Washington ziyareti dönüşü açıklama yapan Erdoğan, ‘Demografik yapıyı mı değiştirmek istiyorsunuz’ sorularına ‘Ne alakası var’ şeklinde yanıt verdi. Erdoğan ayrıca S-400’lerden vazgeçmeyeceklerini kaydetti.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan görüşmede Suriye’deki gelişmeler ve ABD ile varılan 17 Ekim mutabakatı gibi konuları konuştuklarını belirtti.
“Bu sorunların karşılıklı saygı ve milli çıkarlar temelinde çözümü için Sayın Trump’ın samimi bir çaba içinde olduğunu söyleyebilirim” diyen Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle: “Trump’a karşı olan çevrelerin ilişkilerimizin bozulması için yoğun bir çaba içinde olduğunu da ifade etmemde fayda var. 1915 olaylarıyla ilgili tasarının bir yaptırım yasasıyla birlikte Temsilciler Meclisi’nden geçirilmesinin temel sebebi de zaten bu. Özellikle Ermeni meselesi ve 1915 olaylarıyla ilgili olarak hem Sayın Trump’a hem Beyaz Saray’da buluştuğumuz senatörlere detaylı bilgi verdim ve tarihi hadiselerin siyasileştirilmesinin büyük bir hata olduğunu kendilerine anlattım.
S-400
S400 konusunu anlatma imkanımız oldu. Patriotları almaya hazır olduğumuzu Sayın Trump’a söyledim. F35 programının müşterisi değil ortağı olduğumuzu da kendilerine hatırlattım. Biz NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahibiz. Amerika ile de güçlü ilişkilerimiz var. Fakat savunma kaynaklarımızı çeşitlendirmek de ulusal çıkarlarımızın ve egemenlik haklarımızın bir gereğidir. S-400’ü de savunma sistemlerimizin içerisinde önemsiyoruz. Uygun şartlarda verecekseniz biz Partiotları da alabiliriz. Patriotları alırken S-400’ü tamamen kaldırma teklifini biz egemenlik haklarımız üzerinde bir tasarruf olarak görüyoruz ve kesinlikle doğru bulmuyoruz. Aynı şeyi Yunanistan için bugüne kadar hiç söylemediniz. Şu anda Yunanistan’da S-300 var. Orası için hiç böyle bir ses çıkmadı. Orası için böyle bir adım atmıyorsunuz dedik.
NATO toplantısı
Allah nasip ederse 3-4 Aralık NATO Liderler Toplantısı’nda da ben güvenli bölge konusunu gündeme getireceğim. Orada güvenli bölge konusunu gündeme getirdiğimizde NATO ülkelerinin tavrı ne olacak göreceğiz. Bu iş lafla olmuyor. Türkiye olarak biz zaten şu ana kadar yapacağımızı yaptık, yapıyoruz. NATO Zirvesi’nde olumlu yaklaşımlar alabilir ve en azından bir uluslararası donörler ya da NATO ülkeleri donörler toplantısından bir şeyler çıkartabilirsek, zaten bunun plan proje çalışmasını yaptık. İlk etapta kuzeyde bir barış koridoruyla ilgili adımları atabiliriz. Barış koridorunda biz konutlar, sağlık merkezleri, okullar ve kamu binaları inşa ettiğimiz anda buranın havası zaten değişecek.
‘Demografik yapıyı mı değiştiriyorsunuz?’
‘Demografik yapıyı mı değiştiriyorsunuz?’ diyorlar. Bunun demografik yapıyla ne ilgisi var? Orada oturanlar varsa biz zaten onları direkt kendi yerlerine taşırız. Kim bunlar? Suriyeliler. Oraya onlar gelip oturacak. Diyorlar ki ‘Siz İdlib’dekileri mi oraya getireceksiniz?’ İdlib’deki ile bunun alakası yok ki. Şu anda bizim derdimiz Türkiye’de olanları bir an önce kendi topraklarına kavuşturmak. Gayretimiz bunun için. Yapacağımız iş bu. Bu bizi biraz rahatlatacak. Biz şu anda çadır kentleri neredeyse tamamen kaldırdık. Konteyner kentler var bir de. Bunun dışında şehirlere yayıldılar.
‘Vatandaş olarak alamaz mısınız?’
Mesela Trump dedi ki ‘Bunları vatandaş olarak alamaz mısınız?”’Dedik ki ‘Biz zaten şu anda seçici olarak alıyoruz. Bunların içinde doktoru var, mühendisi var, avukatı var, öğretmeni var, ebeler var. Bunlar şehirlerde kendileri yerleşiyorlar. Biz bunları zaten vatandaş yapıyoruz. Fakat bir de bunların dışında çok çok zor durumda olup, kötü şartlarda yaşayanlar da var. Biz istiyoruz ki bunları da buralardan kurtaralım ve onlar da kendi topraklarında çok daha huzur içinde yaşama imkanı bulsunlar. Trump “Bu konuda ben Avrupa ülkelerine gerekli çağrıyı yaptım’ diyor. Kendisi ‘Biz şu kadar veririz’ demedi ama ben zorlayacağım.
Rusya ile ilişki
Bizim şu anda Rusya ile de ikili ilişkilerimiz var. Bu ilişkimizi bozamayız. Ki bunun içinde stratejik ilişkimiz var. Nedir bu stratejik ilişki? Doğalgaz meselesi. Benim bizzat Sayın Trump’a da söylediğim gibi, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Bey muhatabı Pompeo’ya söyledi, Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Bey muhatabına söyledi, İbrahim Bey muhatabına söyledi. Biz de etraflıca bir markaja alıyoruz. Bizim şimdi Türk Akımı’nı hesaba katmama şansımız var mı? WHakkınızdır devam edin ama S400’lerin üzerinden de traktörle geçin’ gibi laf ediyorlar. Dedik ki böyle bir şeyi yapmak bir defa mümkün değil. Bizim stratejik anlamda bu ürünlerle alakalı bu tür ilişkimizi bir kenara atamayız. Şu anda turizmde Rusya bütün ülkeleri geçti ve bu noktada bir numaralı ortağımız.
Bize geçen yıl Rusya’dan 6,5 milyon turist geldi. Bu yıl belki daha da artacak. Diğer ürünlerde ciddi manada bizim ortağımız durumunda. Ticaret hacmimiz 30 milyar dolara doğru gidiyor. Geçen yıl 25 milyar doları yakalamıştık. Bu yıl daha ileri götürmeyi hedefliyoruz. Putin zaten bu konuda kararlı olduğunu ortaya koyuyor. Şimdi böyle bir konumdayken bizim kalkıp S400’ü bırakıp tamamen Patriot’a yönelmemiz gibi bir şey olamaz. ‘Ama biz Partiot’u da alalım’ dedik. Ama S400’ü de alacağız. Çünkü bizim çok yönlü bir savunma sistemini kurma anlayışımız var. Silahlı Kuvvetler olarak kendi programımızı böyle belirledik. Yani elimizde o da olacak, o da olacak.
HABER MERKEZİ