Türkiye’deki boks sporunda bir ilk olan, Türkiye’nin ilk profesyonel boksörü olan Garbis Zakaryan için Beyoğlu Galatasaray’da bulunan Üç Horan Ermeni Kilisesi’nde cenaze töreni düzenlendi
25 Ocak’ta hayatını kaybeden Zakaryan’ın Beyoğlu Galatasaray’da bulunan Üç Horan Ermeni Kilisesi’nde saat 13.00’te başlayan cenaze törenine ailesi, Ermeni cemaati ve farklı kesimlerden sevenleri katıldı. Törenin ardından Garbis Zakaryan Şişli Ermeni Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Bitlis’ten İstanbul’a efsaneleşen Zakaryan
2 Haziran 1930’da dünyaya gelen Garbis Zakaryan’ın baba tarafı Bitlisli, anne tarafı İstanbullu idi.
Ermenice ve Türkçe’yi iyi kullanan Garbis Zakaryan, İstanbul’dan Almanya’ya, Lübnan’dan İran ve Mısır’a, Fransa’dan Belçika’ya, Arjantin’den Brezilya’ya birçok ülkede 200 amatör, 51 profesyonel maçta ringlerde fırtına gibi esmiş, “Demir Yumruk” lakabı almıştı.
Zakaryan centilmenliği nedeniyle “Ringlerin altın kalpli eldiveni” olarak da adlandırıldı.
Zakaryan Beyoğlu Taksim’deki Eseyan Okulu’nu 4. sınıfta bırakıp İstanbul-Elmadağ’da araba tamirciliği yaptı. Boksa merak salınca birkaç denemde çelimsiz diye geri çevrilse de ısrarı sonucu 14 yaşında Hasnun Galip Sokağı’nda Beyoğlu Spor Kulübü’nde antrenmanlara katıldı. 1948’de ilk kez Beykoz Boğaziçi Şampiyonası’nda kazandı. Sonra boksörler Şahan Minasyan ve Vazken Lusikyan ile Taksim Kulübü’ne geçti. Taksim Kulübü’nün boks şubesini Şahan Minasyan ve Vasken Lusikyan’la birlikte kurdu. İstenince Galatasaray Kulübü’ne geçerek 24 yaşında Türkiye’nin ilk profesyonel boksörü unvanını almayı başardı. İstanbul şampiyonu oldu. 1949’da Ankara’da Türkiye şampiyonu oldu. İstanbul şampiyonlukları, Türkiye şampiyonlukları aldı. 1964’te Ortadoğu Şampiyonu Lübnanlı Maroun Jeres’i 7. rauntta teknik nakavtla yenince Ortadoğu Şampiyonu kemeri aldı.
Maroun Jeres, Titi Clavel gibi isimleri ringde yenen Garbis Zakaryan, Beyoğlu Kulübü, Taksim Kulübü, Galatasaray ve Şişli Spor Kulübü’nde başarılara imza atıp Avrupa şampiyonu olan Cemal Kamacı gibi isimler yetiştirdi.
‘Ah çekiyor ah’
Garbis Zakaryan, Özgürlükçü Demokrasi gazetesinden Mehmet Ali Çelebi’ye verdiği röportajda, zorlu yaşamını anlatmıştı. 6-7 Eylül 1955’te Rumlara, Ermenilere yönelik pogroma da tanık olmuş,
1964 sürgünlerine tanık olmuş olan Garbis Zakaryan, efsane futbolculardan Lefter gibi isimlere yapılanlara da dikkat çekmişti. Garbis Zakaryan 1964’te Yunanistan’a sürgün edilenlerle maç için gittiği Yunanistan’da sohbet ettiğini belirtirken “Buradan oraya gitmişler. Gittim ki orada herkes ah çekiyor ah. Ah vatanım diyor, işte politika…”
Lefter’in Büyükada’daki evine 6-7 Eylül 1955 pogromu sırasında yapılan saldırı için de “Lefter gibi birisine olmaması lazım. Milli Takım kaptanlığı yapmış. Avrupa’ya gitti oynadı. İtalya’da oynadı. Yakışır mı?” demiş, ve olanların Lefter’i sarstığına dikkat çekmişti.
Görmezden gelindi
Birçok branşta başarılı sporcuların adının tesislere, salonlara verilirken Türkiye’nin ilk profesyonel boksörü olan, Türkiye Şampiyonu, Ortadoğu Şampiyonu olan Garbis Zakaryan’ın adının bir yere verilip verilmediği sorusuna “Yok!” demişti.
“Federasyon neden düşünmedi” sorusuna da “Bilmiyorum. Bilmiyorum” yanıtı vermişti.
İSTANBUL