• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Aralık 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hüseyin Bul

Evlerimizin kamburu babalar

22 Haziran 2023 Perşembe - 00:00
Kategori: Hüseyin Bul, Yazarlar
Süngünün ucundaki hayatlar

Polat Özlüoğlu’nun Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar (İthaki Yayınları) öykü kitabı 2023 yılı Fakir Baykurt Öykü Ödülü’nü alan bir kitap. Jürinin ödülü verme gerekçesi kısaca şöyleydi: “…Sevgisiz ve yalnız kalmış bireylerin iç dünyalarını, iç seslerini ve gözlemlerini nitelikli ve derinlikli anlatmayı başardığı için…” Kitabı okuyunca gerekçenin ne kadar haklı ve yerinde olduğunu görmek mümkün.

Kitabın bütününe hâkim olan bir kasvet havası var. Karanlığın kalınlığını artıran atmosferin boğucu bir yanı var. Duygulara gem vurmayan bir dil, sessizliğin ağırlığını hatırlatan bir yakarış var. Genzi yakan bir özlem, içimizi şişiren tanıdık, çok yakın acılar var.

Huzursuz öyküler

Kitap, ortak temalar etrafına toplanmış 11 öyküden oluşuyor. Birini bıraktığınız yerden diğeri devam ediyor. Aile içi şiddeti iyice kanıksamadıysanız başka bir öyküyle ama başka bir anlatıcıyla iyice belletiyor. Babasını kaybeden bir çocuğun acısını yakından hissetmediyseniz, yazar sizi annesini arayan, bekleyen başka bir öyküye davet ediyor. Hiç de öyle yollarınıza gül serperek, eşiklerdeki engelleri kaldırarak çağırmıyor, bilakis huzurunuzu kaçırmak, sıcacık koltuklarınızdan kalkmanız için elinden gelenin fazlasını vaat ediyor.

Mutlu görünen ailelerin kapılarını bazen içerden bir kız çocuğu, bazen bir komşu, bazen de anne rolünü üstlenen teyze ya da hala açarak işin hiç de dışarıdan görüldüğü gibi olmadığını gösteriyor bize. Öykülerdeki ortak tema, ev, aile, baba, kayıp ve özlem diyebiliriz. Bütün öyküler ben anlatıcı dilini kullanıyor.

Gecikmiş bir hesaplaşma

Evin içindeki ve dışındaki hallerimizi deşifre ederek yüzleşmemizi sağlıyor. Dışa açık, içe kapalı ‘erkekliğin’ yıkıcı hallerini, evin içindeki şahitliklerle, şiddete maruz kalanların dilleriyle, gözleriyle, ruh hallerindeki gelgitlerle anlatıyor. Erkek egemen kültürde ezilen, yok sayılan horlanan, dışlanan kadınların feryadıyla, geleceği elinden alınan kız çocukların umutsuz yakarışlarıyla, mutsuz bakışlarıyla dillendiriyor. Hudutsuzca aile içi şiddetinin versiyonlarını tanıdık mekânlarda hatırlatıyor yazar bize.

Bütün öykülerde, bir arkasından seslenme, yakınma ve acıma var. Birebir, yüz yüze konuşma, isyan etme, yüze vurma yok. Geçmiş zaman üzerinden hesaplaşma, yüzleşme var. Olaylar, kırgınlıklar, hatalar, yanlışlıklar olup bittikten, müdahale imkânı yokken, hayıflanma ve düzeltme isteği (sitemi) var.

Kadınlar genellikle kederli, kadersiz ve acı çekiyorlar. Kocalarının arabalarıyla gelip almalarını bekliyorlar veya kocalarına elma soyuyorlar. Gün gün eriyen kadınlar, kocalarının arkasında küfür eden kadınlar, yol gözleyen, pencerelerde uzayıp giden kadınlar… Güldükçe, sevdikçe ve sevildikçe çiçek gibi açan kadınlar, öykülerde sıkça görülen karakterlerken, erkekler, babalar ya da kocalar, başka başka kadınlarla görülüyorlar, başka (dışarıdan biri) kadın kokuyorlar, sigara kokuyorlar ve ekseriyetle baş ağrısı yapıyorlar.

Cumartesi Babaları

Kılçık Babam öyküsünde, bir iş kazası sonucu dalyan gibi babasının zamanla nasıl eridiğini, göçtüğünü, sustuğunu, bir yabancıya dönüştüğünü küçük kızının gözünden, dilinden,

Gardiyan’da, kaybettiklerimizin arkasında bir süre boşlukta bekleriz. Dönmesini, gelmesini, bizimle konuşmasını isteriz. Arkasında bıraktıklarından dolayı hiç gitmemiş gibi sosyal medyadaki paylaşımlarından, telefonunda gördüklerimizden, telefonun zilinden nasıl etkilendiğimizi, yüreğimizi dağladığını,

Evimizdeki Kız’da, oğlundaki değişimin farkına varan alnı bulutlu babanın, perdeleri devamlı kapalı evde karanlığı çağırması, şiddeti büyütmesini ve oğluna ait ne varsa; fotoğraf, giysiler, resim ve kokusunu aklından, evden silip süpürerek ‘erkekliği’ sağlama almasını,

Yaz Kızım’da, adil ve tarafsız davranan bir ağır ceza hâkiminin gururundan boğulmasını, mesleğine leke gelmesin diye çocuğunu yalnızlığa, karanlığa mahkûm etmesini ironik bir dille anlatırken madalyonun diğer yüzünde cezaevinde bin umutla, suratsız, ifadesiz babasının kendisini görmeye gelmesini bekleyen oğlunun geç de olsa gururundan taviz vermeyen babasını anlamaya çalışmasını,

Ve benim en çok sevdiğim öykülerden biri olan, Bir Düğüm İki İlmek: Cumartesi Anneleri’nin dramını, bekleyişini, sabrını, direncini ve inadını bir babanın bakışıyla, diliyle o acıyı, o hicranı bize hissettiren bir öykü. Ne kadar çocuğun neden alındığını anlamasak da…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Dayereh; Bu çemberler hep kırılmak için!

Sonraki Haber

Kaşıkla ver, kepçeyle geri al siyaseti

Sonraki Haber
Seninleyiz Ahparig

Kaşıkla ver, kepçeyle geri al siyaseti

SON HABERLER

Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırı: En az 2 ölü

Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırı: En az 2 ölü

Yazar: Bedri Adanır
14 Aralık 2025

‘Xwefiroş’ filmiyle festivalde: Kadınları görünür kılmanın en güçlü yolu

‘Xwefiroş’ filmiyle festivalde: Kadınları görünür kılmanın en güçlü yolu

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
14 Aralık 2025

Pablo Sanchez: İşçi hareketi ve sendikalar süreçte rol üstlenmeli

Pablo Sanchez: İşçi hareketi ve sendikalar süreçte rol üstlenmeli

Yazar: Bedri Adanır
14 Aralık 2025

Nadia Urbinati: Kürtlerin barış isteğini büyük umutla destekliyorum

Nadia Urbinati: Kürtlerin barış isteğini büyük umutla destekliyorum

Yazar: Bedri Adanır
14 Aralık 2025

‘Cezaevleri sürecin samimiyet testidir’

‘Cezaevleri sürecin samimiyet testidir’

Yazar: Bedri Adanır
14 Aralık 2025

‘PKK çekildi, gerekçeniz de kalmadı, neden köylerimiz hala yasaklı?’

‘PKK çekildi, gerekçeniz de kalmadı, neden köylerimiz hala yasaklı?’

Yazar: Bedri Adanır
14 Aralık 2025

‘Barış için elimizi uzattıkça elimiz boş kalıyor’

‘Barış için elimizi uzattıkça elimiz boş kalıyor’

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
14 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır