Özerk Yönetim’in bölgenin asli unsurlarından oluştuğunu ve kendi kimlikleriyle yönetimin içinde yer aldıklarını belirten Hesekê Ermeni Toplum Meclisi Eşbaşkanı İmad Teteryan, QSD’nin desteklenmesi gerektiğini vurguladı
Türkiye ve bağlı Suriye Milli Ordusu’nun (SMO), Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük havadan ve karadan saldırıları sürüyor. Saldırıların hedefinde olan Özerk Yönetim’de yer alan diğer kimlik ve inançlar ise saldırılara tepkili.
Hesekê Ermeni Toplum Meclisi Eşbaşkanı İmad Teteryan, Türkiye ve himayesindeki SMO’nun saldırılarına dair konuştu.
‘DAİŞ’e katılmaları çağrısı yaptıklarına şahit olduk’
Kuzey ve Doğu Suriye’de farklı inanç ve kimliklerin bir arada yaşadığına işaret eden İmad Teteryan, “Demokratik ulus olmanın getirilerini doğrudan yaşıyoruz. Ancak Esad rejiminin düşmesi ve HTŞ’nin gelmesi, farklı inançlardan halklarımız üzerinde bir korku yarattı. Ermeni, Hristiyan, Süryani, Asuri halklarının HTŞ’nin kontrolü altında bulunan Qalamun’da (El Qalamun) kalmadı. Diğer alanlarda özellikle Alevilere dönük saldılar sürüyor. Bu saldırılara şahitlik ediyoruz. Burada Ermeni, Süryani, Asuri tüm halklar olarak kendi savunmamızı yapmaya hazır ve amadeyiz. Ancak yine de bir korku var. Buraya gelen HTŞ grupları her ne kadar kendilerine ‘özgür Suriye’nin gücü’ dese de biz onların DAİŞ’ten, Cephet el Nusra’dan kopma gruplar olduğunu biliyoruz. Şam’da diğer bölgelerdeki halk kesimlerine Müslüman olma ve DAİŞ’e katılmaları çağrısı yaptıklarına şahit olduk” dedi.
‘Ermeniler QSD’ye bağlı’
Ermeni halkının Suriye Demokratik Güçleri’ne (QSD) güçlü bir şekilde katılım sağladıklarını belirten İmad Teteryan, sebebinin QSD’nin inşa ettiği demokratik ulus sistemi olduğunun altını çizdi. İmad Teteryan, Rojava Devrimi’nden bu yana Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi içerisinde Ermeniler ve farklı kimlikten-inançtan insanların özgür bir şekilde kültürlerini ve inançlarını yaşadıklarını belirterek, özel günlerinden, dini günlerine her şeyi özgür ve rahatça kutlayabildiklerini kaydetti.
‘Demokrasi için QSD desteklenmeli’
Kendisine “demokratik diyecek” bir devletin tüm halkları kapsaması gerektiğine işaret eden İmad Teteryan, “Bu iddiada olan herhangi bir devlet burada QSD’yi desteklemek zorunda. Çünkü QSD burada tüm halkların savunmasını yapıyor. Demokratik ulus içerisinde çok daha rahat hareket edebiliyoruz. Ermeniler olarak da hem kültürümüzü yaşayabiliyor, hem de dilimizi özgürce konuşup öğrenebiliyoruz. Kurumlarımız ve örgütlenmelerimiz var. Örneğin Ermeni Kadın Kurumları Qamişlo, Hesekê, Derîk, Dirbesîye ve Til Temir’de açıldı. Bunlarla Ermeni halkı kendi kültürü ve diliyle burada rahatlıkla var olabildiğini gördü. Merkezi ve sadece bir dine bağlı bir Suriye hükümetinin kurulmamasını temenni ediyoruz. Buradan diğer devletlere çağrımız; farklı renklerin, kimliklerin bir arada yaşamasını istiyorlarsa QSD’yi desteklemelilerdir. HTŞ eğer bugün kendisini Suriye’de bir güç olarak görmek istiyorsa, QSD’yle de çözüm odaklı bir araya gelmelidir. Buradaki herkes özgür ve yeni bir Suriye görmek istiyor” diye belirtti.
‘Özerk Yönetim, buranın asli unsurlarından oluşuyor’
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’ne dönük saldırılara dikkati çeken İmad Teteryan, Suriye’nin birlik olabilmesi için tüm kesimlerin savunulması gerektiğini söyledi. QSD’nin yalnızca Kürtlerden değil, pek çok farklı kimlikten oluştuğuna vurgu yapan İmad Teteryan, “Bu anlamda tüm kimlikleri ve inançları ayırt etmeksizin savunan bir güç içerisinde yer almak istiyoruz. Özerk Yönetim içerisinde sadece Ermeniler de değil, Süryaniler, Asuriler ve diğer pek çok farklı kesim kendi kimliğiyle kendisine yer bulmuş durumda. Özerk Yönetim yalnızca Araplar ve Kürtlerden değil, buranın bütün asli unsurlarından oluşuyor” diye konuştu.
‘Ellerini buradan çeksinler’
Türkiye ve ona bağlı SMO’nun saldırılarına değinen İmad Teteryan, “Bir yandan Özerk Yönetime saldırılar var, bir yandan da Alevilere dönük saldırılar sürüyor. Bu saldırıların tümünü kınıyoruz. 4 parçada Kürtlerin, Özerk Yönetimdeki halklara dönük saldırılara karşı duruş sergilemesi gerekiyor. Bu saldırıların, katliamların bir an önce durdurulması çağrısında bulunuyoruz. Eğer bugün Özerk Yönetime dönük bir işgal girişimi olursa başta Ermeni, Süryani, Asuri ve diğer halkların çoğu büyük katliamlardan geçecektir. Eğer HTŞ kendisini özgür Suriye’nin bir gücü olarak tanımlıyorsa Türkiye’ye verdiği elini kurtarmalıdır. Türkiye’nin Suriye planları, onu daha da çok avucunun içinde tutmaktır. 1915’teki katliamı unutmadık. Bu yüzden Ermeni halkı olarak çağrımız; bu katliamların bir an önce durdurulmasıdır. Bugün burada halkın birliği sağlanmıştır. Ellerini buradan çeksinler” dedi.
Haber: Ceylan Şahinli\MA