Alevi yurttaşlara yönelik mezhepçi saldırıların ardından açıklama yapan Erdoğan’ın tepkisini samimi bulmadıklarını söyleyen PSAKD yöneticileri, Alevi köyüne zorla cami yapılması konusunda da aynı tepkiyi vermesini bekliyoruz dedi
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan, İzmir’de Alevi yurttaşların evlerinin işaretlenmesi, AKP Genel Başkanı Tayip Erdoğan’ın olay sonrasında yaptığı açıklamaları Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.
Alevi yurttaşların evlerinin işaretlenmesini titizlikle araştırdıklarını belirten Kaplan, Erdoğan’ın yaptığı açıklamaları Aleviler olarak samimi bulmadıklarını söyledi.
Bir ay önce Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde bir ilkokulda Alevi çocuklara zorla bir tarikatın kitabının okutulmaya çalışıldığını hatırlatan Kaplan, şöyle devam etti: “Kars Sarıkamış’ta bir Alevi köyünde zorla cami yaptırılmaya çalışılması olayları kamuoyuna yansır yansımaz Cumhurbaşkanı’nın çıkıp tepki vermesini isterdik. Konuyla ilgili yetkililerin açığa alınmasını isterdik. İzmir’de gerçekleşen olaya ilişkin açıklamalar oldu ama biz açıklamalarını niye art arda yapıldığını biliyoruz.”
‘İfadede CHP geçtiği için açıklama yapılıyor’
Kaplan, olaya dair hükümetin gösterdiği tepkinin nedenini “Evi işaretlenen kişi verdiği ifadesinde CHP’li belediye başkan yardımcısının ismi geçtiği için bu kadar açıklama yapılıyor. Olayı biz de araştırıyoruz. Her kim yapmış olursa olsun 21’inci yüzyılda gelişmiş ülkeler hayvan hakları, çevre sorunları, sağlıklı gıdalar üzerinde konuşurken biz hala insanların milliyetini, dini inancını, etnik kimliğini konuşuyoruz bu ayıp bir şey” dedi.
‘Sorun demokrasinin olmaması’
Bu ülkede Alevi sorununu Kürtlerin, Lazların, azınlıkların sorunlarından veya işçilerin sorunlarından ayrı düşünmek pek mümkün olmadığının altını çizen Kaplan, “Türkiye’de bir Alevi vatandaş Alevi olduğu için 11 saat çalışmıyor, bir Kürt vatandaş Kürt olduğu için 11 saat çalışmıyor. Bizim sorunumuz demokrasinin olmayışı, demokrasi yerleşirse bütün sorunlar ortadan kalkar” dedi.
‘Hala bir mezar taşlar yok’
Kaplan, Maraş Katliamı’nın yıl dönümünün yaklaştığını belirterek, hükümettin eğer samimi ise katliamları araştırması gerektiğini belirtti. Alevi inancında mezarların kutsal olduğunu belirten Kaplan, “Hala mezar taşları yok. Mezar yerlerini bilmemiz hakkımız. Maraş’ın üzerinden 41 yıl geçti ama şimdi bile bağımsız mahkemelerde davası görülsün yüzlerce insan tutuklanır. Katliamların arka planı açıklanmadı. Koçgiri’de neler oldu, 1938 Dersim Katliamı’nda neler yaşandı” hatırlatmasında bulundu.
Alevi sorununun hiçbir zaman hükümetler tarafından ülke sorunu olarak görülmediğini sözlerine ekleyen Kaplan, şunları söyledi: “Devletin Cumhuriyet tarihinden bu yana yaşanan bütün katliamlarla yüzleşmesi gerekir. Sivas Katliamını biz devlet ile beraber yaptık! Tertip komitesinde Kültür Bakanlığı vardı. Birlikte ortaklaşa yaptık! Devlete güvendik, güvenmemek lazımmış. Bir kere güvendik onda da katliam gerçekleşti. Tüm katliamların arka perdesi açıklandığında bu ülkede değil katliam bir vatandaşın burnu kanamaz. Yüzleşme olursa bir daha kimsenin canı yanmaz.”
Erdoğan ne demişti?
Cumhurbaşkanı Erdoğan 6. Din Şurası kapanış programında yaptığı konuşmada konuyla ilgili olarak, “Son günlerde bazı evlerin kapılarına bazı işaretler konuyor. Niye? Ülkemizi bölmek, parçalamak için. Açık ve net söylüyorum: Türkiye’de bizim devlet olarak, yönetim olarak böyle bir sorunumuz yoktur. Bu kapılara bu işaretleri koyanların üzerinde tüm güvenlik teşkilatlarımız özellikle çalışmaktadır ve bunlar yakalandığı zaman da hesabı sorulacaktır” demişti.
Erdoğan, Çorum ve Maraş katliamlarından da söz ederek, ‘uyanık olmalıyız’ demişti.
MA
