• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
6 Ağustos 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Ekmek kavgası

16 Eylül 2020 Çarşamba - 00:31
Kategori: Yazarlar

Muhtaç olmak iyi değildir. Ekmek için muhannete muhtaç olmak kötüdür. Gelgelelim beslenme kültürümüz ekmeğe bağlıdır. Ekmeğin anası ise buğdaydır. Bu yüzden Türkiye için buğday stratejik bir üründür. Buğdayın anavatanı da bilindiği üzere Anadolu’dur.

Buğday politikaları

Yemek yemek, politik bir iştir. Bugünkü hükümetler öyle görmese de ekmek, dolayısıyla buğday, beslenme politikamızın çimentosudur.

Dünya tahıl üretimi

Dünya tahıl üretimi az da olsa artmaktadır. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez: The Independent Türkçe’ye: “Pandemi sürecinde dünya genelinde tahıl üretimi arttı” diye açıklama yaptı yakın zamanda. Bu açıklaması sebepsiz değildir, çünkü Türkiye’de hem buğday üretim alanları azalıyor hem de nüfus artarken buğday üretimimiz yerinde sayıyor. Suiçmez’i, Uluslararası Hububat Konseyi’nin (IGC) yayınladığı 27 Ağustos 2020 tarihli ‘Hububat Piyasası Raporu’ndaki rakamlar da şöyle destekliyor:

– 2017/18 sezonunda 2.138 milyon ton,

– 2018/19 sezonunda 2.139 milyon ton,

– 2019/20 sezonunda 2.181 milyon. Veriler böyle. Rapor, 2020/21 sezonunda toplam tahıl üretiminin 2.230 milyon tona çıkacağı tahmininde bulunmaktadır. Rapora göre dünyadaki tahıl üretimi az da olsa artmaktadır.

Türkiye

Türkiye’deki durum dünya tahıl üretiminin tersine artmamakta, duraklamış durumdadır. Her geçen gün buğday üretim alanları daralmakta, ithalat miktarı artmaktadır.

Veriler ışığında durumu ele aldığımızda manzara şöyle: Yıl 2000, buğday ekim alanı 94 milyon dekar. On yıl sonra (2010) buğday üretim alanı 81 milyon dekara, 20 yıl sonra (2019) 68 milyon 500 bin dekara gerilediği TÜİK verilerinde görülmektedir. Bu veriler bize buğday üretim alanının yirmi yılda yaklaşık yüzde 27 azaldığını göstermektedir.

Buğday üretim alanı azalmaktayken, TÜİK verilerine göre buğday üretimi 20 milyon ton civarında sabitlenmiş görünmektedir. Diğer yandan buğday ithalatı her yıl artmaktadır. Peki, üretimde alan daralmasına rağmen rekoltenin sabit olmasını nasıl açıklayabiliriz. Ahmet Atalık: “Bu durum iki şekilde ifade edilebilir, birim alanda verim artışı ya da istatiksel yanlışlık. Zira ABD Tarım Bakanlığı tarafından Türkiye’nin 2019 yılı buğday üretimi 17,5 milyon ton olarak verilmiştir” diyor.

 İthalat 

Hem buğday üretim alanlarımızın daraldığı hem de buğday ithalatımızın her yıl artarak devam ettiği doğrudur. Yine verilere başvurduğumuzda, buğday ithalatımızın 2018 yılında 5,8 milyon ton, 2019 yılına geldiğinde rekor bir artış ile 9,8 milyon tona eriştiğini, rekor kırdığını görüyoruz. 2019 yılı buğday ithalatı artış oranı bir önceki yıla göre %69, ödediğimiz döviz miktarı ise 2,3 milyar dolar.

Devam edelim. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2019 yılında tarımın tamamına verilen destek 17 milyar TL. Aynı yıl buğday ithalatına ödenen dövizin karşılığı para miktarı yaklaşık 13 milyar TL. İzninizle bu aşamada ortaya bir soru atmak istiyorum: 2019 yılında buğday üretimi 20 milyon ton idiyse 9,8 milyon ton ithalat niye?

Tarım ve Orman Bakanlığı Buğday Raporu

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Buğday Raporu’nda çiftçinin 2015 yılında 1 kg buğdaydan eline geçen parayla aldığı gübre miktarı aynı denmektedir. Fakat çiftçinin satın aldığı mazot miktarı %5, tohum miktarı %16 gerilemiş durumda. Alım gücü gerileyen çiftçinin tamamının üretimden çekildiği apaçık görülüyor.

Buğdayda piyasayı düzenleme görevi yasayla Toprak Mahsuller Ofisi’ne (TMO) verilmiştir. TMO, sert ekmeklik buğdayın kg alım fiyatını geçen yıla göre %22 artışla 2020 yılı için 1,65 TL olarak açıklamıştır. Ancak TÜİK verilerine göre çiftçinin ülke genelinde buğday satışından eline geçen fiyat mayıs ve haziran aylarında 1,47 TL, temmuz ayında 1,52 TL olarak gerçekleşmiştir. Buğdayın çoğunluğunu küçük aile çiftçiliği yapan çiftçiler üretmektedir. Küçük aile çiftçiliği yapan çiftçilerin ürünlerini bekletme gücüne sahip olmadığı için hasat sonrası fiyatın ucuz olmasına bakmadan elden çıkarmak zorundadır. Bu dönemde TMO piyasayı regüle edecek oranda ürün satın almayıp, parasını da peşin ödemediği için çiftçiler ürünlerini ucuz fiyattan tüccara satmak mecburiyetinde kalmaktadır. Bu yüzden çiftçi zarar etmekte veya az kazanmaktadır. Tüccar ürünü bekletme gücüne sahip olduğu için ürün fiyatı yükseldiğinde satarak kazanmakta, para istiflemektedir.

Burada ara bir saptama yapmamız gerekmektedir. Raporlardaki verileri değerlendirdiğimizde; genelde tarımda, özelde buğdayda uygulanan tarım politikalarının çiftçi lehine değil, uluslararası tarım ve gıda şirketlerinin çıkarına kurgulandığı apaçık ortadadır.

Buğdayda yaşanan sorunlar bu kadar mı? Elbette değil. En başta üretim sorunu var, çiftçi üretimden cayıyor. Ayrıca buğdayda kalite, girdi maliyetleri ve pazarlama sorunları kangrene dönüşmüş durumda, çözüm bekliyor. Bu sorunların hepsi kamu eliyle giderilebilecek sorunlar. Hükümetler çiftçiye ve halka karşı görevlerini yapacaklar mı? Bilmem. Sizce?

Hükümetlerin ekmeğin anası buğday konusunda görevini yapması için aynaya bakalım, biz hükümetler ile tarım ve gıda şirketlerine karşı ekmek kavgamızı veriyor muyuz?

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Erdoğan destekçisi Selefiler iç savaşa mı hazırlanıyor? 

Sonraki Haber

Özgürlüğün Sesi sergisi Karşı Sanat’ta

Sonraki Haber

Özgürlüğün Sesi sergisi Karşı Sanat'ta

SON HABERLER

iki dizinden protezli tutsağın tahliyesine engel: Spor faaliyetlerine katılmıyor

iki dizinden protezli tutsağın tahliyesine engel: Spor faaliyetlerine katılmıyor

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Tarım arazileri ve fındık bahçelerine sondaj izni

Tarım arazileri ve fındık bahçelerine sondaj izni

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

TJA’lı kadınlar: Sürece öncülük edeceğiz

TJA’lı kadınlar: Sürece öncülük edeceğiz

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Gurbetelli Ersöz Kadın Gazetecilik Ödülleri: Emeğimizi görünür kılmak istiyoruz

Gurbetelli Ersöz Kadın Gazetecilik Ödülleri: Emeğimizi görünür kılmak istiyoruz

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

JINNEWS Temmuz ayı şiddet çetelesi: 28 kadın katledildi

JINNEWS Temmuz ayı şiddet çetelesi: 28 kadın katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Tetwan’da ‘Barış ve Demokratik Toplum Yürüyüşü’

Tetwan’da ‘Barış ve Demokratik Toplum Yürüyüşü’

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Mazlum Abdi: Biz Suriyeliyiz, biz çözeriz

Mazlum Abdi: Biz Suriyeliyiz, biz çözeriz

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır