Ev baskınında polis kurşunuyla katledilen Remziye Bor’un ölümüne ilişkin soruşturmada 9 yıldır ilerleme gösterilmemesine tepki gösteren aile ve avukatlar, AYM’den karar beklediklerini ifade etti
Wan’ın (Van) Reyâ Armûşe (İpekyolu) ilçesine bağlı Xaçort (Hacıbekir) Mahallesi’nde, 19 Nisan 2016 tarihinde polis tarafından düzenlenen ev baskınında vurulan ve 7 buçuk aylık hamileyken hastaneye kaldırılan 27 yaşındaki Remziye Bor, sezaryenle doğum yaptıktan sonra 28 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Remziye Bor’un katledilmesine ilişkin dosya, geçen 9 yıla rağmen hâlâ sonuçlanmadı; failler yargılanmazken, savcılık tarafından yürütülen soruşturmanın yetersiz olduğu belirtiliyor. Aile ve avukatlar tarafından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuru ise yaklaşık 4 yıldır karar bekliyor.
AYM’ye başvuruldu
Avukatların, Remziye Bor’un katledilmesine ilişkin savcılığa defalarca yaptığı itirazlar ısrarla işleme konulmadı. 22 Ağustos 2019’da avukatların “Taksirle ölüme neden olmak” suçundan Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuruya dair, 2020’nin Aralık ayında soruşturmaya ilişkin “kovuşturmaya yer yoktur” kararı verildi. Avukatlar, bu kararı Van 2’nci Sulh Ceza Hakimliği’ne taşıdı. Hakimliğin 8 Şubat 2021 tarihinde itirazı reddetmesi üzerine, “yaşam hakkı” ve “adil yargılanma hakkı” ihlalleri gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunuldu.
‘Ölümünün aydınlatılması için mücadele ediyoruz’
Dosya avukatı Veysi Güneş, Remziye Bor hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla açılan davanın, Remziye Bor’un yaşamını yitirmesi üzerine düşürüldüğünü belirtti. Veysi Güneş, “9 yıldır Remziye Bor’un ölümünün aydınlatılması için hukuki mücadele yürütüyoruz. 6 yıl boyunca tüm soruşturma ve delil araştırması taleplerine rağmen herhangi bir işlem yapılmaması üzerine dosya, 2021 yılında AYM’ye taşındı” şeklinde konuştu.
4 yıldır AYM’den bir karar çıkmasını beklediklerini ifade eden Veysi Güneş, “AYM’ye, yaşam hakkının ihlali ve adil yargılanma hakkı kapsamında, yeterli ve özenli bir soruşturma yürütülmediği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunduk. Gelinen aşamada, yaşam hakkı ihlali ve yeterli soruşturma yapılmadan dosyanın kapatılması nedeniyle bir ihlal kararı verilmesini bekliyoruz” dedi.
‘Yetersiz soruşturma yürütüldü’
Veysi Güneş, emsal niteliğindeki kararlara işaret ederek, “Yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine dair bir karar verilmesi gerekiyor. Bunun sebebi, ölümün yeterince araştırılmaması ve savcılığın yetersiz soruşturması neticesinde faillerin tespit edilememesidir. Artık AYM’nin dosyayla ilgili bir karar vermesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
‘Kardeşim polis kurşunuyla vuruldu’
Remziye Bor’un ablası Mehsime Kameri ise devletin, kardeşinin ölümünün üstünü kapatmak için kendince kılıf uydurduğunu ifade ederek, “Kardeşimin ölümünden kendilerine hiç pay çıkarmamışlar. Kolluk kuvvetleri tarafından, polislerin kurşunuyla vurulmadığı iddia ediliyor. Orada olan örgüt üyeleri tarafından vurulduğuna dair beyanları var. Benim kardeşim, devletin polisinin silahından çıkan kurşunlarla vuruldu. Yakın mesafeden ateş edilmiş; bir kurşun boynuna isabet ederken, sırtından iki kurşunla yaralanmış ve omuriliği parçalanmıştı. Otopsi sonuçları da ortada. Kapıyı açıp içeriye doğru yürürken, kapıdakilerin ateş etmesi sonucu vuruldu. Kapıdakiler de polislerdi. Sırtına iki kurşun sıkıldıktan sonra yere yığıldı ve ardından boynuna, yaklaşık 4 santimlik mesafeden ateş edildi” sözlerini kullandı.
Mehsime Kameri son olarak, polisin hiçbir ikazda bulunmadan ateş açtığını ifade ederek, “Bu ülkede kadınlara yönelik hiçbir suç cezalandırılmıyor zaten. Kadınların hiçbir şekilde kimseye karşı can güvenliği söz konusu değil” diye konuştu.
Kaynak: Memihan Zeydan / JINNEWS
