• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
12 Mayıs 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hakan Öztürk

Emek ve demokrasiden yana cumhuriyet

27 Ekim 2023 Cuma - 00:00
Kategori: Hakan Öztürk, Yazarlar
Dördüncü kuvvet dik duruyor

Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılı içindeyiz. Bunun üzerine doğru bir yöntemle düşünmek gerekiyor. Şöyle bir dikkat çeken genel görünüm var: Cumhuriyetin demokratik yönde gelişmesini pek gerekli görmeyenlerle, gerekli görenler arasında bir ortaklık göze çarpıyor. Her iki taraf da büyük bir canlılıkla Türkiye’deki cumhuriyet deneyiminin emsalsiz olduğunu anlatmaya çalışıyor haldeler.

Demokrasiyi dert etmeyen cenah demek istiyor ki, yaşadıklarımız tamamen bize özgüdür. Biz bize benzeriz. Buna bağlı olarak diğer iyi cumhuriyet uygulamaları, bize iyi örnek olarak gösterilemez. Hani ünlü bir prensip var ya “kötü örnek, örnek teşkil etmez” diye. Bu cenah, bu prensibi tam tersine çeviriyor. Bu sayede karşılaştırma ve ölçme yapılamayan bir vaziyet yaratıyorlar. Başkanlık sistemi ama “Türk tipi” başkanlık sitemi gibi.

Cumhuriyetin demokratik bir yoldan ilerlemesi gerektiğini söyleyenlerin bir kısmı da Türkiye’deki cumhuriyet deneyiminin benzersizliğini savunuyorlar. Bu deneyimin eleştiriye tabi tutulması gereken temel nitelikleri var. Bu veçhesiyle de dünyadaki diğer deneyimlere benziyor. Fransa’daki deneyime de benziyor, Doğu toplumlarındaki deneyime de.

O nedenle kimsenin kaygılanmasına gerek yok, teşbihte hata olmaz. Bilakis teşbih yapmak, analiz edebilmenin gücünü yükseltebilir.

Cumhuriyetler aristokrasiye, monarşiye ve din adına yapılan dayatmalara karşı kurulmuşlardı. Çoğunlukla bu tarihsel sorunlara karşı savaş vermenin bir ürünüydüler. Bundan azade olarak Türkiye’de cumhuriyet birdenbire ortaya çıktı denilecek bir durum yok. Bütün modernleşme hareketleri, tanzimatçı tutumun devam ettirilmesi ve iki meşrutiyetin ilan edilişi; cumhuriyeti ortaya çıkaran süreçler olarak görülebilir.

Dünyadaki bütün cumhuriyetler aynı büyük bir sorunu yaşıyorlar.

Anlamlı hedefleri yok ve buna bağlı olarak demokratikleşme doğrultusunda yol katedemiyorlar.

Fransa böyle, Türkiye de böyle. Bunun şaşılacak bir yönü yok.

O halde büyük mesele nedir?

Büyük mesele tarihin içinde yüksek bir çıtanın kalmamış olmasıdır.

Büyük mesele budur ve bütün mesele de budur.

Ekim Devrimi’nin yenilmesi üzerine en yüksek çıta düştüğünde ona bağlı olarak tarihte her türlü yükseğe sıçrama atılganlığı da düştü.

Genelin yararını, kamunun yararını hedef olarak koyan bir ufuk çizgisi ve onun taşıyıcısı bir toplumsal irade gerekiyor. Cumhuriyetler aristokrasileri, hanedanları, monarşileri ve din adına dayatmaları yendiler ama üretim araçları üzerindeki özel mülkiyetin önüne gelip durdular. Bütün cumhuriyetler ve bütün demokrasiler gelip özel mülkiyetin kapısına dayanmış durumda. Buraya yığılıp bekleştikçe zayıflıyorlar.

Paraya, mala, mülke ve medyaya el koymuş olanlar, cumhuriyetle oyuncakla oynar gibi oynuyor. İnsanlığın üretmiş olduğu bütün artı değer, yerkürenin ve insanlığın aleyhine kullanılıyor her gün.

Mademki üreten biziz insanlık olarak, ürettiklerimiz kamu yararı için kullanılmalı. Kamu yararını savunmak, bizi kamu mülkiyetini de savunma konumuna ulaştırır.

Gerçekleşen bütün üretimi yutan servet sahiplerine karşı, kamu yararını ve kamu mülkiyetini savunabilecek tek büyük güç, üretenlerin birleşmiş gücüdür.

Servet sahiplerini ancak onlar geriletebilir. Servet sahipleri geriletilmeden ve demokratikleşme sağlanmadan, hiçbir cumhuriyet kendisini geleceğe taşıyamaz.

Var olan bütün cumhuriyetler bu krizi yaşıyor.

Deniyor ki, ülkemizde cumhuriyetin 100. yılını dolduruyoruz ama bunu mevcut hükümet kutlamıyor ve toplumda da büyük bir heyecan yok. Aslına bakılırsa bu gözlem doğru değil. Cumhuriyeti savunmak onu her seferinde kamu yararını sağlayan ve demokratikleşen niteliğiyle yeniden yaratmaktır.
Tarih ve hayat devam ediyor. Seçimler aşamasında toplum bütün gücünü ortaya koyarak insanca ücreti, demokrasiyi, kimliklerin haklarını, laikliği, güçlerin ayrılığını, parlamentoyu, hukuku ve anayasayı savundu. Sandıkları var gücüyle korumak için çaba ortaya koydu ve oylamaya çok üst düzeyde bir katılım gösterdi.
Çok eski zamanlardan beri ileri sürülen değişimden yana olanlar ve olamayanlar oranı; her şeye rağmen yüzde 30/70’den yüzde 52/48’e getirilmiş durumda.
Tek adam rejimine karşı, bulduğu tüm olanaklarla demokratikleşme yönünde bir mücadele veren toplum, hangi tarafta olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Önümüzdeki zamanların hedefi, kamu yararı ve özgürlük için emek ve demokrasiden yana cumhuriyet olmalıdır.

Bunu söyleyen son bir militan varsa umut vardır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Affetmek ve adalet üzerine bir kitap

Sonraki Haber

Ankara Valiliği: Ezidî çocuk korumaya alındı, kaçıran DAİŞ’li tutuklandı

Sonraki Haber
Ankara Valiliği: Ezidî çocuk korumaya alındı, kaçıran DAİŞ’li tutuklandı

Ankara Valiliği: Ezidî çocuk korumaya alındı, kaçıran DAİŞ'li tutuklandı

SON HABERLER

ABD Büyükelçiliği : PKK’nin fesih kararı bir dönüm noktası niteliğindedir

ABD Büyükelçiliği : PKK’nin fesih kararı bir dönüm noktası niteliğindedir

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

ÖHD Şirnex’teki ağaç kesimini Orman İşletme Müdürlüğü’ne sordu

ÖHD Şirnex’teki ağaç kesimini Orman İşletme Müdürlüğü’ne sordu

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Kadınlar iktidarın baskı ve hak ihlallerini protesto etti

Kadınlar iktidarın baskı ve hak ihlallerini protesto etti

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

İsviçre’de Kaytan ve Altun için taziye kuruldu

İsviçre’de Kaytan ve Altun için taziye kuruldu

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Birçok kentte Erol Eğrek protestosu: Saray bu cinayetin sorumlusudur

Birçok kentte Erol Eğrek protestosu: Saray bu cinayetin sorumlusudur

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

İmamoğlu savcılığa ‘diploma’ ifadesi verecek

İmamoğlu: Meclis zemininin güçlendirilmesine ihtiyacımız var

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

PKK kongresi ardından Erdoğan’dan ilk açıklama

Erdoğan’dan PKK kararı sonrası açıklama: Kritik bir eşiği daha açtık

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır