Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu, koronavirüs tehdidi nedeniyle Türkiye cezaevlerindeki tüm insan hakları savunucuları ve siyasi nedenlerle tutuklananların serbest bırakılması için kampanya başlattı
Merkezi Paris’te bulunan, 112 ülkeden 184 insan hakları örgütünün üye olduğu Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH), koronavirüsün cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere karşı oluşturduğu ciddi tehdit nedeniyle Türkiye’nin de bulunduğu ciddi hak ihlallerinin yaşandığı ülkelerdeki cezaevlerinde tutulan tüm insan hakları savunucuları ile siyasi tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılması için kampanya başlattı.
‘Serbest bırakma zamanı geldi’
FIDH tarafından yapılan açıklamada, Covid-19’un daha önce benzeri görülmemiş bir tehdit oluşturduğundan insan hakları savunucularının serbest bırakılmasının her zamankinden daha acil bir gereklilik haline geldiğine işaret edildi ve “Haklarımız ve bunları savunanlar bu pandeminin kayıpları haline gelmemelidir” ifadesi kullanıldı.
“İnsan hakları savunucuları serbest bırakılmalı ve adaletsizlik, ayrımcılık, şiddet ve diğer insan hakları ihlallerine karşı meşru faaliyetlerini yürütmelerine izin verilmelidir” talebine yer verilen açıklamanın devamında FIDH Başkanı Alice Mogwe’nin “Dünyanın dört bir yanında insanlar suç işledikleri için değil insan haklarını savunmak için yaptıkları çalışmaları nedeniyle hapishanelerde tutulmaktadır. Bu adaletsizliğe son verme ve insan hakları için mücadele verenleri serbest bırakma zamanının artık geldi” şeklindeki sözlerine yer verildi.
Açıklamada insan hakları savunucuları ile birlikte yaşlılar, çocuklar, sağlık sorunu olanlar, düşünce mahkumları, düşüncelerini ifade ettikleri için tutuklananlar, idari tutuklular, kabahat ya da şiddet içermeyen suçlardan hüküm giyenler, tutuklu yargılananlar ve göçmen toplama merkezlerindekilere öncelik verilmei gerektiği vurgulandı. ‘
Cezaevi riskine dikkat çekildi
FIDH Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ, pandemi nedeniyle en fazla üzerinde durulan konuların başında cezaevlerinin geldiğine işaret ederek, şunları söyledi: “Bilindiği gibi pandeminin ilan edildiği günden bu güne en fazla üzerinde durulan alanların başında cezaevleri mahpushaneler geliyor. Çünkü normal koşullarda, yeterli hijyen, düzenli beslenme, gün ışığı, hijyenik malzemeler gibi ciddi sıkıntıları olan bu yerler. Bir de Türkiye gibi antidemokratik ülkelerde cezaevlerinin kapasitelerinin çok üzerinde doluluk oranına sahip olmasını göz önüne aldığımızda ciddi şekilde artık sağlık hakkının çok ötesinde geçmiş bir biçimde bu insanların yaşam hakkı riski söz konusu.”
Kaynak: MA