıp susturamadığı arkadaşlarımızı gözaltıyla susturabileceğini düşünmekte ve göz altılarına her gün yenisini eklemektedir” dedi.
‘Kazanımlarımıza yönelik saldırılar’
Çalağan, bilimsel çalışma yürüten Eğitim-Sen’in iktidar tarafından hedef haline geldiğini söyledi. Çalağan, “KESK olarak demokratik, bilimsel, anadilde eğitim mücadelemizden geri adım atmayacağımızı bir kez daha tekrarlamak istiyoruz. Kazanımlarımıza yönelik saldırıların arttığı bu günlerde mücadele yürüten kadınları ve kadın kurumlarını hedef alarak kadın mücadelesini durduracağını düşünen bu zihniyet bizlerin hak gaspları karşısında durmayacağını, gözaltı ve tutuklamaların bizlere geri adım attıramayacağını bilmelidir” diye belirtti.
‘Emeğimiz, kimliğimiz, bedenimiz bizimdir’
Eğitim- Sen Merkez Kadın Sekreteri Derya Yulcu’nun gözaltına alınmasını kadın mücadelesine dönük saldırılardan ayrı tutmadıklarını belirten Çalağan, şöyle devam etti: “AKP hükümeti 2011 yılında ilk imzacısı olduğunu söyleyerek övündüğü İstanbul Sözleşmesini bugün tartışmaya açarak kadın düşmanı politikalarında ısrarını bir kez daha göstermektedir. KESK yıllardır emek mücadelesi ile kadın mücadelesini bir arada yürüten bir konfederasyon olarak her dönem sistemin hedefi haline gelmiştir. Biz KESK’li kadınlar mücadelenin bir bütün olduğunu emeğimize, kimliğimize sahip çıktığımızı bir kez daha belirtiyoruz. Emeğimiz, kimliğimiz, bedenimiz bizimdir. Hiçbir saldırı mücadelemizde geri adım attıramaz. Merkez kadın sekreterimiz ve üyelerimiz şahsında sendikamıza ve mücadelemize yönelik saldırılara asla boyun eğmeyeceğimiz bir kez daha ifade ediyor, arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.”
ANKARA