Çatışmalı süreçte eşi ve oğlunu kaybeden Hurşe Gürdal, ‘Yaşamadığımız acı kalmadı. Yeter artık, bu savaşı durdursunlar, barış için adım atsınlar’ dedi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta kamuoyuna açıklanan “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”ına destekler devam ediyor. Abdullah Öcalan öncülüğünde başlatılan sürecin en büyük destekçisi ise çatışmalı süreçte yakınlarını yitiren aileler. Çağrıya sonrası PKK’nin aldığı ateşkes ve fesih kararlarına rağmen Türkiye’nin saldırıları devam ediyor. Süren saldırılar nedeniyle Kürt halkının devlete dair güveni de azalıyor.
Çatışmalı süreçte eşini ve oğlunu kaybeden Hurşe Gürdal, kalıcı bir çözüm ve barış için saldırıların sonlandırılması ve devletin somut adım atmasını bekliyor.
Hurşe Gürdal’ın hikayesi
Hurşe Gürdal, Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı Oremar köyünde dünyaya geldi. 6 yaşında ise ailesiyle birlikte Oremar köyünün Zerene mezrasına taşındı. Hurşe Gürdal, aynı köyde akrabası olan Devali Gürdal ile evlendi ve 30 yılı aşkın süre boyunca burada yaşam sürdürdü. 7 çocuğu olan Hurşe Gürdal’in eşi devlet baskısı nedeniyle Kürt özgürlük mücadelesine katıldı.
Devali Gürdal, 1985 yılında HRK üyesi iken Cilo bölgesinde çıkan bir çatışmada yaşamını yitirdi. Eşinin hayatını kaybetmesi sonrası ailesine ve çocuklarına dönük askerler ve kontraların tehditleri yoğunlaştı. Sürekli işkence ve kötü muamele gören Gürdal ailesi Gever’e taşındı. Eşinin ölümünden 9 yıl sonra oğlu Macit Gürdal (Zınar Gever) ise 1994 yılında PKK’ye katıldı ve aynı yıl yaşamını yitirdi.
‘Yaşamadığımız acı kalmadı’
Yaşanan tüm acılara rağmen halen barışta ısrar ettiklerini belirten Hurşe Gürdal, “Yaşamadığımız acı kalmadı. Ailemden onlarca kişi çatışmalı süreçte yaşamını yitirdi. Bu nedenle artık barışın sağlanması gerekiyor. Dünyanın artık bir rahata ve huzura ulaşması gerekiyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın başlatılan süreç karşısında artık somut adımlar atması gerekiyor. Bir süreç başlatılmış ama halen somut adım yok. Barış böyle hiçbir adım atmadan mı sağlanacak? Gözümüzle gördüğümüz ve yaşadığımız onca şeyden sonra devlete güvenimiz yok. Somut hiçbir adımın olmaması nedeniyle aklım almıyor ve güvenemiyorum” dedi.
Taleplerimiz net…
Devletin somut adımlarının başında siyasi tutsakların özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurgulayan Hurşe Gürdal, “Devletin tüm suçsuz ve günahsız olan siyasi tutsakları özgürlüğüne kavuşması gerekiyor. Taleplerimiz net ve ortadadır. Cezaevlerinin kapılarının açsınlar. Önder Öcalan’ın Meclis’e gelip konuşsun. Somut adımlar arasında bunu da görmek istiyoruz. O da diğer liderler gibi özgürce fikirlerini aktarması gerekiyor. Bu süreç daha nereye kadar, savaş ve kan dökmekle yürüyecek. Ödenen bunca bedel bir hiç uğruna olmamalı. Koşulsuz, şartsız ödenmedi bu bedeller. Bunca bedel, diğer halklar, dinler ve farklılıklar gibi özgür bir yaşam ve barış için ödendi” diye konuştu.
‘Özgür bir yaşam istiyoruz’
Türkiye devleti yetkililerinin süreç karşısında hiçbir somut adım atılmamasına tepki gösteren Hurşe Gürdal, “Hiç kendilerine sormuyorlar mı? Bunca ölüm boşuna mı oldu? Her iki taraf bu kadar acı çekmiş sormazlar mı neden diye. Kürt tarafının bunca ağır acıyı çekmesinin tek nedeni var o da özgür yaşamak. Bunca ağır bedellerden sonra Kürtlere hiç mi hak tanınmayacak? Biz, intikam almadan rahat durmayız anlayışı yerine her şeye rağmen barışı savunuyoruz. Ölüm, öldürmeyle bitecek bir halk değiliz. Tüm dünyaya yayıldık. Savaşla bir yere varılmaz ve Kürtlerde savaşla bitirilecek bir halk değildir. Tüm Kürtlerin özgür yaşayacağı, meclislerinin olduğu fikir ve görüşlerini aktarabileceği bir meclisi olmalıdır. Dilini, kültürünü özgürce yaşattığı bir yaşam istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Öcalan’a güvenimiz tam’
Abdullah Öcalan’ın özgür yaşar ve çalışır koşullarının sağlanması gerektiğini söyleyen Hurşe Gürdal, mevcut süreçte ise sadece Abdullah Öcalan’a güvendiklerini söyledi. Hurşe Gürdal devamla şunları ifade etti: “Sayın Öcalan’a güveniyoruz. Umarım yüz yıl önceki gibi bizleri kandırmaya çalışmazlar. Buna karşılık ise birlik olmamız gerekiyor. Suriye, İran, Irak ve Türkiye’deki Kürtlerin birliğini sağlaması lazım. Bir olmadan, hiçbir yere varamayız. Kürtler bir olmadan kimse Kürtler için kılını bile kıpırdatmaz. Barışın yolu Kürtlerin birliğinden geçer. Ben eşimi ve oğlumu kaybettiğimden beridir, 37 yıldır aynı karar ve bağlılıktayım. Sonuna kadar da böyle kararlı olacağım. Kürt halkı olarak amacımıza ulaşmadan da bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.”
Savaş durmalı
Konuşmasına son olarak Türkiye’nin Federe Kürdistan bölgesine dönük başlattığı saldırılara tepki gösteren ve değinen Hurşe Gürdal, “PKK silah bıraksın dediler, PKK’de silahlı mücadeleyi sonlandırdı. Peki ya devlet ne yapacak? Ne adım atacak? Bizler barış dedikçe onlar savaşta ısrar ediyor. Barış böyle sağlanmaz. Savaşı durdursunlar, bu halk için adım atsınlar. Barış’tan başka bir şey istemiyoruz” dedi.
Haber: Mazlum Engindeniz / MA