• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
4 Haziran 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Gazeteci Mansur Adalı: Yeni Şam hükümeti Özerk yönetimi tanımalı

15 Aralık 2024 Pazar - 09:21
Kategori: Güncel, Manşet
Gazeteci Mansur Adalı: Yeni Şam hükümeti Özerk yönetimi tanımalı

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk yönetimleri tanınmadan sorunları çözülemeyeceğine işaret eden gazeteci Mansur Adalı, ‘Yeni Şam hükümeti, Özerk Yönetimi tanımalı ve Türkiye’nin oyununa gelmemeli’ dedi 

Suriye sahasında yaşanan gelişmeler gündemdeki yerini koruyor. Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) saldırıları sonrası 61 yıllık Baas rejiminin düşmesi ile Kuzey ve Doğu Suriye kentlerine yönelik saldırılara bağlı gelişen gelişmelerin nereye evrileceği merak konusu.

Sahada yaşanan gelişmeleri değerlendiren gazeteci Mansur Adalı, sürecin 1990’lı yılların başında meydana gelen Körfez Savaşı sürecinde yaşananlarla benzerlik gösterdiğini söyledi. Mansur Adalı, “Birinci ve ikinci dünya savaşları hegemonik güçlerin dünya üzerinde hakimiyet kurma savaşlarıydı. Yaşanan süreç de 1990’lı yıllarda aynı amaç ve güçler tarafından başlatılan 3’üncü Dünya Savaşı’nın devamıdır. 2 Ağustos 1990’da Körfez Savaşı ile başlatan savaşın yeni bir raundu ve devamı da gelecek. Geride kalan 34 yılda bir çok hamle ve raund yaşandı. Şuan yaşanan da bunlardan biridir” diye konuştu.

Rusya-İran-Suriye  

Suriye’de son yaşanan gelişmelerin Rusya-Ukrayna savaşı ile İran’ı doğrudan etkilediğini ifade eden Mansur Adalı, “Rusya ve İran, eğer bölgede hegemonya kurma amaçlarından vazgeçmedilerse ileriki süreçlerde hazırlıklarını tamamladıktan sonra yeniden müdahale girişimleri olabilir. Ancak bu güçlerin Ortadoğu’da halkların demokratik bir sistemde yaşaması gibi bir dertleri yok. Sürekli tekrarlanmış ve denenmiş projeler yeniden dayatılıyor. HTŞ projesinin de bunlardan birine dönüşme tehlikesi var. Şuan herkes ihtiyatlı yaklaşıp anlamaya çalışıyor. Bunun nereye evirileceği merak konusu. Süreci belirleyecek olanın iç dinamikler olduğu açık” diye konuştu.

 ‘İstikrar beklemek saflık olur’  

“BAAS rejimi yıkıldı, her şey bitti demek saflık olur” diyen Mansur Adalı, şunları söyledi: “Bunun sahada karşılığı yok. Uluslararası güçler, Ortadoğu’da -Suriye buna dahil- hiçbir zaman istedikleri gibi atlarını koşturamıyorlar. Halkların iradesine karşı istedikleri her şeyi yapamıyorlar. Halklar hep bir direniş içinde oldu ve olacağa benziyor. Demokratik değişim yönünde pratik adımlar atılır, kimlik ve inançlara dair haklar güvence altına alınırsa belki bazı gelişmeler yaşanır. Ama mevcut geçici hükümetin şeriat yasalarını esas alması, ahlak polisi gibi eskiden iflas etmiş pratik ve siyasetleri devreye sokması bu sürecin halklar lehine gelişmediğinin delili oluyor. Sürecin bu denli gelişmesinde istikrarın sağlanacağını beklemek saflık olur” dedi.

Kürt-Arap ittifakı  

Süreç içerisinde Kürtler ve Araplar arasındaki stratejik ittifakın da hedeflendiğini söyleyen Mansur Adalı, “Suriye Demokratik Güçleri (QSD) alandaki konumunu bütün birleşenleri ile koruyor. Son 35 yılda bazı hükümetler yok oldu ve tarihe karıştı. Önder Abdullah Öcalan’ın fikirleri ile donatılan bir güç (Suriye’deki Kürtler) söz konusu. 1978’den bu yana büyük savaşlara rağmen hala ayakta ve güçlü pozisyonda. Suriye Demokratik Güçleri de 2012’den bu yana ittifaklar ile bölgede etkin güç olma rolünü devam ettiriyor. Kürt-Arap ittifakı ile küçük gruplar üzerinden saldırılar var. Kürtler içinde de bu saldırılar var. Arap halkının kendi içinde de böylesi durumlar söz konusu. Bugünlerde Kürt-Arap ittifakına karşı oluşturulmak istenen saldırılar provokatif saldırılardır. Stratejik ittifak varlığını koruyor ve bugün QSD içinde yer alan bütün birleşenler en ön cephede yerini alıyorlar. Her gün birçok Arap savaşçı şehit düşüyor. Bu yüzden basında yer alan bazı iddiaların sahada karşılığı yok. Bölgenin istikrarını bilinçli bir şekilde bozan, Türk devleti gerçeği var. Bu algı oyunlarını geliştiren de onlar. Temel amaçları Kürt-Arap savaşını geliştirmektir” diye kaydetti.

‘QSD’ye vefa borcu var’  

“Dünyanın YPG ve QSD’ye karşı bir vefa borcu var” diyen Mansur Adalı, QSD’nin DAİŞ’e karşı verdiği mücadeleye işaret etti. Mansur Adalı, şöyle devam etti: “DAİŞ’e karşı verilen bu mücadeleyi dünya halklarının unutmaması gerekiyor. DAİŞ’in varlığı son günlerde arttı. Türkiye’nin girişimleri DAİŞ’i hortlattı. SMO içinde DAİŞ sembolleri taşıyanların görüntüleri canlı yayınlarda yayınlandı. DAİŞ’li tutuklular ve Hol Kampı gibi yerlerin ne olacağı merak konusu. Hol Kampı pimi çekilmiş bir bomba gibi ortada duruyor. Türk devleti bu kamplara ulaşıp çeteleri dünyanın her yerine ihraç etme hevesi hep oldu. DAİŞ’lilerin uluslararası hukuk normlarına uygun yargılanması gerekir. Bunun için Özerk Yönetim’in tanınması gerek. Yeni Şam hükümeti, Özerk Yönetimi tanımalı ve Türkiye’nin oyununa gelmemeli. Sorunlar müzakere ve diyalog ile çözülebilecek sorunlar. Bölgede yoğun diplomasi trafiği var. Yeni hükümet kapsayıcı olmalı. Geçici hükümette Özerk Yönetim’den kimse yok. Bu kapsayıcı değil. Uluslararası yapılacak toplantılarda Özerk Yönetim’e yer verilmez ise bu istikrarsızlığa neden olur. Suriye birlik olacaksa mutlaka Özerk Yönetim’in de bütün süreçlerde yer alması gerekiyor.”

Haber: Emrullah Acar / MA 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kürtler diplomasi ve direniş kıskacında: Türkiye’nin önündeki iki seçenek

Sonraki Haber

DEM Parti’den istifa eden başkan meclisi de işlevsizleştirdi

Sonraki Haber
DEM Parti’den istifa eden başkan meclisi de işlevsizleştirdi

DEM Parti’den istifa eden başkan meclisi de işlevsizleştirdi

SON HABERLER

Öneren: Süreçte devrimcilere sorumluluk düşüyor

Öneren: Süreçte devrimcilere sorumluluk düşüyor

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

Silopiya’da boş bir arazide bebek cenazesi bulundu

Riha’da iki yılda 6 bin 287 çocuk ve kadına karşı suç işlendi

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

‘Rojin’e ne olduğunu yurt ve okul biliyor!’

Rojin Kabaiş’in son görüldüğü yere güvenlik kamerası takıldı

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

DEM Partili Uçar: Siyasi tutsaklar demokratik toplum inşasının doğal öncüleridir

DEM Partili Uçar: Siyasi tutsaklar demokratik toplum inşasının doğal öncüleridir

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

Kurtulmuş’tan çağrıya ilişkin açıklama: Olumlu görüyoruz

Kurtulmuş’un Meclis Başkanı seçimi kararı Resmi Gazete’de

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

Türkiye’de en güvenilmez kurumlar: Diyanet ve siyasi partiler

Diyanet’e geniş yetkiler veren kanun, yürürlüğe girdi

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

İBB soruşturmasında belediye başkanları dahil 22 kişi tutuklandı

İBB soruşturmasında belediye başkanları dahil 22 kişi tutuklandı

Yazar: Yeni Yaşam
4 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır