Ortaya çıkan veriler iktidarın emekçilerden sabır ve fedakarlık istemek için kullandığı ekonomik kriz döneminde zenginlerin büyük vurgunlar yapığını gösteriyor
Siyasi iktidarın ekonomik krizi ‘aşmak’ için gündeme getirdiği ve örtülü İMF programı olarak değerlendirilen Şimşek planının sonuçları ortaya çıkıyor. Oraya çıkan sonuçlar planın ekonomik krizi çözmekten ziyade sermayeyi koruma ve ekonomik krizin sonuçlarını emekçilere yükleme işlevi gördüğüne işaret ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin en zenginleri listesi yayınlandı. Liste iktidara yakın olanlar başta gelmek üzere sermayenin iktidarın sabır ve fedakarlık istenenler parantezine girmediği aksine krizi fırsata çevirdiğini göstermesi bakımından da çarpıcıydı.
Bu dönemde en zenginler, en çok kazananlar daha az vergi vermekle kalmadı. Vergi muafiyetleri ve teşvikler yoluyla, devlet eliyle semirtildi.
Emekçiye vergi yükü, patrona af
İktidar 2024 yılında şirketlerden ya hiç vergi tahsil etmedi ya da bu şirketlerin servetlerine oranla oldukça düşük oranlarda vergi aldı. Evrensel gazetesinin haberine göre vergi istisnaları, indirimleri ve muafiyetleri nedeniyle 2024 yılı bütçesinde 2.2 trilyon TL tutarında potansiyel vergi gelirinden vazgeçildi. Borsa İstanbul’da işlem gören ve toplam geliri 3.6 trilyon TL olan 100 büyük şirketten, yıl içinde tahsil edilmesi gereken 62.5 milyar TL’lik vergi tutarı tahsil edilmedi.
2024 yılında Türkiye’de faaliyet gösteren ve yüz milyarlarca lira hasılat elde eden bazı şirketlerin hiç vergi ödemediği görüldü.
Geçtiğimiz yılın tamamında ücret ve maaşlılardan toplanan vergi tutarı yüzde 120 artışla 1.2 trilyon TL olurken, şirketlerden alınan kurumlar vergisi tutarı sadece yüzde 13 arttı. Devletin KDV gelirleri yüzde 96 artarak 826.6 milyar TL’ye, ÖTV gelirleri yüzde 56 artarak 1.4 trilyon TL’ye çıktı. Buna göre dolaylı vergiler de düşünüldüğünde sabit gelir elde eden milyonlar, sermaye geliri elde edenlerden katbekat fazla vergi ödedi. Bu durum, şirketlerin yasal boşluklardan yararlanarak veya çeşitli teşvik ve muafiyetlerden faydalanarak vergi yükümlülüklerini minimize ettiğini gösterdi.
Toplam 640 şirketin işlem gördüğü Borsa İstanbul’da ele 2024 yılı toplam geliri 3.6 trilyon TL olan 100 şirketin ödemesi gereken 62.5 milyar TL tutarındaki vergi tahsil edilmezken 100 şirket toplam 258.5 milyar TL net kâr elde etti.
Zenginlere kıyak
Türkiye’nin en zengin 10 ismine ait sadece 8 şirketin toplam 18 milyar TL vergi ödemesi ertelendi. Türkiye’nin en zengin ismi olan Murat Ülker’e ait Şok marketler geçtiğimiz yıl 202.1 milyar TL gelir elde etti. Şirketin 1.1 milyar TL tutarında vergisi ertelendi. Şok marketler 2024’te hiç vergi ödemedi.3.5 milyar dolarlık şahsi servetiyle Türkiye’nin en zengin ikinci ismi olan Cemil Kazancı’ya ait Aksa Enerji’nin 113.6 milyon TL tutarında vergisi ertelendi. Koç Holdingin en büyük hissedarları arasında yer alan ve 3.1 milyar dolarlık şahsi serveti ile Türkiye’nin en büyük üçüncü ismi olan İpek Kıraç, Rahmi Koç ve Semahat Sevim Arsel Ford Otosan ve TOFAŞ için yapılan toplam 4.6 milyar TL’lik vergi ertelemesiyle kazandı. Türkiye’nin en zengin 5. ismi olan İbrahim Erdemoğlu ve en zengin 8. ismi olan Ali Erdemoğlu’na ait Sasa Polyester’in 1.1 milyar TL’lik vergisi ertelendi. Bir yılda 18.2 milyar TL net kâr elde eden şirket hiç vergi ödemedi. Türkiye’nin en zengin 9 ve 10. ismi olan Ferit Şahenk ile Filiz Şahenk’e ait olan Doğuş Otomotiv’in ise bir yılda ertelenen vergi tutarı 238.8 milyon TL oldu.
Müteahhitlere 8 yılda 179 milyar
Bu süreçte sağlık ve ulaşım giderleri emekçiler bakımından katlanarak artmaya devam ederken “Milletin cebinden tek kuruş çıkmayacak” denilerek yapılan projelere milyarlarca lira akmaya devam etti. 2017’de 1,1 milyar lira olan garantili geçiş, yolcu, hasta ödemeli projelere yapılan ödemeler geçen yıl 60 milyar lirayı aştı.
Kayyım ve silkeleme ekonomisi
İktidarın bu çifte standartlı yaklaşımı kamu kurumları bakımından da geçerli. Geçtiğimiz günlere damgasını vuran kayyımlar ve CHP’li belediyelere dönük ‘silkeleme’ talimatı bunun tipik görünümlerinden biri.
Hazine ve Maliye Bakanlığının Alacak Stoku verilerine göre Türkiye’deki 28 yerel idarenin Hazine borcu 2025 yılı itibarıyla 10 milyar TL’yi aştı. Toplam 10 milyar 90 milyon TL’lik Hazine borcunun 5,3 milyar TL’si CHP ya da DEM Parti idaresindeki 18 belediye arasında bölüşülürken kalan 4,7 milyar TL’lik borcu üstlenen 10 belediyenin sekizinin AKP, birinin ittifak ortağı Büyük Birlik Partisi’ne ait olduğu, bir belediyenin de kayyum tarafından yönetiliyor. Yani iktidar Kayyımlar ve silkelemeler yoluyla bir yandan yerel yönetim gelirlerine el koyarken, hazineye en çok borcu olan Cumhur ittifakı kapsamındaki belediyelerin borcunu erteliyor.
Bütçe açığına ceza yaması
2025 Ocak ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 56 milyar lira, bütçe gelirleri 917 milyar olarak gerçekleşti. Şubat ayında nakit geliri 693 milyar 186 milyon TL olan Hazine’nin nakit harcama ve giderleri ise 1 trilyon 97 milyar lira tutarında gerçekleşti. İlk aydan itibaren ortaya çıkan bu büyük açığı giderme telaşına düşen iktidarın bir diğer ‘çözümü’ ise cezaları arttırmak oldu.
Yeni yılda trafik cezalarına yüzde 43.93 oranında zam yapılmıştı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya yeni cezalara ilişkin çalışmayı ise yakın zamanda paylaştı. Dur ihtarına uymama cezası 2.167 liradan 47 bin liraya yükseltildi. Son yıllarda ceza miktarı da ceza artış sayısı da rekora koşuyor. Trafik ceza sayısı 2023 yılında 18.5 milyonken 2024’te 30 milyonu aştı. Bu yıl bu rakamın katlanması bekleniyor.
İktidar belediyeleri borç şampiyonu
- Kocaeli Büyükşehir Belediyesi: 1 milyar 850 milyon 600 bin TL
- Samsun Büyükşehir Belediyesi: 1,1 milyar TL
- Batman Belediyesi: 354,2 milyon TL
- Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi: 476,5 milyon TL
- Malatya Su ve Kanalizasyon İdaresi: 280,9 milyon TL
HABER MERKEZİ