Gazeteci Eylem Babayiğit’e yargılandığı davanın ilk duruşmasında 1 yıl altı ay 22 gün hapis cezası verilerek, tahliye edildi
Gazeteci Eylem Babayiğit’in “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Eylem Babayiğit’in hazır bulunduğu duruşmaya Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), DİSK Basın-İş üyeleri ve Eylem Babayiğit’in ailesi katıldı.
‘Suçlamaları kabul etmiyorum’
Duruşmada savunmasını yapan Eylem Babayiğit, “Ben gazeteciyim kendimi Kürt özgür basın emekçisi olarak tanımlıyorum. Programda konuştuğum konulardan doğru üyelik iddiasıyla tutuklandım, bunları kabul etmiyorum. İşlediğim gündemler önüme suç unsuru olarak koyuluyor. Bu suçlamaları kabul etmiyorum. Yaptığım programlar gazetecilik faaliyetidir. Mercek isimli program yaptım. Daha öncesinde birçok prodüksiyon şirketi ile çalıştım. Mercek programında sayısız gündem işledim ama bir kaç gündem önüme suç unsuru olarak konuluyor. Tecrit ifadesi önüme suç olarak konulmuş durumda” dedi.
‘Hakikatin peşinde koşan gazeteciyim’
Eylem Babayiğit, savunmasına şu ifadelerle devam etti:
“Yunus Babayiğit ile tape kaydı önüme çıkartılıyor. Kendisi öz abimdir. Apple müşteri hizmetleri ile yaptığım konuşmalar tape kaydı olarak dosyaya koyulmuş. Fiziki takip yapılmış öz abimle, çalışma arkadaşlarımla olan fotoğraflar önüme suç olarak konuluyor. 2 aylık süre zarfında gazetecilik faaliyeti yürütemedim. Talimatla hareket etmeyen gerçeğin, hakikatin peşinde olan ve bu şekilde haber yapan gazeteciyim. Toplumun haber alma hakkı gasp edildi. Beraatımı talep ediyorum.”
‘Yargılama basın özgürlüğüne müdahaledir’
Ardından konuşan avukat Nagehan Avçil, şu ifadeleri kullandı:
“Savcılığa ifade versin diye dilekçe verdik ama kendisi gözaltına alındı. Soruşturma baştan beri usulsüz yürütüldü. 10 haber içeriğinde Kürdistan kelimesi ‘örgüt üyeliği’delili saymış, İmralı tecridine dair program yapması ‘örgüt üyeliği’ kapsamında değerlendirilmiş.
Talimat ile yapılan açıklamayla tecride dair yayın yapıldığı söyleniyor. Ama yapılan açıklama ile yapılan programlar arasında bir buçuk yıl var. Bunun hukuken mantığı yok. Hayatın olağan akışına aykırıdır. Yayınlar toplumsaldır. Bir avukat meslektaşımızın bir programda açlık grevine, mahpuslara dair yaptığı değerlendirmede iktidarın itibarsızlaştırmasına dair olduğu ifade edilmiş. İddianamenin hukuki boyutu yok. Yargılama basın özgürlüğüne müdahaledir. Müvekkilimizin iktidarın hoşuna gitmeyen yayınlar yapması yargılama konusu haline getirilmiştir.”
Mahkemeye verilen aranın ardından söz alan iddia makamı, Eylem Babayiğit’in “örgüt propagandası” iddiasıyla cezalandırılmasını ve tahliye edilmesini talep etti.
‘Gerçeğin peşinde olmaya devam edeceğim’
Devamında söz alan Eylem Babayiğit, “Haberlerin içeriğinin terörize edilerek yargılanmamı kabul etmiyorum. Halkın haber alma hakkı doğrultusunda haber yapıyorum. Gerçeğin peşinde olmaya devam edeceğim” şeklinde konuştu.
Devamında söz alan avukat Nagehan Avçil, “Kürdistan, tecrit ve mahpus söylemleri ‘örgüt propagandası’ değildir. Buradan ceza çıkacaksa kimsenin ifade özgürlüğü yoktur. Tecrit ile ilgili siyasal iktidarın ortakları çıkıp umut hakkından, tecritten bahsetti. Hukuk Eylem’e farklı, başkasına farklı mı işliyor ? Basın özgürlüğünün vereceğiniz karar ile teminat altına alınmasını istiyoruz. Beraat ile birlikte tahliyesini talep ediyoruz” dedi.
Tahliye kararı
Mahkemeye heyeti, “örgüt propagandası” iddiasıyla 1 yıl 6 ay 22 gün ceza vererek tahliyesine karar verdi. Karar için HAGB uygulandı.
Kaynak: JINNEWS
