• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Abdullah Aysu

Ey efendi! Kendine efendi bul

18 Ocak 2023 Çarşamba - 00:00
Kategori: Abdullah Aysu, Yazarlar
Nereden nereye

Türkiye ilk başlarda ülke inşasını ve gelişmesini tarımdan gelecek gelire dayandırdı. Dışa karşı bağımsız, içerde çiftçiyi bağımlı kılıcı bir politik hat izledi. Ülkeye burjuvazi oluşturmak için tarımdan sanayi ve ticaret kesimine kaynak aktardı. Bu süreçte nüfusun yüzde 80’i tarım ile uğraşıyor, fakat köylünün işlediği toprak konusunda adalet ve eşitliği sağlayacak bir toprak reformu yapıl(a)madığı için Türkiye adaletsiz ve eşitsiz bir temel üzerine oturdu, oradan ilerledi. Bu sürecin yönetim siyasası; üreticiyi, tüketiciyi, burjuvaziyi birlikte gözeten “ortak yarar” odaklı bir inşa politikasıydı. Bu politika “Köylü milletin efendisidir” sloganıyla ifade ediliyor, üretici onurlandırılıyordu.

Gele gele

1. Dünya Savaşı sonrasında dışa karşı bağımsız ekonomik politik hat terk edildi. II. Dünya Savaşı’na kadar içerde bağımlı kılınan tarım, Marshall Planı ve ABD ile yapılan İkili Anlaşmalarla üretim girdilerinde dışa bağımlı hale dönüştürüldü. Yeni yönelimle tarımsal üretim modeli ve halkın beslenme kültürü aşındırılmaya başladı. Bu aşınma hali günümüzde hala sürmektedir…

Yine Marshall Planı’nın traktör teşvik politikasına paralel olarak montaj sanayilerinin şehirlerde kurulması sonucunda kırsal nüfus kent çeperine aktı. Köylüler köylerini terk ettiler, ama topraklarını satmadılar, toprak mülkiyet hakları kendilerinde saklı kaldı…

Hobi ve bağ evi

1980’den bu yana uygulanan serbest piyasa politikalarından kaynaklı tarım kesimi ile birlikte kentteki diğer bütün emekçi kesimler de yoksullaştı. Emekçiler yoksullaştıkça geride bıraktıkları topraklarından medet umdu, destek aradı. Emekli olanların bir kısmı topraklarına döndü, bir bölümü geride bıraktığı arazileri ekip biçmeye, bazıları payına düşen arazileri satmaya başladı. Arazilerini işlemek isteyenler, toprakların öyle çok paydaşlı olduğunu gördüler ki, işleyemeyeceklerini, işleseler bile ellerine bir şey geçmeyeceğini yaşayarak fark etti. Paylarına düşen arazi ölçeğinin çok küçük olduğunu, gerçek üretim yapan üreticiye satsa, oradan eline geçecek paranın dertlerine derman olmayacağını anladı. Düzenli ve güvenli geliri yok ki payını hobi bahçesi yapsın, keyfini çıkarsın.

Tam bağımlılık

1. Dünya Savaşı sonrası başlayan, her geçen gün dozu artan kimyasallı ürün üretiminin gıdada yarattığı panik halkı sağlıklı gıda arayışına itti. Bu ahvalde kentte biraz “şansı yaver” giden, elinde üç kuruş parası olan, toprağa özlem duyan, bireysel sağlıklı gıda üretmek isteyenler hobi bahçesi, bağ evi adı altında bu toprak parçacıklarını gerçek üreticilerin satın alamayacağı yüksek fiyat vererek almaya başladı. İşte o küçük parçaların mirasçıları/ sahipleri topraklarını bu hobi bahçesi ve bağ evine dönüştüreceklere satıyorlar şimdilerde. Evet, bir yandan yanlış tarım politikalarıyla çiftçiler topraklarıyla birlikte bitirilirken, diğer yandan miras yoluyla parça pincik olmuş/edilmiş tarım toprakları yoksulluk sebebiyle hobi ve bağ evleri adı altında lime lime ediliyor. Başka bir deyişle, tarım toprakları, maden, enerji, turizm şirketlerinin tahribatının dışında, bir de, oluşturulan hobi ve bağ evleri ile üretim dışına çıkarılıyor. Bu durum çok yaygın ve Türkiye tarımı için büyük tehlike! Görünmeyen, görülmezden bu konulara bugün el atmak, çözüm üretmek gerekiyor. Çünkü üretimin beşiği toprağın nasıl korunacağına dair çözüm üretmesi gereken hükümet-ler, çiftçilerin bu çıkmazından şirketlere nasıl ekmek çıkarırım derdinde; şirketlerin yararına Tarım Kanunu’nda değişikliğe gitmek istiyor. Kanun değişikliğinde; çiftçiye, “toprağını boş bırakırsan başkasına kiralarım”, diyor, “sopa gösteriyor. Bin bir güçlükle üretmeye çalışan çiftçiye de “üreteceksen, ancak sözleşmeli üretim yapabilirsin” diyerek, “köylü milletin efendisidir” politikasından, “kendine efendi bulursan, üretebilirsin!” politikasına dikey geçiş yapmak istiyor. Başka bir deyişle, Türkiye tarım topraklarını amaç dışı kullanımla üretim dışına hızla çıkıyor. Elde kalan toprakta üretim yapmayı da sözleşmeli üretim koşuluna bağlayarak halkın karnını küresel gıda ve tarım şirketleri doyursun aymazlığıyla tarım ve gıdada tam bağımlılığa doğru kürek çekiliyor.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Süleyman…

Sonraki Haber

Faşizme ölüm, kadınlara özgürlük!

Sonraki Haber
Tecridi kıracağız!

Faşizme ölüm, kadınlara özgürlük!

SON HABERLER

KNK’den 102. yıl deklarasyonu: Kürt halkının geleceği ortak stratejiyle şekillenecek

KNK’den 102. yıl deklarasyonu: Kürt halkının geleceği ortak stratejiyle şekillenecek

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Karamürsel’de orman yangını: Müdahale sürüyor

Karamürsel’de orman yangını: Müdahale sürüyor

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

İran’da Temmuz ayında 71 kişi idam edildi

İran’da adliye binasına saldırı: 6 ölü, 20 yaralı

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Nobel ödüllü Şirin Ebadi: Öcalan’ı hapiste tutmak hiçbir sorunu çözmez

Nobel ödüllü Şirin Ebadi: Öcalan’ı hapiste tutmak hiçbir sorunu çözmez

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

ATK’den Murat Çalık açıklaması: Tahrifat yok

ATK’den Murat Çalık açıklaması: Tahrifat yok

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

ABD’den Nergis Muhammedi ve diğer tutuklular için çağrı

ABD’den Nergis Muhammedi ve diğer tutuklular için çağrı

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Ayla Akat Ata: İnşa ettiklerimiz üzeri silinebilecek şeyler değil

Ayla Akat Ata: İnşa ettiklerimiz üzeri silinebilecek şeyler değil

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır