İftar programında sürece ilişkin konuşan Erdoğan, ‘40 yıldır ağır insani ve ekonomik maliyeti olan bir sorunu suhuletle çözme imkanını görmezden gelmek, Türkiye gibi bir ülkeye asla yakışmaz’ dedi
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul’daki Dolmabahçe Ofisi’nde düzenlenen “Şehit Aileleri ile İftar” programında sürece ilişkin konuştu. Sorunların çözümünde görüşmeye öncelik verdiklerini söyleyen Tayyip Erdoğan, “Elbette meselelerimizin çözümünde önceliği görüşmeye, konuşmaya ve uzlaşmaya veririz, veriyoruz. Bundan sonra da nefret dili, kavga ve gerilim yerine karşılıklı saygıyı, hoşgörüyü ve diyaloğu gözetmeye devam edeceğiz. Fakat uzattığımız elin havada bırakılması veya ısırılması halinde de demir yumruğumuzu daima hazır tutuyoruz” dedi.
Ekonomi maliyet
Başkalarının gündemlerine hapsolmadan, kendi önceliklerine göre tarihin akışını değiştirdiklerini belirten Erdoğan, “Ne yapıyorsak ülkemizin kalkınması için, ekonomik, siyasi ve sosyal olarak ilerlemesine engel olan zincirlerinden kurtulması için yapıyoruz. Milletimden bilhassa de şehit yakınları ve gazilerimizden son dönemde yaşanan gelişmeleri bu perspektiften değerlendirmelerini istiyorum. Ülkemize 40 yıldır ağır insani ve ekonomik maliyeti olan bir sorunu suhuletle (Kibarlık, naziklik) çözme imkanını görmezden gelmek, yok saymak veya bir avuç fanatiğin güdümünde kalmak Türkiye gibi bir ülkeye asla yakışmaz. Ülkenin ve milletin menfaatleri her türlü hesabın üstündedir” diye konuştu.
85 milyon vurgusu
Yaşanan süreçten kazananın demokrasi ve kardeşlik olacağını belirten Erdoğan, “Kandan, kargaşadan ve gözyaşından beslenen kaos tüccarlarına kazın ayağının hiç de öyle olmadığını göstereceğiz. Yıllardır bu milletin iliğini kemirenler kaybedecek, kazanan 85 milyon olacak, demokrasimiz olacak, ekonomimiz olacak, kardeşliğimiz olacak. Kazanan pasaportunu taşımaktan her zaman şeref duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti olacak. Kazanan aydınlık yarınlarımızın teminatı pırıl pırıl evlatlarımız olacak. Bunun için şehit yakınlarımıza diyorum ki, bu girişimin içinde şehitlerimizin aziz ruhlarını muazzep edecek, sizleri üzecek, başını yere eğdirecek hiçbir şey yoktur, asla olmayacaktır. Yarım asra yaklaşan siyasi hayatımızın hiçbir aşamasında siyasi ikbal kaygısıyla hareket etmedik ve etmeyiz. Her zaman bu ülkenin ve milletin yüksek çıkarlarını düşündük, istikbalini düşündük, huzurunu, refahını, birliğini, bekasını düşündük. Mesele Türkiye’nin geleceği olduğunda ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaktan asla çekinmedik. Sizlerden provokatörlere prim vermemenizi, devletinize ve hükümetinize güvenmeye devam etmenizi özellikle rica ediyorum” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ