Bedri Türkmen/İstanbul
Meclis yeni yasama yılına, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin” işlemediği, yasama organı olan Meclis’in işlevini yitirdiğine yönelik eleştirilerin yoğunlaştığı bir süreçte önceki gün başladı. Ancak Meclis’in açılışı dikkat çekici bir öneriye sahne oldu. Eski AKP’li bakanlardan Faruk Çelik’in sistemin işlemediğine ilişkin yaptığı “İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50+1 formülü Türkiye’yi yorar” açıklamasına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan dikkat çekici bir destek geldi. Erdoğan, bu konuya dair açık kapı bıraktı. Muhalefet partileri CHP ve HDP yetkilileri, öneriyi ve arka planını gazetemize değerlendirdi.
Erdoğan barajı
AKP’de istifalar, düşüş ve kriz derinleşirken, iktidarın çöküşünü itiraf niteliğinde olan bir öneri gündeme taşındı. Erdoğan’ın artık yüzde 50’yi bulamayacağının ilanı olarak değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yüzde 40 önerisine “Böyle bir şey olacaksa bu bizim değil, adı üzerinde muhalefetin yapacağı bir iştir” diyerek açık kapı bıraktı. Erdoğan, “Bu konunun konuşma yeri Meclis’tir. Anayasa değişikliği gerektirir. Nerede konuşulur, burada. Biz sadece iktidar olarak ön hazırlığı yaparız. Ön hazırlığımızı buraya getirebiliriz. Onun için de tabii iktidarı ile muhalefeti el ele vererek gerçekleştirebiliriz” dedi.
Kaybettiklerinin itirafı
HDP Sözcüsü Günay Kubilay, konuyu gazetemize değerlendirdi. HDP Sözcüsü, “Eğer bir cumhurbaşkanı seçimi olacaksa toplumun salt çoğunluğunu olması gerekir, bu da 50+1’dir. Anlaşılan o ki iktidar ortakları çoğunluğu kaybettikleri için yeni duruma uygun olarak bir formül arıyorlar. Dolayısıyla bu da bir gayri meşru bir yol arayışının aslında sandığa yansıyan bir biçmi olacak” dedi. “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı verilen bu rejimin toptan değiştirilmelidir” diyerek demokratik bir rejime vurgusu yapan Kubilay, 40+1 tartışmasının aslında AKP-MHP iktidar bloğunun oy oranını gösteren bir tablo olduğunu belirtti. Kubilay, “23 Haziran İstanbul seçimlerinden sonra hükümetteki kan kaybını durduramadıkları için ona pansuman tedbir olarak kendi pozisyonlarına uygun olarak yeni bir düzenleme yapıyorlar. Bunu da muhalefetin sırtına atıyorlar” dedi.
‘Yüzde 40 çöküştür’
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, öneriyi AKP’nin çöküşü olarak yorumladı. Sarıbal, “Bu sistemi getirirken bunun sonsuza kadar süreceğini düşünüyordu. Ama AKP-MHP bloğunun bu ülkenin sorunlarını çözemeyeceği, aksine arttıracağı ortaya çıktı. Söz hakkı, yaşama hakkı bırakmayıp deyim yerindeyse MHP ile birlikte tek adam sistemi ile ülkeyi dizayn etmek istediler, baskı ve zulüm uygulayarak iktidarı sürdürmek istediler. Ama bu yürümedi. 31 Mart sonrasında toplum yenilmez denen bu yapıyı yenebileceğini ve yan yana gelebileceğini gösterdi. Bugün AKP-MHP bloğunun yüzde 40’lara indiğini görüyoruz. Yüzde 40 demelerinin sebebi AKP’nin oy oranının düşmesi. Bunu yakalayıp baskın seçime gidip tekrar iktidara gelebilir miyizin arayışı. Bunun özeti ‘AKP iktidarı çöktü, bu çöküş sürecini nasıl uzatırım’ hesabıdır bu. Türkiye’nin Kürt sorunu, çiftçi sorunu vs. vardır, bu konular varken bu sözler gündeme getirilmemelidir. Özetle çöküşün iktidar tarafından kabul ediliş biçimidir yüzde 40” dedi.
‘AKP yüzde 30’un altında’
Seçim sonuçlarını doğru tahmin etmesiyle dikkat çeken KONDA’nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır, AKP’nin oylarının en düşük noktasında olduğunu söyledi. T24’ten Murat Sabuncuya konuşan Ağırdır, “AKP, çekirdek oyunun en düşük noktasında. Yüzde 30’un altında” ifadelerini kullandı. Gençlerin yarısının mevcut aktörlerle Türkiye’nin sorunlarının çözülemeyeceğini düşündüğünü söyleyen Ağırdır, toplumun yüzde 40’a yaklaşan kesiminin hemfikir olduğunu söyledi ve “Başkanlık sistemine bugün AKP’liler de ‘hayır’ der” diye konuştu. Bugün yapılacak olan bir halk oylamasında “sistem yüzde 40 ile değişsin” sonucunun da çıkamayacağını ifade eden Ağırdır, sistemdeki tıkanmaya işaret etti. Ağırdır, mevcut iktadarın MHP oyları da dahil bir reforerandumdan çıkamayacağını belirtti. Geçmiş referandumda “Başkanlık sistemi’nin” yüzde 50+1 ile kabul edilmesinde sistemin anlaşılmış olduğundan değil Erdoğan’ın dili ve kutuplaşmanın etkili olduğunu söyledi. Ağırdır, yaşanan bir yıllık deneyimden sonra AKP seçmeninin en az yüzde 3’lük bir kesiminin de “hayır” diyeceğini ifade etti.
Anketler ‘Erdoğan seçilemez’ diyor
Erdoğan’ın “tek adam sistemi” denilen cumhurbaşkanlığı için seçim barajının düşürülmesine destek mesajının arka planında AKP’nin çöküşü ve Erdoğan’ın yüzde elliyi artık yakalayamayacağı paniğinin yattığı kaydediliyor. İstanbul merkezli Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi (TEAM), 6 farklı anket şirketinin verilerinin ortalamasıne ele alan bir veri analizi raporu hazırladı. ORC, Piar, Avrasya, ADA, Potimar ve Saros gibi farklı anket şirketlerinin verilerinin yer aldığı raporda CHP, HDP ve İYİ Parti’nin hatırı sayılır şekilde oylarını artırdığı kaydedildi. 6 anket şirketinden 4’ü Cumhur İttifakı’nın oylarını yüzde 50’nin altında gösterirken, sadece ORC ve AKP’ye yakınlığıyla bilinen Optimar Araştırma, bu oranı yüzde 50’nin biraz üzerinde gösterdi.
Saros şirketi Cumhur İttifakı’nın oy oranını yüzde 43 olarak açıklarken, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucunu sıfır hatayla bilen Avrasya şirketi (AKAM), AKP’nin oy oranını yüzde 29,9 olarak belirtti. Ada Araştırma sonuçlarına göre Erdoğan’ın önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alabileceği potansiyel oy oranı yüzde 39,1 olarak açıklanırken, AKP’nin ise 37,5 olarak belirtildi. Metropoll’e göre bir yıl önce MHP seçmeninde yüzde 84,1 olan Erdoğan desteği, yüzde 36,3’e gerilemiş durumda. Benzer şekilde PİAR araştırma sonuçlarına göre de MHP’lilerin yüzde 35,9’u bugün Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa Erdoğan’a kesinlikle oy vermezdim diyor. AKP seçmeninin yüzde 3,2’si Ahmet Davutoğlu’nun partisine, yüzde 3,2’si de Ali Babacan’ın partisine kesinlikle oy verirdim diyor. MHP seçmeninin yüzde 3,9’u Davutoğlu’nun kuracağı partiye, yüzde 6,8’i de Babacan’ın partisine oy verirdim diyor.
En bağlı seçmen
HDP’de Rapora göre partisine en çok bağlı olanlarsa HDP seçmeni. Bu şekilde görüş bildiren HDP seçmeninin oranı 56,6 ile en yüksek olarak göze çarpıyor. ‘Partime gücümün yettiği maddi yardımı yaparım’ diyen HDP seçmeninin oranı 28,3 ile yine diğer partilerin oldukça üzerinde. Bu oran İYİ Parti’de yüzde 12,4 iken, MHP’de 18,1 olarak belirtiliyor.