İstinaf Mahkemesi, cezaevi idaresinin el koyduğu not defterinden dolayı 10 hapis cezası verilen gazeteci İsmail Çoban’ın beraatine karar verdi
Tarsus 3 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi idaresi, 19 Eylül 2019’da koğuşlara baskın düzenleyerek, Kanun Hükmüne Kararname’yle kapatılan Azadiya Welat Gazetesi eski Yazı İşleri Müdürü İsmail Çoban’ın not defterine el koydu. Cezaevi idaresi, el koyduğu not defteri nedeniyle İsmail Çoban hakkında “infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma” iddiasından suç duyurusunda bulundu. Konuya dair soruşturma yürüten Tarsus Cumhuriyet Savcılığı’nın, aynı suçlamadan dolayı hazırladığı iddianame, Tarsus 6’ncı Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. Mahkeme, 11 Ocak 2024’te görülen karar duruşmasında İsmail Çoban’a 10 ay hapis cezası verdi. Mahkeme cezanın gerekçesini “not defterinin PKK örgütsel tespit ve durum değerlendirmesi ihtiva eden doküman niteliğinde olduğu” savına dayandırdı.
İsmail Çoban’ın avukatı Resul Tamur, cezanın yasa ve usule aykırılık oluşturduğu bu nedenle müvekkilinin lehine bozulması talebiyle İstinaf Mahkemesi’ne başvurdu. Resul Temur, başvuruda, notların, müvekkilinin okuduğu kitaplardan alıntılar olduğunu, kendi düşüncelerini de günlük şeklinde deftere not ettiğini belirtti.
‘Suçun manevi unsurları oluşmadı’
Başvurusunda, müvekkilinin 5237 sayılı Kanunun 297/2-f Maddesi uyarınca cezalandırılmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirttiği başvurusunda “Fıkra açık bir biçimde ‘Cezaevi idaresi tarafından incelenmek üzere alınanlar hariç’ ibaresi ile başlamaktadır. Dosya kapsamındaki tüm evraklara bakıldığında müvekkile ait defterin cezaevi idaresi tarafından incelenmek üzere alındığı açık bir biçimde anlaşılmaktadır. Maddenin temel amacı fail tarafından yasak olduğu bilinen suç konusu eşyaların cezaevi içerisine gizlice sokulmasının önlenmesidir. Yasa maddesinin gerekçesi incelendiğinde yasaklanmış eşyanın fail tarafından bilinmesi ve buna rağmen fiilin gerçekleştirilmesi suça vücut verecektir. Yargılama konusu defterleri zaten cezaevi kantininden satın aldığı ve deftere yazdığı yazılar açısından dış dünyayla hiç bir bağ kurmadığı gözetildiğinde müvekkilin dışarıdan içeriye yasak eşya getirmesi gibi bir durum oluşmamaktadır” ifadelerine yer verdi.
Resul Temur, başvurusunda suçun manevi unsurlarının oluşturulmadığını belirterek, müvekkilinin cezalandırılması yönünde kurulan hükmün kaldırılmasını talep etti.
Beraat kararı
Başvuruyu inceleyerek itirazı yerinde bulan Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3’üncü Ceza Dairesi, dosyadaki hukuka aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilebilir nitelikle olduğu kaydederek verilen ceza hükmünün ortadan kaldırılmasına karar verdi. Mahkeme, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle Çoban’ın beraatine karar verdi.
Haber: Rukiye Payiz Adıgüzel / MA
