• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Temmuz 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Genel

Eren: Abdullah Öcalan barış için gövdesini bile taşın altında koymuştur

14 Kasım 2024 Perşembe - 22:39
Kategori: Genel
Eren: Abdullah Öcalan barış için gövdesini bile taşın altında koymuştur

DEM Partlili Serhat Eren, PKK Lideri Abdullah Öcalan için, ‘Barış için elini değil gövdesini bile taşın atlına koymuştur’ diyerek, Meclis’in tarihin doğru tarafında olmak zorunda olduğunu vurguladı

Meclis’te konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Serhat Eren, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çözüm rolüne dikkat çekti. Eren, konuşmasına savaşların neden olduğu yıkımlara dikkat çekerek, Kuzey ve Doğu Suriye, Filistin ve Ukrayna’ya işaret etti. Eren, savaşın salt fiziksel olarak zarar vermediğini toplum ve bireylerin ruhunu öldürdüğünü ifade etti.

Kürt sorunu diyalogla çözülür

Eren, “Dünya genelinde süregelen savaşlar birçok toplumu derinden sarsarken Kürt halkı için bu, yıllardır bir kader hâline gelmiştir. Hem fiziksel hem de kültürel anlamda savaşın en ağır bedelini ödeyen Kürtler, yalnızca hayatta kalmak için değil varlıklarını, kimliklerini ve tarihlerini korumaya devam ediyorlar. Fakat Kürtler yalnızca direnmekle kalmıyor, bir üçüncü yol siyasetiyle de Orta Doğu’da ve coğrafyamızda adaleti inşa edebilecek bir çıkış arıyorlar” dedi. Eren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu arayış sadece Kürtlerin değil tüm insanlığın kurtuluşu için bir modeldir. Kürt sorununun çözümünü sadece askerİ yöntemlerle, güvenlikçi politikalarla aramak, Kürt halkının değil Türkiye ve Orta Doğu halklarının geleceğini doğrudan etkilemektedir. Kürt sorunu tarihsel, toplumsal, siyasal boyutları olan, sadece ve sadece diyalog ve müzakereyle çözülebilecek bir sorundur.”

Savaşta 40 trilyon dolar harcandı

AKP’nin Kürt sorununun “güvenlikçi politikalarla” çözümünde ısrar ettiğini belirten Eren, “AKP’nin bugüne kadar bu savaşta harcamış olduğu maliyet 40 trilyon doları aşmış durumda. 60 binin üzerinde canımızı yitirdik, ülkenin kaynaklarını, toplumsal yapısını, barışını, huzurunu kaybettik. Peki, bu savaş hâlen neden devam ediyor? Siyaset, savaşı durdurabilecek yegâne güçtür. Eğer bugün Kürt sorununun çözümünden bahsediyorsak bunun tek yolu barış ve müzakere yoludur. Savaş demek, tank demek, tüfek demek, uçak demek, kan demek, nefret demek; daha ötesinde, uğruna ölecek gencecik insanlar demek. Savaş bu yüzden çok pahalı ve kötü, acımasızdır, barış ise çok ucuzdur. Barış için sadece empati, sevgi ve vicdan, sorunların çözümü için yeterlidir” şeklinde konuştu.

Abdullah Öcalan’ın sözlerini hatırlattı

Eren, şöyle devam etti: “Sayın Öcalan 2019’da ‘Ben bu çatışmaları bir hafta içerisinde sona erdirebilirim’ demiş, son aile görüşünde ise ‘Koşullar oluşursa bu süreci çatışmasız, çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekebilecek teorik ve pratik güce sahibim’ diyerek barış için elini değil, gövdesini bile taşın altına koymuştur. Peki, barışta neden muhatap bulamıyoruz? Savaş için yüzlerce muhatap var iken barışta sessizlik neden hâkim? Barış için neden direniyoruz?

Türkiye tarihi yol kavşağında

Türkiye Cumhuriyeti, yüzyıllık tarihinin en önemli yol kavşağında, ya sonsuz bir barışa kavuşacağız ya da savaşların karanlığında kaybolacağız. Bugün bu Meclis, tarihin doğru tarafında olmak zorundadır; bu Meclis, sorunların çözümü için adım atmalı, tecridin sona erdirilmesi için uğraşmalı, müzakerenin önünü bir an önce açmalıdır. Bakın, tarihin akışını durdurmak mümkün değil ama buna yön vermek bizim elimizdedir. Biz diyoruz ki gelin, bu tarih karşısında bu Meclis barışın ve adaletin tarihini yazsın, tarih olmasın. Bu Meclis savaşların değil, barışların mimarları olarak tarihe geçsin.”

ANKARA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Midyat’ta seslendiler: Barışın üzerindeki tecridi kaldırın

Sonraki Haber

Meclis’te ‘Tu kî yî’ rahatsızlığı

Sonraki Haber
Meclis’te ‘Tu kî yî’ rahatsızlığı

Meclis'te 'Tu kî yî' rahatsızlığı

SON HABERLER

Demokratik Sosyalizm ve Özgür Toplum

Demokratik Sosyalizm ve Özgür Toplum

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

İnkârdan Rojava Devrimi’ne

İnkârdan Rojava Devrimi’ne

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

On binlerin yürüyüşü

Geriye döneceğimiz bir yol yok

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Ciro ve Ben: Ülke değil, bir devletli filmi

Bazen yeni

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Neler oluyor?

Kemalizm sırat köprüsünde!

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Elazığ Cezaevi’ndeki tutsaklar açlık grevine başladı

Elazığ Cezaevi’ndeki tutsaklar açlık grevine başladı

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Ali Kenanoğlu: Devletin yapması gerekenler var

Ali Kenanoğlu: Devletin yapması gerekenler var

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır