Ayasofya’nın politize edilmesinin son derece yanlış olduğunu söyleyen eski ANAP milletvekili Abdulbaki Erdoğmuş, bu adımın ‘Gerginlik siyasetinin bir parçası’ olduğuna dikkat çekti
Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Kararın hemen ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ayasofya’nın Diyanet İşleri Başkanlığı’na devrini ve ibadete açılmasını öngören Cumhurbaşkanlığı Kararı’nı imzaladı. Karar Resmi Gazete’de yayımlandı.
Eski Anavatan Partisi (ANAP) Milletvekili, Kürt siyasetçi Abdulbaki Erdoğmuş, Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasının ‘Milli Görüş geleneğin hayali’ olduğunu hatırlattı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Altan’a konuşan Erdoğamuş, Ayasofya’nın cami olarak açılmasının Milli Görüş geleneğinin uzun süredir yapmak istediği icraatın en başında olduğuna dikkati çekti. Erdoğmuş, Ayasofya’nın politize edilmesinin son derece yanlış ve tehlikeli olduğunu söyledi.
‘Gerginlik siyasetinin bir parçası’
Ayasofya kararının hükümetin izlediği gerginlik ve gerilim siyasetinin bir parçası olduğunu vurgulayan Erdoğmuş, “Sürpriz değil. İktidar Ortadoğu’da sıkıntılar yaşıyor. Libya’da, Suriye’de, Irak’ta hedefine ulaşmakta ne kadar başarılı bilmiyoruz ama öyle görünüyor ki hedefine ulaşamıyor. Diğer taraftan da Yunanistan, Ege adalarını tek tek işgal ediyor. Buna da Ayasofya üzerinden bir gerginlik yaratarak, batı, Yunanistan başta olmak üzere Balkan ülkeleriyle, Hristiyan dünyasıyla din, cami ve ibadetgah üzerinden bir gerilim oluşturularak, Türkiye ve Ortadoğu’da Müslüman dünyasının desteğini kazanmak istiyor. Erdoğan’ın Ayasofya üzerindeki planı budur” dedi.
Erdoğmuş, bir ibadetgahın politik alanda kullanılması, uluslararası siyaset alanına malzeme yapılması yeniden Hristiyanlık ve Müslümanlık arasında bir gerginlik yaratılarak, politik rantlar elde edilmesinin yanlış ve tehlikeli olduğunu anımsattı.
‘İktidar zaman kazanıyor’
Erdoğmuş, şöyle devam etti: “Öyle bir şey ki yarın bir gün muhalefeti Ayasofya’nın açılışına, Cuma namazına davet edecek. Gitmeyen camiye, ibadet mekanına karşı olmuş olacak. Peki, muhalefet katılınca doğru mu olacak? Hayır. Katılmayınca ne yapacak? Bilinçli olarak muhalif kesimler ya da sorunları olan kesimleri, farklı talebi olan kesimler, iş -aş, ekmek isteyen kesimler bu tür hamaset üzerinden baskılanıyor, geri çekilmek zorunda kalıyor. En zor, sıkıntılı bir dönemde böyle bir baskı oluşturuyor ve muhalefeti sindiriyor. Toplumu sindiriyor ve zaman kazanıyor. Uzun vadede bunun kendisine de bir yararı olmayacak ve zarar verecek.”
‘Zaten namaz kılınıyordu’
Ayasofya üzerinden bir kahramanlık oluşturulmasının doğru olmadığı ifade eden Erdoğmuş, şunları söyledi: “Bakanlar Kurulu kararıyla müze yapılmış, yeniden Bakanlar Kurulu kararıyla açılabilirdi. Bunu 50 yıl öncede yapabilirlerdi bugün ise çok basitti. Kaldı ki Ayasofya zaten bir bölümüyle ibadete açıktır. Muhalefet bunun önlemini alamadı ki; zaten orada ezan okunuyor, namaz kılınıyor. Yıllar önce bende namaz kılmıştım. Sanki hiçbir şey yapılmıyor gibi davranılıyor. Sadece bir bölümü müze olarak kullanılıyordu. Dolayısıyla böyle yerlerin müzeye çevrilmesi, politik olarak kullanılması doğru değil.”
Ayasofya cami olunca dolar mı düştü?
“Zaten Ayasofya’nın camiye çevrilmesi politik bir amaca matuftur” diyen Erdoğmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Keşke 6 yüzyıl önce nasıl kullanılıyorsa olduğu gibi kilise olarak kullanılsaydı. Camiye çevrildiğinde keşke devam etseydi, müze olmasaydı, politize edilmeseydi. Ama hangisine keşke diyelim, hangisine ah diyelim. Ayasofya camiye çevrildi de dolar mı düştü, faiz mi düştü, enflasyon mu düşmüş oluyor. İnsanlar tekbir getirerek, muhalefeti ve toplumu sindiriyor.”
HABER MERKEZİ