Êzidî kadın örgütleri ortak bir açıklama yaparak Irak hükümetinin Şengal’e yönelik politikalarına dikkati çekti. Açıklamada ‘mülteciler topraklarına geri dönemez ve saldırıya uğrarsa, sorumluluk öncelikle Irak hükümetinindir’ denildi
Avrupa Êzidî Kadınlar Meclisi, Êzidî Kadınlar Birliği, Rusya ve Ermenistan’daki Êzidî kadın örgütleri ile Êzidî Kadınlar Özgürlük Hareketi (TAJÊ), Şengal’deki son gelişmelere ilişkin ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada, Irak hükümetinin politikalarının Êzidî toplumunu büyük tehlikelerle karşı karşıya bıraktığı belirtilerek, “Eğer mülteciler topraklarına geri dönemez ve saldırıya uğrarsa, sorumluluk öncelikle Irak hükümetinindir” denildi.
2014 fermanı hatırlatıldı
Ortak açıklamada Êzidî toplumunun tarih boyunca 74 kez fermanlarla yok edilmeye çalışıldığı hatırlatıldı. 3 Ağustos 2014’te DAİŞ tarafından Şengal’de gerçekleştirilen soykırımın sonuçlarına dikkat çekilen açıklamada “Binlerce kişi öldürüldü, binlerce kadın ve çocuk esir alındı, yüz binlerce insan göç etmek zorunda kaldı. Bugün hâlâ toplu mezarlar açığa çıkarılıyor” denildi.
Demografik yapı değiştirilmek isteniyor
Irak Göç ve Göçmenler Bakanlığı’nın 20 Ağustos’ta aldığı karar ile mültecilerin yılsonuna kadar dönmemesi halinde dosyalarının kapatılacağı hatırlatılarak, bunun tehlikeli bir siyasi karar olduğu vurgulandı.
Açıklamada, 9 Ekim Anlaşması ve tartışmalı 140. maddeye bağlı olarak Şengal’in demografik yapısının değiştirilmek istendiği belirtildi.
Artan askeri yoğunluk
Êzidî kadın örgütleri, Şengal’de yaklaşık 11 bin asker, polis ve milis gücün bulunduğunu, ağır silahlarla donatılmış araçların sokaklarda dolaştığını ve sivillerin yaşam alanlarının militarize edildiğini belirterek, “Şengal’in bir askeri kampa dönüştürülmesi kabul edilemez” dedi.
Talepler ve çağrılar
Ortak açıklamada şu talepler öne çıkarıldı:
- Göç ve Göçmenler Bakanlığı’nın 20 Ağustos tarihli kararının iptal edilmesi, mültecilerin dönüşü için evlerin yeniden inşa edilmesi ve iş imkanlarının yaratılması,
- Irak ordusu ve ağır silahların Şengal merkezinden ve kırsaldaki sivil alanlardan çekilmesi,
- Uluslararası toplum, BM, insan hakları örgütleri ve kadın örgütlerinin sorumluluk üstlenmesi ve duruma müdahale etmesi.
Êzidî kadın örgütleri, “Toplumumuzun çıkarlarına aykırı politikaları asla kabul etmiyoruz. Biz Êzidî kadınlar, nerede olursak olalım duruşumuz birdir ve mücadelemizi küresel kılacağız. Barışın tarafıyız, yeni travmaların yaşanmasını istemiyoruz” ifadeleriyle açıklamayı sonlandırdı.
Kaynak: ANF