• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Mayıs 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Ekoloji

Ekolojik talanda ‘acele el koyma’ kararları

7 Kasım 2023 Salı - 12:52
Kategori: Ekoloji
Ekolojik talanda ‘acele el koyma’ kararları

Doğal yaşama, halkın malına çökerlerken, bunu halk adına alınan acele kararlarla yapmaları devlet kim sorusunu gündeme taşımakta.

Cumhurbaşkanlığının ‘acele kamulaştırma’ adı altında halkın malına çökerek şirketler adına el koyma girişimleri aralıksız sürüyor. Ekolojist Koray Türkay, ‘Ekoloji mücadelesini devlete karşı verme zorunluluğunu konuşmalıyız’ dedi

Ekolojik talanın insanların yaşam alanlarının yanı sıra ormanlar, denizler, nehirler, tarım alanlarında yarattığı tahribatlar gün geçtikçe boyutlanırken, AKP iktidarının doğaya yaklaşımı da her geçen gün biraz daha teşhir oluyor. Akbelen ve İkizdere gibi, talana karşı yurttaş direnişinin büyüdüğü yerlerde kolluk kuvvetleriyle şirketlerden yana tavır alan iktidar, aldığı kararlarla şirketlerin önünü daha fazla açma uğraşında. Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile ilan edilen ‘acele kamulaştırma’ kararları ile direnişlerin önüne geçilmek istenip şirketlere adeta “dikensiz gül bahçesi’ vaat ediliyor. Bu yaklaşım, 2 Kasım’da yayımlanan Resmi Gazete’de yer alan kararlarla kendisini açıkça gösterdi.

Halkın malına el koyma kararları

Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla yayınlanan kararlarla Aydın, Kayseri, Çanakkale, İzmir ve Manisa’da Rüzgar Enerji Santrali (RES), Mereş’te ise Hidroelektrik Santrali (HES) yapımı için ‘acele kamulaştırma’ kararı alındı. Bu kararlarla yurttaşların tarla, arsa ya da konut gibi taşınmazlarına el konulup, tarım arazileri ve derelere RES ve HES’ler yapılabilecek. Ekoloji aktivisti Koray Türkay, alınan acele kamulaştırma (el koyma) kararları ile bunların ekoloji mücadelesine dönük olası etkilerini değerlendirdi.

‘Adaletsiz ve haksız bir durum’

İnsanların özellikle yaşam alanlarına yönelik büyük bir saldırı olduğunu dile getiren Türkay, amaçlanan şeyleri yapabilmek için bu saldırıların bir adımı olarak insanların yaşam alanlarına el koyma ihtiyacının doğduğunu belirtti. Yurttaşların ekolojik talana karşı direnişlerinin giderek geliştirdiğini söyleyen Türkay, “Türkiye’de özellikle köylülerin bu tür saldırılara karşı direnişi, bir gelenek haline gelmeye başladı. Devlet bunu görüyor ve kendisi için sorun olan yeri çözmek istiyor. İnsanların meralarına, tarlalarına, özel arazilerine el koyarak burada ortaya çıkabilecek herhangi bir mücadeleyi en baştan ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bunun için de elindeki tek argüman acele kamulaştırma. Bunun nedenlerini kendince ortaya koymaya çalışıyor, hukuki zeminini yaratmaya çalışıyor. Ama bu tamamen adaletsiz ve haksız bir durum” dedi.

Devlet kim?

Beklentilerin aksine bu kararların direnişleri ortadan kaldırmayacağını vurgulayan Türkay, “Direnişler devam edecek. Yapılan işin kendisi, devletin gelmiş olduğu nokta. Yani devleti biz halka karşı sadece rant ve kâr odaklı bir mekanizma olarak tarif ediyoruz. Ama biz burjuva demokrasisini görece işletmeye çalışan kapitalist devletlerden çok daha farklı bir yerdeyiz. AKP-MHP iktidarının yapmaya çalıştığı tam olarak çete faaliyeti. İnsanların bütün toplumsal, küçük aile ve bireysel birikimlerine sermayenin rant ve kâr odaklı ihtiyaçları doğrultusunda el koymak için bir güç haline geldiler. Bu bir yanıyla insanların bu zamana kadar ki devlet kutsiyetinin yıkılması adına da önemli bir şey. Acı bir şey ancak öylesine güçlü bir devlet kutsayışı yerleşti ki, bunun kırılması adına da önemli. Karadeniz’deki o isyanda ‘Devlet kimdir. Devlet benim’ diyen direnişçinin sesinin artık her yerde yankılanmaya başladığını göreceğiz” diye belirtti.

‘Saldırı gittikçe artacak’

Asıl yapılması gerekenin devletin kim olduğunu anlamak olduğunu kaydeden Türkay, devletin toplumların karşısında duran, saldıran, gasp eden, katleden bir mekanizma olduğunun altını çizdi. Bu durumun herkes tarafından anlaşılması için ise mücadele edilmesi gerektiğini dile getiren Türkay, şöyle devam etti: “Ekoloji mücadelesinde devlete karşı mücadele verme zorunluluğunu konuşma ihtiyacındayız. Ekoloji mücadelesi içerisinde hala devlete bir övgü atfetme anlayışı mevcut. Bu bir çelişki ve farkına varmama haliyle verilen bir mücadele. Bu saldırı gittikçe artacak. Çünkü AKP-MHP iktidarının ülkeyi getirdiği noktada hem ekonomik hem meşruiyet hem sosyal hem de politik anlamda iflas ile karşı karşıyayız. Günü kurtarmaya çalışan iktidar elinde bulundurduğu bütün güç aygıtlarıyla saldırı içerisinde. Bu gerçekten iktidarın ne kadar çaresiz olduğunu da gösteriyor.”

Devlet topyekûn saldırı içinde

Şirketlerin çıkarları uğruna doğal yaşam ve halkın mallarına çökülürken, devlet güçleri şirketleri koruyup halka saldırabilmekte.

Atılan adımlara rağmen iktidarın işinin kolay olmayacağını söyleyen Türkay, ekoloji direnişlerinin de daha meşru ve radikal bir yerden ortaya çıkabileceğini ifade etti. Bu direnişlerin güçlü ve örgütlü olacağını sözlerine ekleyen Türkay, “Ekoloji mücadelesi son 5 yılda çok mesafe kat etti. Ekoloji mücadeleleri bir yanıyla birlikte mücadeleyi önüne koydu, birlikte mücadele pratiklerini açığa çıkardı. Bu daha geniş alanlarda kendini gösterecektir. Devletin kolluk kuvvetleriyle, mahkemeleriyle topyekûn olarak saldırı içerisinde olduğunu biz biliyoruz. Bu köylüler için böyle değildi. Fakat Akbelen’de ortaya çıkan şu ki; ‘Sen benim askerimsin’ söyleminden artık ‘Sen elindeki silahla beni yok etmek için buradasın. Senden de bunun hesabını soracağım’ durumuna gelindi. Devlet artık kendisini sermayenin de önüne koydu” diye konuştu.

Haber: Tolga Güney / MA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Hatimoğulları: Seçim çalışmalarına an itibariyle başladığımızı ilan edelim

Sonraki Haber

Demokratik Modernite’nin yeni sayısı ‘Ortadoğu ve Rojava’ kapağıyla çıktı

Sonraki Haber
Demokratik Modernite’nin yeni sayısı ‘Ortadoğu ve Rojava’ kapağıyla çıktı

Demokratik Modernite'nin yeni sayısı ‘Ortadoğu ve Rojava’ kapağıyla çıktı

SON HABERLER

İki gözü görmeyen siyasi tutsak tek kişilik hücrede tutuluyor!

İki gözü görmeyen siyasi tutsak tek kişilik hücrede tutuluyor!

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Cengiz Çandar: Önümüzde bir iç barış döneminin kapısı açılıyor

Cengiz Çandar: Meclis barış ve çözüm sürecine el atmalıdır

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

ABD: Suriye’de barış ve refah görmek istiyoruz

ABD: Suriye’de barış ve refah görmek istiyoruz

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Sen hiç gerilla gördün mü?

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Gönderilmemiş mektup

PKK’nin feshi, Cumhuriyetin hayrı…

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

‘It’s the economy, stupid!’

Gıda fiyatları niye yüksek?

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Ahmet’e veda

Şiddetsiz toplumu anlamak

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır