• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
7 Haziran 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hakan Öztürk

Emeğin tam karşılığı, tam refah, tam istihdam

26 Temmuz 2024 Cuma - 00:00
Kategori: Hakan Öztürk, Yazarlar
Görev zamanı

Birikim dergisinin iktisadi alanı önemsemeyen bir tutumu vardı. Bu 90’lardan itibaren sol içinde etkili oldu denebilir. Karl Marks’la birlikte sosyalizm anlayışı ayakları yere basan, maddi koşulları esas alan bir anlayışa oturmuşken, tarih tersine zorlanıyor gibiydi.

Kimlik hareketlerinin yükselmesi de bu yaklaşımın güçlenmesine neden oldu. Kimlik hareketleri de etkili bir şekilde iktisadi sistem eleştirisi yapmadı. Böyle bir eleştiri neredeyse kategorik olarak dışta tutuluyor sayılabilirdi. En fazla, analitik olarak sıkıştıran bir soru gelirse “evet biz de sisteme karşıyız” deniyordu belki.

Şimdi ben böyle yazınca kendini asıl olarak antiemperyalist kulvarda sayan, Türk milliyetçiliğini yeterince eleştirmeyen sol çevreler de var. Örneğin onların da ana eleştiri konusu iktisadi alan değil. Kemalistler gibi asıl olarak cumhuriyetin kazanımlarını korumakla görevli görüyorlar kendilerini. Bu alanda cumhuriyetin kazanımları, laiklik, yurdunu sevmek derken, iktisadi alanın eleştirisine sıra gelmiyor.

Birinci meselemiz demokrasi başlıklarıdır diyenlere bakacak olursak, iktisadi alana yönelik eleştirileri ve mücadeleyi “ekonomizme düşmek” olarak değerlendiriyor.

Aslına bakılırsa işçi sınıfı siyaseti yapıyor görünenler de, kökten bir iktisadi alan eleştirisi yapmıyor ve bir alternatif önermiyor. İşçi sınıfına yakın durmak ve onunla ilişkilenmeye çalışmak iyi ama bu çoğunlukla bir sendikalizm düzeyi olarak tezahür eder.

Görüldüğü gibi yok Allah yok.

Herkesin kaçamak yapacak bir çıkış noktası bulunuyor.

Gel gelelim Marks’tan sonraki sosyalizm başka bir sosyalizmdir. Anakronizme gerek yok. Kapital’i açalım, önsözü geçelim, göreceğiz ki yapılan iş iktisadi alanın bir eleştirisidir. O anlatılan sadece İngiltere’yle ilgili değildir, anlatılan hepimizin hikayesidir. Sevdalınız iktisadi alanı eleştirirdi.

Şimdilerde pabucu dama atılmış olsa da, Vladimir İlyiç Lenin’in “somut koşulların somut tahlili” metodu var. Onun ardından gitmek en doğrusu olur.

İşte tam buralara geldiğimizde çetrefilli bir konu daha çıkıyor ortaya. İktisadi alanın somut bir analizini ve somut alternatif önerilerini ortaya atmalı mıyız? Yerleşik bir düşünce kalıbı var ve bu düşünce daha başlangıçta zaten bizim böyle bir görevimiz yok diyor. Ne yapacağız peki? Bu düzen zaten kötüdür, bize güvenin ve biz bu düzeni değiştirelim, diyelim.

Dikkat edilirse hiçbir düzeyde polemiğe girmeye gerek görülmüyor. İyi ama tarihsel haklılığımız nasıl ortaya çıkacak? Belli ki eski anlayışa göre buna bir çaba göstermemiz gerekmiyor. Zaten haklıyız ve kitleler bir gün gelip haklılığımızı alkışlarla kabul edecek.

Oysa ki bugün büyük bir sorunumuz var. “Ve Kartaca yıkılacak” demek yetmez. Dünyadaki ana meselenin bir mülkiyet ilişkisi olduğuna sosyalistler bile emin değil. Bir “sıkıntı yok” heyulası dolaşıyor aksine. Bizler mülkiyet ilişkilerini değiştirdiğimizde bunun işe yarar olduğunu sosyalistlere dahi ispatlamak zorundayız.

O nedenle bazı tikel olayların bunun başlangıç eğilimi olduğunu ileri sürebiliriz.

Ücretlerin arttırılması mücadelesi, mülkiyet ilişkilerinin değiştirilmeye çalışılması mücadelesidir temelde. Ücretlerin arttırılması yoluyla, gelir dağılımı bozukluğunu azalttığınızda mülkiyet ilişkileri emekçiler lehine değişmiş demektir. Dönüp topluma üretilenlerin hepsi yiyicilerin eline geçmediğinde halkımızın hayat standardı yükseliyor ve refah içinde yaşamaya yaklaşıyor diyebiliriz. Hayat standardımız yükseliyorsa, refah yükseliyorsa hiç durmadan tam refaha doğru yürüyebiliriz. Neden yarı aç yarı tok olacağız ki?

Refahı yaratmanın yoluna çıkanlar, tam refah sağlanıncaya kadar durmayacağını ilan edebilir. Eğer yürünmeye başlanırsa bütün yolların Roma’ya çıkmasını sağlayabiliriz. Radikalizm budur ama radikalizm olabilmesi için deneyim yaratan bir yerden başlamak gerekir. İspat edici başlangıç noktaları bunlardır. Sadece refaha ulaşma fikrinin dahi mantıksal, tarihsel ve tavizsiz sonucu sosyalizmdir. Tam refah için, işçinin emeğinin tam karşılığını alacağız demek, teorik olarak artı değeri size vermeyeceğiz demektir. Bu da bir “buyurun buradan yakın” meselesidir. Kendini feda etmeye hazır olanlara savaş meydanları yeterince var.

Emeğin tam karşılığı, tam refah, tam istihdam doğrudan sosyalizm anlamına gelir, çünkü bunlar kapitalizm koşullarında gerçekleştirilemez. Ama elbette ki hep önemli olan hikâyenin sonudur. Hikâyenin sonunu hep en bilimsel ve en kararlı olanlar belirler.

Su getirenle bardak kıranlar bir değil, hikâyenin sonunu getireceğiz.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Caney Caney ve Ölürüm Türkiyem

Sonraki Haber

Münih’teki hayvan hakları savunucuları: Kanlı yasayı derhal geri çekin

Sonraki Haber
Münih’teki hayvan hakları savunucuları: Kanlı yasayı derhal geri çekin

Münih’teki hayvan hakları savunucuları: Kanlı yasayı derhal geri çekin

SON HABERLER

‘Yeni anayasa için yol temizliği şart’

‘Yeni anayasa için yol temizliği şart’

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

DEM Parti-MHP bayramlaşması: Çözüm yeri Meclis

DEM Parti-MHP bayramlaşması: Çözüm yeri Meclis

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Belediye çalışanı taciz failine tahliye

Kadıköy’de kadına taciz

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

‘Abdullah Öcalan’la görüşmek istiyorum’ kampanyası

‘Abdullah Öcalan’la görüşmek istiyorum’ kampanyası

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Kent Bostanı projesinde kadınlar dayanışmayı örgütlüyor

Kent Bostanı projesinde kadınlar dayanışmayı örgütlüyor

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Çöp tesisine kapatma kararı

Çöp tesisine kapatma kararı

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Elektrik akımına kapılan Manisa Belediye Başkanı ağır yaralandı

Elektrik akımına kapılan Manisa Belediye Başkanı ağır yaralandı

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır