ESP, SKM ve SGDF, kuyu tipi hapishanelerdeki devrimci tutsaklarla dayanışmak için 3 günlük açlık grevine başladı. Gençlik Komünleri de destek amacıyla açlık grevine katıldı
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), kuyu tipi hapishanelerinde tutulan açlık grevindeki tutsaklarla dayanışma için 3 günlük açlık grevine girdiğini duyurdu. Gençlik Komünleri de dayanışma için 3 günlük açlık grevine girdi.
ESP İstanbul İl Örgütü’nde düzenlenen basın toplantısına açlık grevindeki sosyalistler, ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, Gençlik Komünleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Açıklamada konuşan SKM Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Serpil Topal, tarih boyunca iktidarların kendisine muhalif olanların iradesini teslim almak için çeşitli baskıları hayata geçirdiğini belirtti. “Bugün AKP-MHP iktidarı, devrimcilerin, sosyalistlerin iradesini teslim almak için yoğun saldırılarıyla birlikte hapishaneleri bir kez daha gündeme taşıyarak mücadelemizin birinci odağına oturtmuştur” diyen Serpil Topal, 24 Ocak’ta gerçekleştirilen devrimci sosyalistlere dönük tutuklama saldırısının ardından çok sayıda sosyalistin kuyu tipi hapishanelere sürgün edildiğini ve orada açlık grevine başladığını hatırlattı. Seril Topal, “Bizler de dışarıda süren açlık grevlerine, yoldaşlarımıza destek olmak amacıyla, kuyu tipi hapishaneler kapatılsın diyerek bugün burada 3 gün süreyle yapacağımız destek açlık grevini başlatıyoruz” dedi.
Gençlik Komünleri: Tüm gençliği ses olmaya çağırıyoruz
Açlık grevindeki Gençlik Komünleri’nden Arda Yüksel, devrimci tutsakların uzun süredir kuyu tipi hapishanelerine karşı direniş halinde olduğuna dikkat çekti. Hapishanelerde dayatılan her işkence ve zorbalığın dışarıya da bir yansıması olduğunu belirten Arda Yüksel, “İçeride genç devrimciler var. Mücadele arkadaşlarımızın yanında olmak için tüm gençliği, üniversitelileri bu taleplere ses olmaya çağırıyoruz. Bu bir sorumluluk” dedi. Selçuk Kozağaçlı’nın “Bize böyle davranmalarına izin vermeyelim” sözlerini hatırlatan Yüksel, “Biz içeride tek bir devrimci tutsağı bile yalnız bırakamayız. Her birinin talebine ses olmalıyız ve bu sorumlulukla hareket etmeliyiz. Onların direnişini büyütmemiz, dayanışmamız gerekir. Bu yüzden hep birlikte destek açlık grevlerine başlıyoruz. Yaşasın devrimci dayanışma” ifadelerini kullandı.
Erözsoy: İnsanlık onuruna aykırı koşullarda tutulması kabul edilemez
2.5 ay boyunca kuyu tipi bir hapishanede tutsak edilen ESP Esenyurt İlçe Temsilcisi Cafer Erözsoy, “Ben de sürgünden sonra 2.5 ay Çorlu Karatepe Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde kaldım. İlk gün müdür bize ‘Burada insanlık onuruna aykırı hiçbir şey olmadı’ dedi ancak müdür gittikten sonra bize çıplak arama dayatıldı. 1 gün boyunca battaniye vermediler. 5 gün boyunca en temel insan hakkı olan içme suyu, hijyen malzemesi verilmedi” ifadelerini kullandı. “Bir insan hangi suçu işlerse işlesin o insanlık onuruna aykırı koşullarda tutulması kabul edilemez” diyen Cafer Erözsoy, tüm işçi ve emekçilere tutsak devrimcilerin sesine ses olma çağrısı yaptı.
Çepni: Açlık grevlerinin sesini yükseltme herkesin görevi
ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, “Cezaevleri bu coğrafyada demokrasi, özgürlük ve sosyalizm mücadelesi yürütenlerin adresi haline gelmiş durumda. Mücadele içeride ve dışarıda sürüyor. Sermaye iktidarının durduramadığı mücadeleye verdiği yanıt daha çok cezaevi açmak oldu” ifadelerini kullandı.
“Cezaevlerinde direnen devrimciler ve sosyalistler, bu coğrafyada milyonlarca işçi ve emekçinin örgütlü temsilcileridir. Onlar ayrı, dışarısı ayrı değildir. Bu perspektifle işçi sınıfının iş, ekmek, özgürlük, demokrasi mücadelesi neyse cezaevlerinde tecride karşı işkenceye karşı kuyu tiplerine karşı verilen mücadele bir ve aynıdır” diyen Murat Çepni, kuyu tiplerinde süren açlık grevlerinin sesini yükseltmenin herkesin görevi olduğunu söyledi.
Otlu: Kuyu tipi hapishaneler kapatılmalı
DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, Türkiye ve Kürdistan coğrafyasının en yakıcı sorunlarından birinin hapishaneler olduğuna dikkat çekerek, iktidarın uzun süredir devrimci iradeyi teslim almak üzerine kurulu bir politika yürüttüğünü belirtti.
Ancak dünyanın her yerinde devrime inananların her zaman iradesine sahip çıktığını belirten Çiçek Otlu, hasta tutsakların serbest bırakılması ve kuyu tipi hapishanelerin kapatılması talebini vurguladı. Kuyu tipi hapishaneler üzerine tartışmalarda bu hapishanelerin ağırlaştırılmış müebbet hükümlüleri için olduğu söylemine de tepki gösteren Çiçek Otlu, “Ağırlaştırılmış müebbet alsa dahi bu tarz uygulamaların hiçbir tutukluya yapılmaması gerektiğini ifade etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: ETHA