• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
18 Eylül 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Faşizmin koltuk değneği reformizm-Yusuf Gürsucu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
2 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Dünyada kapitalizmin yerle bir ettiği ekosistemi korumaya dönük olduğu iddia edilen reformist vaadler kurtuluş reçetesi olarak gösteriliyor. Öncelikle reformizm kavramı, kapitalizmin temel yapısını ve kurumlarını koruyarak yapılacak çeşitli düzeltme ve iyileştirmelerle toplumun refaha ve sosyal adalete kavuşturulabileceğini savunan burjuva ideolojisi ve politikası olduğunu hatırlatalım. Reformizm, kapitalist sistemi koruyarak yapılacak reformlarla ekosistemin ve emeğin sömürüden kurtulabileceğini ve bir uzlaşının kurulabileceğini vaaz eder. Varlık nedeni olan kapitalizmin doğa ve emek düşmanı politikalarının sürdürülebilir kılınması dışında, halkın ve doğanın yararına hiçbir işlevi de yoktur.

Mevcut kapitalist sistem; emek gücünü ve doğayı bir kaynak olarak ele alır, burjuva devletinin kutsanmasını hedeflerken sosyal adalete, emek ve doğa haklarına saygılı bir kapitalizmin mümkün olabileceğini iddia eder. Oysa durumun hiç de böyle olmadığı yaşananlara bakınca net görülebilmektedir. Küresel ısınmaya karşı önlem alma adımlarında kapitalizmin en önemli dayanağı reformist hareketlerdir. Yaşanan ekolojik krizin kapitalizmin aşırı üretim ve tüketim politikalarından kaynaklandığı reformist hareketlerce görünmez kılınır. Temiz ve yenilenebilir enerji önermesiyle, karbon salınımlarının azaltabileceği ve ekolojik krizin aşılabileceği propaganda edilir. Reformizm, asıl sorunun yani kapitalizmin her türden kötülüklerinin üstünü örtüp devamını sağlamak üzere bir işleve sahiptir.

Kapitalizmi vahşi ve benzeri sıfatlarla farklı katogorilere ayırıp, kötü ve iyi kapitalizmin olabileceği algısı yaratılmak istenir. Oysa kapitalizmin vahşet uygulamalarını halkların direnci ve sisteme yönelik güçlü tutumları belirler. Yani kapitalizmin öz itibariyla vahşisi ya da uysalı olamaz. Çünkü o halkları ve doğayı ne kadar çok sömürüye tabi tutarsa o kadar daha güçlenir ve her zaman daha fazlasını ister. Kapitalizm de durmak ölüm demektir. Kapitalizm büyüme politikalarını terk edemez çünkü varlık nedeni budur. Büyümenin tek yolu ise doğa ve emek sömürüsünü sürekli kılmak ve sömürüyü sürekli arttırmaktan geçer. Kapitalizmin ortaya koyduğu politikalardan biri olan reformizm, yaşamımızın her alanında kendini göstermektedir.

‘Ehven-i Şer’ söylemine sıkı sıkı sarılan reformist anlayışlar halkların özgürlük taleplerini iki çıkmaz sokağın arasına sıkıştırır. Emekçi halkların iktidara yürüme hedefini sağa-sola saptırararak kötülerin içinde daha iyi olabilecek bir yapılanmanın ardına insanların dizilmesini sağlamak temel işlevlerinden birisidir. İçinde yaşadığımız Türkiye coğrafyasında cumhuriyet kurulalı beri iki siyasi merkezin arasına sıkıştırılan halklar, kurtuluş yolunu bir türlü bulamaz ve tökezler. Bu tökezlemenin en belirgin nedeni olan reformist söylemler, halkların beklentiye sokularak sömürü düzenine hem süreklilik sağlanır hem de halklar hareketsiz kılınır. Toplumsal bağlamda uygulanan yöntem, doğanın sömürülme sürecinde de ehven-i şer bir tutumu ortaya çıkarır.

Reformizm, demokrasi diye bize sunulan seçimlerle sistemin kalıcı olmasını sağlar. Emekçi halkların ve doğanın çıkarlarını önceleyen bir sonucun alınamayacağını bile bile sisteme muhalif kesimler de bu seçimlerde yarışa girer ve en kötüsü de budur. Halkların ‘acaba’ ikilemi içinde bocalamasına yol açılır. Sistemi değiştirmeyi hedefleyen yapılar, katıldığı seçimlerle birlikte sistemin renkli yüzleri haline dönüştürülmek istenir. Kapitalizmin bizim gibi ülkelerde tercih edilen yönetim biçimi ise faşizmden başka bir şey değildir. Faşizm renkli yüzlerin seçimlerde dahi görünmesini istemez. Çünkü faşizm sermayenin en korkak ve en aç gözlü alçak kesiminin iktidarıdır. Korkaklık bu iktidarları karanlık bir yapıya dönüştürür. Böyle bir sistemde girilen seçimin kazananı her koşulda sermaye olur. Çünkü muhalefetin gelişiminin önünü her noktada tıkarlar. Seçimler asla özgür yapılmaz ve verilen oylar adresine gitmez.

Türkiye’de iki ay sonra yapılacak seçime katılan partilerin içinde emeğin ve doğanın özgürlüğünü savunan partiler de var. Bu partilerin iktidarın zayıflatılabilmesi adına sistemin has partilerine karşı pasif tutum alıp bazı büyükşehirlerde aday çıkarmadan sistemde gedik açmaya çabaladıkları görülüyor. İnsanlık tarihi göstermiştir ki Ehven-i Şer anlayış asla bir kazanç ortaya çıkarmamıştır…

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Tam zamanında yapılan uyarı

Komünleşmenin büyük önemi

Yazar: Bedri Adanır
18 Eylül 2025

AKP’nin uzun vadeli stratejik plan yapma imkânı yok. Ekonomik krizin ne zaman aşılacağını bilmiyor. Üçüncü Dünya Savaşı’nın nasıl bir seyir...

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Eylül 2025

Tarihin ilk eşitsizliği kadın ve erkek arasında yaşandığı ve bu eşitsizliğin şiddet ve çatışma doğurduğu sadece feminist değil tüm siyasal,...

Nerenin bekası?

Nerenin bekası?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Eylül 2025

Türkiye Suriye’deki Kürt patilerini karşı karşıya getirme konumuna soyunmuş. ENKS zaten YPG’nin Kobani direnişinde Türkiye ile dirsek temasındaydı. IŞİD savaşı...

‘Norm devlet’-‘Norm dışı devlet’ gerilimi ve yeni eşiğin anlamı

Yazar: Aziz Oruç
18 Eylül 2025

2025 yazında TBMM’de “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” adıyla bir komisyon kuruldu ve art arda toplantılar yaptı. İktidar bunu...

Halkın sanatçısı olmak

Demokrasi adalet ve barışın kesişimi

Yazar: Heval Elçi
18 Eylül 2025

Demokrasi, adalet ve barış, bir toplumun sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde işlemesi için birbirine sıkı sıkıya bağlı üç temel unsurdur....

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Barışa kim daha yakın: İşçi sendikaları mı işveren örgütleri mi?

Yazar: Heval Elçi
17 Eylül 2025

11 ve 12 Eylül tarihlerinde Meclis’teki “Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” sırasıyla emek örgütlerinin ve sermaye örgütlerinin temsilcilerini dinledi....

Sonraki Haber

Sol popülizm out sağ popülizm in!-Ragıp Zarakolu

SON HABERLER

Keskin Bayındır: Yüzyıl da sürse, haklar sağlanana kadar yürüyeceğiz

Keskin Bayındır: Yüzyıl da sürse, haklar sağlanana kadar yürüyeceğiz

Yazar: Yeni Yaşam
18 Eylül 2025

Hunergeha Welat’tan yeni klip: ‘Vê carê rast e’

Hunergeha Welat’tan yeni klip: ‘Vê carê rast e’

Yazar: Yeni Yaşam
18 Eylül 2025

Uysal: Cesaret barışın olmazsa olmazıdır

Uysal: Cesaret barışın olmazsa olmazıdır

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
18 Eylül 2025

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Eylül 2025

Tam zamanında yapılan uyarı

Komünleşmenin büyük önemi

Yazar: Bedri Adanır
18 Eylül 2025

‘Norm devlet’-‘Norm dışı devlet’ gerilimi ve yeni eşiğin anlamı

Yazar: Aziz Oruç
18 Eylül 2025

Nerenin bekası?

Nerenin bekası?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır