İtalyan diplomat Franco Danieli, Abdullah Öcalan’ın çabası ve adımlarına rağmen Türkiye’nin güven vermediğini söyledi
Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni yakından takip eden İtalya’nın hukukçu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Franco Danieli, Önder Apo’yu sorunun çözümünde vazgeçilmez temel aktör olarak nitelendirerek, sürecin başarısı için özgürlüğünün önemine dikkat çekti.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İtalya’nın Risorgimento dönemindeki ulusal kahramanlarına benzeten İtalyan Diplomat Franco Danieli, “İtalya’nın bağımsızlığı için mücadele eden Giuseppe Garibaldi ve Giuseppe Mazzini neyse, Öcalan da Kürt halkı için aynı durumdadır. Kürt halkının tarihsel lideridir, serbest bırakılmalıdır” dedi.
Abdullah Öcalan’ın öncülüğünü yaptığı sürecin Türkiye halkları açısından büyük bir umut olduğunu belirten İtalyan diplomat Franco Danieli, Devletin, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutumunu güven vermediğini söyledi.
ANF’ye konuşan Franco Danieli, devam eden diyalog sürecinin başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye’deki tüm halklar için büyük bir umut anlamına geldiğini söyledi. Kürt Özgürlük Hareketi’nin attığı tarihi adımlara dikkat çeken Danieli, Türkiye’nin sürecin başarısı için somut adımlar atmamasını eleştirdi. Devletin yaklaşımının güven vermediğini belirten Danieli şunları söyledi:
“Daha önce de benzer süreçler yaşandı ve devletin tutumundan kaynaklı başarısızlıkla sonuçlandı. Yeni bir dönemdeyiz. Parlamento bünyesinde kurulmuş bir komisyon var ve Öcalan ile görüştü. Öcalan bir yol haritası önerdi ama devlet kanadında hâlâ net bir tutum yok. Unutmamak gerekir ki Erdoğan, partisi ve yargıçlarıyla muhatap olunan bir Türkiye var. Türkiye’yi demokratik bir ülke olarak nitelendirmek mümkün değil. Güçler ayrılığı yok, yargı bağımsız değil.”
‘Demokratikleşme mi, iktidarını korumak mı?’
Sürecin geleceğine dair belirleyici sorunun Erdoğan’ın tutumu olduğunu belirten Franco Danieli, gerçek bir barışın ve çözümün ancak demokratik bir ülkede gerçekleşebileceğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutumunun ve bu süreçte muhalefete yönelik antidemokratik uygulamalarının, sürecin ruhuna uygun olmadığının altını çizen Franco Danieli şöyle konuştu:
“Erdoğan’ın amacı nedir? Demokratikleşme mi yoksa iktidarını korumak mı? Elbette ki hedefi iktidarını korumaktır. Bu yüzden Kürt sorununun çözümünde ne kadar samimi olduklarına güvenemiyorum. Bu süreçte CHP’ye yönelik siyasi baskılar, İmamoğlu davası ve diğer siyasetçilerin hala cezaevinde olması, Türkiye’de yargı bağımsızlığının ne durumda olduğunu gözler önüne seriyor. Ülkede güçler ayrılığı yok. Demokratik bir devlet olmayan bir devletle, bir hükümetle müzakere ediliyor. Bu durum ise güven vermiyor. Tüm bunlara rağmen müzakere etmeye ve ülkeyi demokratikleşmek için mücadele etmeye devam etmek gerekir.”
‘Abdullah Öcalan doğru bir fikir geliştirdi’
Danieli, çözüme giden yolda Abdullah Öcalan’ın rolünün belirleyici olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti:
“Öcalan, Kürt halkını temsil eden bir liderdir. Bana göre, 19. yüzyılda İtalya’yı Avusturya’dan kurtarmak için mücadele eden Giuseppe Garibaldi ve Giuseppe Mazzini, İtalyanlar için ne ifade ediyorsa Öcalan da Kürt halkı için öyledir. Öcalan, Kürt halkının tarihini yaşamış bir insandır. Aldığı kararları, onlarca yıl boyunca içinde yer aldığı tarihsel süreçler üzerinden değerlendirdi. Sovyetler Birliği’nin çöküşünü yaşadı, yerel savaşları yaşadı, Papa Francesco’nun ‘parçalara bölünmüş üçüncü dünya savaşı’ dediği dönemi yaşadı. Tüm bunları gördü ve bence doğru bir fikir geliştirdi. Türkiye’nin demokratikleşmesinden söz ediyor. Biz demokrasi taraftarı mıyız? Evet. O hâlde bu yaklaşım doğrudur.”
Son derece olumlu ve uygulanabilir
İtalyan diplomat Danieli, Avrupa’daki geniş özerklik modellerine dikkat çekerek, İtalya’nın Alto Adige (Güney Tirol) örneğini verdi:
“Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Alto Adige’yi Avusturya’dan aldık. Dil ve kültürü koruduk. Bugün orada herkes huzur içinde yaşıyor. Bu ciddi bir özerklik modelidir. Öcalan’ın önerdiği fikirler de son derece olumlu ve uygulanabilir. Kürt sorunun çözümüne dönük uluslararası toplumun da görev ve sorumluğu var. Ne yazık ki, BM bugün işlevsiz hale gelmiştir. AB de Trump ve Putin’in politikaları nedeniyle zayıflamış durumda. Buna rağmen Avrupa, Türkiye üzerindeki demokratik baskısını artırabilir. Avrupa, bu süreci destekleyecek güçte değil ama Türk hükümetini bu fırsatı değerlendirmesi için zorlayabilir.”
Haber: Serkan Demirel / ANF









